Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Rize Tanıtım Günleri kapsamında düzenlenen "Bırakalım Sigarayı, İçelim Rize Çayı" programında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar;
Daha önceki seçimlerde olduğu gibi 31 Mart'ta da Rize yüzde 73 oy oranıyla Türkiye birincisi olarak AK Parti'yi zirveye taşıdı. Bu ziyaretimizde ayrıca toplam yatırım tutarı, 1 milyar 103 milyon lirayı bulan 28 adet projenin de toplu açılış törenini gerçekleştirdik. Açılışını yaptığımız eserler arasında Çaykur'un 633 milyon liralık yatırımla hayata geçirdiği çay paketleme fabrikası da vardı. Aynı ziyarette hemşehrilerimizle hepsi birbirinden önemli pek çok müjdeyi paylaştık. Açılışını yaptığımız eserlerin Rize'mize hayırlı olmasını diliyorum
'ASLA BÖLGECİLİK YAPMADIK'
Elbette 81 vilayetimizin her biri kıymetlidir. Her biri değerlidir, her biri bir başka güzeldir. Şehit kanlarıyla sulanmış mukaddes vatan toprağının her bir karışının, gönlümüzün başköşesinde yeri vardır. 40 yıllık siyasi hayatımızda asla bölgecilik yapmadık. Ne insanlarımız ne şehirlerimiz arasında hiçbir ayrıma gitmedik. 780 bin kilometrekarenin tamamına aynı nazarla baktık. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni demeden, Türkiye'nin renklerini aynı samimiyetle kucakladık. 82 milyonunun her bir ferdine aynı sevda ile aynı heyecanla hizmet ettik. Çünkü yaradılanı yaradandan ötürü sevdik.
Ana yurdum, baba ocağım Rize'nin kalbimizde yeri, tabii ki her zaman farklı oldu. Vefasıyla, desteğiyle, duasıyla Rize bize her zaman yoldaşlık etti. Rizeli hemşehrilerim, siyasi hayatımızın hiçbir döneminde bizi yalnız bırakmadı. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumuzda, yanımızda sizler vardınız. 2001 yılında AK Parti'yi kurarken, 2002 senesinde iktidara yürürken, Allah'ın yardımını ve sizlerin desteğini daima üzerimizde hissettik. 17 yıldır, nice başarılara birlikte imza attık. Nice badireleri yine beraber aştık. Hayatımın her safhasında siz hemşehrilerimin dostluğunu, sadakatini, duasını yanımda buldum. Bugün de aynı duygularla dolup taşıyorum. Sizler bizi sevdiniz, bizi hep bağrınıza bastınız. İnşallah bizler de bu can, bu tende olduğu sürece Rize'yi sevmeyi, Rizeli hemşehrilerimizle iftihar etmeyi sürdüreceğiz.
'İNANIN SİGARA HARAMDIR!'
Benim hemşehrilerim aynı zamanda son derece zeki ve esprilidir. Rize günlerinin bu seneki temasında, Rize'nin o ince zekasına, pratikliğine bir kez daha şahit oluyoruz. 'Bırakalım sigarayı, içelim Rize çayı'. Ama bugün burada bir karar vermemiz lazım. Bu melaneti bırakalım, kendi kendimize zarar veriyoruz. Hem kasaya, hem keseye, hem vücuda. Yazıktır, günahtır. Bu israf. Ben Cumhurbaşkanı olarak sevdiklerime diyorum ki; inanın bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi. 'Haramdır' dedi. Niye? Kasaya, emanet-i ilahi olan bu vücuda zararı var mı? Var. Doktorlar da burada. Öyleyse haram.
'YATIRIM YAPMAK İSTEDİLER İZİN VERMEDİM'
Kimi biz zenginleştiriyoruz? O malumlar var ya? Adamlar geliyor bize, yok elektronik sigara... Sigaranın elektroniği mi olurmuş? Bunun için bizden özellikle yer istiyorlar, müsaade istiyorlar. Vermedim, vermem. Marka olarak da söyleyeyim, radyo Philips değil, sigaranın da bir Philips'i var. Bunlar Türkiye'de yatırım yapacakmış. Adını da böyle koyuyorlar. 'Yatırım yapacağız.'. O yatırımı siz başka yerde yapın. Ama şimdi ne yapıyorlar? Kaçak olarak bunu ülkeme sokuyorlar. Ticaret Bakanıma da söylüyorum, bunları asla ülkemize sokmayacağız. Çünkü bunlar benim vatandaşımı zehirleyerek zengin oluyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz.
Elektronik sigarayı asla ülkemize sokmayacağız, bunlara fırsat vermeyeceğiz, asla müsaade etmeyeceğiz. Sigarayla gerçek anlamda mücadeleyi biz başlattık. Artık herkes sigaraya özenilmesi gereken alışkanlık olarak değil, çok ciddi sağlık problemlerine neden olarak bakıyor. Eğitim, sağlık ve spor tesislerinde sigara satışını men ettik. Şimdi tek tip paket uygulamasına geçiyoruz. Devlet olrak tek bir insanımızın dahi sigara illetinin pençesine düşmesine izin vermeyiz. Günde 20 bin kişi sigarara bağlı hastalıkların yüzünden hayatını kaybediyor.
Çay üretiminde ilk sıralarda olan Türkiye'nin artık bu ürünü markalaştıran ülkeler arasında olması gerekiyor. Türkiye son 17 yılda markalaşma alanında ciddi bir mesafe almıştır. Çayımız sadece Rize'yi değil, Türkiye'yi temsil edecek küresel markaya dönüşmelidir.
BARIŞ PINARI HAREKATI
Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru söz konusu olduğunda kimsenin icazetini arama ihtiyacı hissetmiyoruz. Barış Pınarı Harekatı ile ülkemizin bu tavizsiz duruşunu bir kez daha ortaya koyduk. Toplam 111 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Sadece 9 gün içinde 765 teröristi etkisiz hale getirerek bin 500 kilometrekarelik alanı temizledik.
'TERÖR ÖRGÜTÜYLE DEĞİL, ABD İLE ANLAŞTIK'
(120 saat) Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda tekrar harekatı aynen bırakılan yerden devam ettiririz. Güvenlik bölgesini koruma altına alacağız. Dersimizi çalıştık, planlarımız, projelerimiz tamam. Adımlarımızı buna göre atıyoruz.
Terör örgütüyle anlaşmadık, ABD ile anlaştık. Burada birileri saptırma yapıyor, öyle bir şey yok. Amerikalı müttefiklerimizden beklentimiz, Türkiye'ye verdikleri sözlere bu sefer bağlı kalmalarıdır.