Türkgün Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan müjde: 25 bin yeni öğretmen ataması süreci başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan müjde: 25 bin yeni öğretmen ataması süreci başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "10 bini Milli Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini paylaşmak istiyorum" dedi.

MUHABİR: Eylül Şahin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine Toplantısı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaklaşık 3 saat sürdü. 

Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Erdoğan, iç ve dış politikadan iklim değişikliğine, tarım politikalarından trafik güvenliğine, öğretmen atamalarından muhalefete yönelik eleştirilere kadar pek çok başlıkta önemli açıklamalarda bulundu.

"Eğilmeden, bükülmeden milletimizin hakkını savunuyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında dış politikadaki kararlılıklarını vurgulayarak şunları söyledi:

“Eğilmeden, bükülmeden, zorbalıklar karşısında asla geri adım atmadan, milletimizin hakkını ve hukukunu en güçlü biçimde savunuyoruz.”

Antalya Diplomasi Forumu’nun Türk dış politikasının gücünü göstermesi açısından önemli bir fırsat sunduğunu belirten Erdoğan, 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcının bu foruma iştirak ettiğini dile getirdi.

“Gazze ve Suriye’deki duruşumuz vicdanın sesi oldu”

Forumda Gazze ve Suriye oturumlarının Türkiye’nin “zulüm karşısındaki vicdanlı duruşunu” sergilemesi bakımından fevkalade önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, şu sözlerle devam etti:

“Biz de açılış hitabımızda, Türkiye’nin Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelere dair net tavrını ortaya koyduk. İnsanlığın beşten büyük olduğunun altını bir kez daha çizdik. Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik.”

Erdoğan ayrıca, Suriye'deki çıkarların korunması noktasında da tereddüt gösterilmeyeceğini belirtti:

“Suriye’deki çıkarlarımızı koruma noktasında tereddüt göstermeyeceğimizi tekrar teyit ettik. Suriye’nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır.”

“Türkiye artık çok kutuplu dünyanın kutup başlarından biridir”

Küresel düzeyde Türkiye’nin etkinliğinin arttığını savunan Cumhurbaşkanı, şu değerlendirmede bulundu:

“Gerçeği herkes görüyor ve kabul ediyor. Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde Türkiye, inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır.”

“Manda zihniyetinden kurtulamadılar”

Erdoğan, konuşmasında CHP'ye yönelik sert eleştirilerde de bulundu:

“Muhalefet, yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için Batı’ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarırken, biz Türkiye’nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz. Mandacılık hastalığından kendini kurtaramayan ana muhalefetin bizim bu ufkumuzu, bu vizyonumuzu anlaması zaten mümkün değildir.”

İklim değişikliği ve tarım: “TARSİM’in önemini bir kez daha gördük”

İklim değişikliğinin etkilerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle tarım alanındaki olumsuz etkileri şu sözlerle dile getirdi:

“İklim değişikliği bazen kuraklık, bazen de dolu ve zirai don gibi meteorolojik olaylarla kendini belli ediyor. Hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sebebiyle ülkemizin belli bölgelerinde don, kar yağışı ve dolu olaylarıyla karşı karşıya kaldık.”

Bu durumdan özellikle bazı meyve gruplarının etkilendiğini belirten Erdoğan şöyle konuştu:

“İlk tespitlerimiz kayısı, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor. Bu olay bizlere TARSİM’in önemini tekrar hatırlatmıştır. Prim bedelinin yüzde 70’i kadarının devletimizce ödendiği tarım sigortasının yaptırılması büyük önem taşıyor.”

Çiftçi kayıt sistemine dahil olan ve sigortası olmayan çiftçilerin zararlarının karşılanması için de çalışmaların başlatıldığını söyleyen Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı’na gerekli talimatları verdiğini belirtti.

Trafik kazalarına tepki: “Aşırı hız, en büyük bela”

Bayram sürecindeki trafik tedbirlerine de değinen Erdoğan, trafik kazalarının azalmasına rağmen, hala can kayıplarının önüne geçilemediğini belirtti:

“Geçen seneye göre denetim sayımızı yüzde 30 artırdık. Tedbirler sayesinde bu yıl ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında yüzde 4,6 oranında düşüş oldu. Fakat ne yazık ki 74 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine maalesef engel olamadık.”

Aşırı hızın trafik kazalarının temel nedeni olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:

“Şu vahim gerçeği açıkça ifade etmek zorundayım: Bu kazaların en büyük nedeni aşırı hızdır. Artık yollarda milyonlarla ifade edilen araç sayılarından, 100 milyonlarla yaklaşan yolcu rakamlarından bahsediyoruz.”

Trafikteki “çakar” kullanımına ilişkin de denetimlerin süreceğini belirten Erdoğan, illegal çakar kullanımının yüzde 80 oranında düştüğünü ve sıfırlanana kadar denetimlerin devam edeceğini ifade etti.

Öğretmen ataması müjdesi: “25 bin öğretmen atıyoruz”

Kabine toplantısında alınan yeni kararlardan biri olarak öğretmen ataması müjdesi de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızı müjdeliyorum.”

“Türkiye’nin geleceğini stratejik akılla inşa ediyoruz”

Konuşmasının sonunda dış politika ve milli meselelerde stratejik aklın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sahip olduğu yumuşak ve sert güç unsurlarının dış politikada hiç olmadığı kadar etkili bir şekilde kullanıldığını vurguladı:

“Sabırla, soğukkanlılıkla ve stratejik akılla mücehhez bir bakış açısıyla dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *