Söz konusu düzenlemeye ilişkin 16 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ"in, 2010'da değiştirilen ilgili maddesinin iptali istemiyle Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından Danıştay'a dava açıldı.
İptal isteminde, söz konusu Tebliğ ile hekimlerin görevlerini yerine getirirken ihmal, hata veya yanlış uygulama nedenleriyle verebilecekleri maddi zararları karşılamak üzere zorunlu olarak yaptırdıkları mesleki sorumluluk sigortası uygulamasında, sigorta şirketlerinin belirlediği avukata vekalet verme zorunluluğu getirdiği belirtildi.
Davaya bakan Danıştay 10. Dairesi de 21 Kasım 2019 tarihli kararı ile sağlıkçıların mesleki sorumluluk sigortasıyla ilgili avukat seçme özgürlüğüne kısıtlama getiren bu hükümleri iptal etti.
İptal kararında, Tebliğ ile sözleşme özgürlüğüne sınırlama getirilmesinin, Anayasa'da güvence altına alınan sözleşme hürriyetine aykırı olduğu ve bireyin avukatını serbestçe belirleme hakkının ortadan kaldırıldığı, bunun hukuka aykırı olduğu belirtildi.
İdari Dava Daireleri Kurulu, iptal kararını yerinde buldu
Danıştay 10. Dairesinin iptal kararı, davalı idareler tarafından temyiz edildi.
Temyiz üzerine dosyayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, temyiz talebini 7 Haziran 2021'de reddetti, Dairenin iptal kararı kesinleşti.
Böylece sağlıkçılar, mesleki sorumluluk sigortaları ile ilgili konularda istedikleri avukatı seçme özgürlüğüne sahip oldu.