20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Erdoğan: Türkiye'siz AB'nin hedefine ulaşması mümkün değildir

Erdoğan: Türkiye'siz AB'nin hedefine ulaşması mümkün değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Antalya'da "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi"nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 'Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir AB'nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz' dedi.

8 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Erdoğan: Türkiye'siz AB'nin hedefine ulaşması mümkün değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Dönem Başkanlığı kapsamında NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin açılışında konuştu.

Zirveye katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi münasebetiyle siz kıymetli dostlarımızı ülkemizde misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Akdeniz'in incisi, tarih, kültür ve tabiat şehri Antalya'mıza hoş geldiniz." dedi.

Zirvenin ve yapılacak istişarelerin Türkiye, bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle son 1,5 yıldır yüz yüze toplantıların ya ertelendiğini ya da çevrim içi yapıldığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 milyon insanın hayatına mal olan salgın etkisini sürdürse de aşılamanın yaygınlaşması ile virüse karşı önemli bir mevzi kazanıldığına işaret ederek, salgın şartlarının el vermesiyle fiziki olarak bu toplantıyı düzenlemenin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.

Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgının üstesinden dayanışma ve iş birliği ile gelmeyi ümit ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğuna dair güçlü inancımız, aydınlık ve sağlıklı yarınlara dair umutlarımızı da artırıyor." diye konuştu.

Zirveye gelenlerin, Türkiye'nin salgına karşı aldığı tedbirleri ve güvenlik-turizm sertifikasyon programı kapsamındaki uygulamalarını da yakından görme fırsatı bulacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başta siz dostlarımız olmak üzere tüm Avrupa halklarını, tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Güneydoğu Avrupa'da barış, güvenlik ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla 1996 yılında Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'ni hayata geçirdik. İyi komşuluk ilişkilerini esas alan iş birliği sürecinin bu sene 25'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan tüm devlet ve hükümet başkanlarına, bakanlara, diplomatlara, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 7 ülkenin öncülüğünde çıktığımız bu yolda, 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk. Siyasi kriz dönemlerinde dahi bölge ülkelerinin aynı masa etrafında buluşabilmesini, konuşabilmesini hedefledik. Bölgenin son çeyrek asırdaki tecrübelerine baktığımızda sürecin, iş birliği ve diyalog formu olan özelliğini layıkıyla yerine getirdiğini görüyoruz."

"İş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor"

Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin sadece siyasi ve güvenlik iş birliğini geliştirmek, ekonomik ilişkileri desteklemek için tesis edilmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin aynı zamanda demokrasi, adalet ve yasa dışı faaliyetler ile mücadele gibi alanlarda da iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılığın ise iş birliği sürecinin 25 yıllık tarihine damga vuran temel ilkeler olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığı boyunca yürütülen tüm çalışmalarda Türkiye olarak bu prensipleri rehber edindiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Atlantik kurumları ile bütünleşme çabalarına olan güçlü desteği muhafaza ettiklerinin altını çizerek, Avrupa Birliği’nin Üsküp ve Tiran ile üyelik müzekkerelerine başlama kararı almasının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu ifade etti.

Alınan kararın halen hayata geçirilmemesinin büyük bir eksiklik olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birliğin, Priştine ve Saraybosna'ya desteğini sürdürmesini, Belgrad ve Podgoritsa'nın müzakere sürecini başarıyla sonuçlandırmasını temenni ettiğini belirtti.

"Girişimlerimiz diğer inisiyatiflere rakip değil"

Bütünleşme sürecinde "Batı Balkanlar" ve "Türkiye" şeklinde yapılmak istenen suni ayrımı ise ortak değerlendirmelerle bağdaştıramadıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği’nin, çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması da mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelendirilmesini istiyoruz. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz. Türkiye, Güneydoğu Avrupa'da yürüttüğü ikili ve çok taraflı faaliyetlerinde her zaman iş birliğini ve ortak çıkarları gözetmiştir. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan arasında tesis edilen üçlü mekanizmalar bunun en güzel örnekleridir. Bölgeye yönelik girişimlerimiz, birilerince farklı yansıtılmak istense de hiçbir surette diğer inisiyatiflere rakip veya alternatif değildir. Bilakis faaliyetlerimiz yürütülmekte olan diğer çabaları güçlendirmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında temelini Sırbistan ve Bosna Hersek liderleri ile attıkları Belgrad-Saraybosna otoyolunun bu bakımdan iyi bir mihenk taşı olduğunu, "Barış otoyolu" olarak da adlandırılan bu tarihi projenin, bölgeyi bir barış ve iş birliği havzasına dönüştüreceğini dile getirdi.

"Suriyelilerin dönüş çabaları desteklenmeli"

Türkiye'nin enerjide de Avrupa'nın en önemli ortaklarından birisi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı TANAP tüm Avrupa'nın olduğu gibi Güneydoğu Avrupa'nın da enerji güvenliğini tahkim ediyor. Trans Adriyatik Boru Hattı'nın da tamamlanmasıyla güney gaz koridoru Avrupa'ya doğal gaz taşıyan 4'üncü ana arter olmuştur." dedi.

Türk Akım'ın, Türkiye'nin olduğu kadar Güneydoğu Avrupa'nın da enerji güvenliğini ve bölgesel ekonomik kalkınmasını desteklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terörle mücadelede dayanışma içinde olmamız, bölgemizin selameti açısından çok önemlidir. PKK/PYD'den FETÖ'ye, DEAŞ'a kadar birçok terör örgütüyle aynı anda mücadele eden bir ülke olarak bu konudaki kararlılığımız tamdır. Terörün her türlüsü ile mücadele konusunda bölge ülkeleriyle tecrübe ve bilgi paylaşımına her zaman hazırız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak düzensiz göç akımlarında da olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Türkiye halihazırda 3,7 milyonu Suriyeli, 4 milyondan fazla sığınmacıya güvenli liman konumundadır. Suriye içerisinde yerinden edilmiş kişiler de dahil 9 milyon insana yardım ve koruma sağlıyoruz. Maalesef düzensiz göç ve Suriyeli mazlumlara sahip çıkma hususunda da uluslararası toplumdan gereken desteği göremiyoruz. Adil sorumluluk ve yük paylaşımı, göç yönetimi konusunda esas olmalıdır. 10 yıldır vatan hasreti çeken Suriyelilerin ülkelerine güvenli dönüş çabaları desteklenmelidir."

Göç krizinin yansımalarından birinin de nefret söylemlerinin tırmanması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor. Güneydoğu Avrupa da bu tehdit ve sınamalardan fazlasıyla nasibini alıyor. Vatandaşlarımızın birbirlerini ve kültürlerini daha yakından tanımalarını sağlayacak projelere odaklanmamız bu bakımdan büyük önem taşıyor. Farklı inançları ve kültürleri asırlardır barış içinde yaşatmış bir ülke olarak kültürel ırkçılıkla mücadele konusunda da sorumluluk üstlenmeye hazırız." değerlendirmesinde bulundu.

Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelebileceklerine inandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm ülkeler salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin tek başına kurtulmasının mümkün olmadığını bildiklerini ifade etti.

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın inancı" ile ilk günden itibaren ellerindeki imkanları paylaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar 158 ülke ve 12 uluslararası örgütün salgınla mücadelesine destek verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Güneydoğu Avrupa'daki dostlarımız için de tıbbi ekipman ile gerekli diğer kritik malzemeyi tedarik ettik. Kimi ülkelerde bizzat hastane inşa ve tefriş ederek ayrıca eğitim, tıbbi personel desteğinde bulunarak sağlık sistemi altyapılarına katkı sunduk. Salgına karşı en etkili silahımız olan aşıların bütün insanlığın ulaşımına sunulması ve yeterli miktarlarda üretilmesi gerektiğini en başından beri savunuyoruz. Aşı yardımımızdan Balkanlardaki kardeşlerimiz de istifade etti."

"İş birliğinden memnuniyet duyacağız"

Yerli aşı kullanıma sunulduğunda başta yakın coğrafyalardaki dost ve kardeş ülkeler olmak üzere aşı yardım ağını genişletmeyi hedeflediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yerli aşımızın klinik deneylerine ev sahipliği konusunda gönüllü olan dost ülkeler var. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinde yer alan dostlarımızın da bu konuda sergileyecekleri iş birliğinden memnuniyet duyacağız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üçüncü kez üstlendiğimiz Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Dönem Başkanlığımız sırasında hepimizi doğrudan etkileyen tüm meselelere ortak çözümler üretmeye çalıştık." dedi.

Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık ilkelerinin bu süreçte yol göstericileri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bölgenin ortak gündemi ve sorunları dikkate alınarak belirlediğimiz 7 öncelik alanımız kapsamında sayısız etkinlik ve proje düzenledik. Sağlıktan ticarete, beyin göçüyle mücadeleden göç yönetimi ve güvenliğe, altyapının güçlendirilmesinden kültürel ortaklığın ilerletilmesine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyetlere ev sahipliği yaptık. Bu çalışmalarımızın iş birliği sürecinin etkinliğini artırdığına, aramızdaki iş birliği ortamını daha da güçlendirdiğine şahit oluyoruz. Toplantılarda ele alınan hususların ve varılan sonuçların müteakip dönemlerdeki çalışmalarımıza ışık tutacağına inanıyoruz."

Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin 25'inci kuruluş yıl dönümünü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 Temmuz itibarıyla dönem başkanlığını devralacak Atina'ya şimdiden başarılar diliyorum." dedi.

Zirve öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

Zirveye Türkiye tarafından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Şark Bülbülü filmi oyuncuları kim, hangi yıl çekildi? Şark Bülbülü konusu nedir Kemal Sunal rolu ne?

Şark Bülbülü filmi oyuncuları kim, hangi yıl çekildi? Şark Bülbülü konusu nedir Kemal Sunal rolu ne?