Fahrettin Altun, Twitter'da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"DEAŞ elebaşının öldürülmesi, tüm dünyadaki terörle mücadele operasyonları açısından büyük bir başarı ve DEAŞ’ın bölgede kalıcı olarak yenilmesine yönelik önemli bir adımdır. Bu mücadele, kesintisiz bir şekilde devam etmelidir.
Türkiye, her zaman olduğu gibi, terörizmin bütün biçimleriyle mücadelede müttefiklerinin yanındadır. Ortaya çıktığından beri DEAŞ’ın büyük saldırılarının hedefi olan Türkiye, tüm imkanlarıyla bu terör örgütüne karşı yoğun bir şekilde mücadele etmiştir.
Musul Başkonsolosluğumuza ve Reina gece kulübüne yönelik saldırıların da aralarında bulunduğu DEAŞ saldırıları doğrudan Bağdadi'nin emriyle gerçekleşmiştir. DEAŞ'ın yaptığı saldırılar sonucunda toplamda 304 Türk vatandaşı hayatını kaybetmiş ve 1.338 kişi yaralanmıştır.
Türkiye, son dört yılda DEAŞ’a karşı 2.000'den fazla operasyon gerçekleştirmiştir. DEAŞ’la bağlantıları nedeniyle gözaltına alınan ve hüküm giyen yaklaşık 1.200 kişi vardır. Bu kişilerin yarısından fazlası 40 farklı ülkedendir.
DEAŞ elebaşının Suriye içindeki ve son olarak İdlib'deki hareketliliği hakkında kapsamlı bir soruşturma yapılmalıdır. DEAŞ’a ve elebaşına yardım, yataklık ve müsamaha edilmesinden sorumlu olanların araştırılması ve adalet karşısına çıkarılması gerekmektedir.
Türkiye, YPG ile DEAŞ arasında uzlaşmalara varıldığına dair haberlerden ve YPG’nin geçen hafta yaptığı gibi tutuklu DEAŞ üyelerini cezaevlerinden salıverme tehditlerinden duyduğu endişeleri dile getirdi. Uluslararası koalisyon, bunların önlenmesine yönelik adımlar atmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu tür terör faaliyetlerine karşı güvenliği sağlamaya hazır olduğunu ifade etmiştir. Suriye’deki binlerce yabancı teröristin Avrupa’dan geldiği göz önüne alındığında, Avrupa ülkelerinin bu sorunla başa çıkma yönünde ciddi bir sorumlulukları bulunmaktadır.
Türkiye, bu kapsamda girişi yasağı uygulananlar listesine 151 ülkeden 76.818 kişiyi dahil etmiştir. Yabancı terörist olduğu şüphesiyle 102 farklı ülkeden 7.600'den fazla yabancı uyruklu kişi sınır dışı edilmiştir.
12 geri gönderme merkezinde, işlemleri devam eden yabancı terörist şüphelisi 813 yabancı uyruklu kişi bulunuyor. Bu amaçla, özellikle menşei ülkelerle olmak üzere işbirliği büyük öneme sahiptir.
Çözümlenememiş bir Suriye sorununun uluslararası güvenlikte yol açtığı tehlikeleri ve Türkiye'nin sınırlarını bu terör örgütlerinden temizlemeye ne kadar kararlı olduğunu belirttik.
Önceki gece gerçekleştirilen operasyon, Türkiye’nin meşru endişelerini ve sınırlarında gerçekleştiği harekatların gerekliliğini bir kez daha gösterdi.
Terör örgütlerine karşı işbirliğinin, elebaşlarının öldürülmesiyle sona ermemesi, bu örgütlerin tüm hücreleri ortadan kaldırılıncaya ve örgüt üyelerinin tamamı adalete teslim edilinceye kadar devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Son olarak, Suriye’deki ve bölgedeki genel istikrar ve güvenlik için herhangi bir terör örgütüne verilen desteğin tehlikelerini vurgulamak istiyoruz. Uluslararası toplum, terörizm tehdidiyle mücadele etmek için birlik olmalıdır.'