Türkgün Gündem Dışişleri Hakan Fidan'dan İsrail'e ateşkes çağrısı

Dışişleri Hakan Fidan'dan İsrail'e ateşkes çağrısı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantının ardından konuştu. Fidan, İsrail'e ateşkes ilan etmesi çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantının ardından konuştu. Fidan, İsrail'e ateşkes ilan etmesi çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'de kalıcı ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini belirterek "Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz" dedi.

Fidan, Antalya Diplomasi Forumu kapsamında "İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu'da Kalıcı Barış" temasıyla yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bugün sabahtan itibaren önce "İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu'da Kalıcı Barış" başlığı altında Gazze Temas Grubu toplantısına ev sahipliği yaptıklarını kaydeden Fidan, sonrasında diğer ülkelerin de katılımıyla toplantıya "genişletilmiş formatta" devam ettiklerini söyledi.

Fidan, görüşmelere Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Ürdün, Bahreyn ve Endonezya Dışişleri Bakanları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Genel Sekreterleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Rusya, İrlanda, İspanya, Norveç, Slovenya, Nijerya ve Avrupa Birliği'nden temsilcilerin katıldığını belirtti.

Bugün yaptıkları toplantılarda Gazze'deki insani durumu, ateşkesin yeniden tesis edilmesine yönelik çabaları ve işgal altındaki topraklardaki gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden Fidan, İsrail'in giderek artan saldırganlığının bölgesel düzeydeki sonuçlarını, kalıcı barışın sağlanması ve iki devletli çözümün tesisi amacıyla uluslararası toplum nezdinde atılabilecek adımları görüştüklerini dile getirdi.

Bakan Fidan, "Kalıcı ateşkes bir an önce sağlanmalıdır. Katar, Mısır ve Amerika'nın öncülük ettiği ateşkes sürecini destekliyoruz" ifadelerini kullandı.

İnsani yardımların Gazze'ye kesintisiz girişinin bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Fidan, "Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz. Arap Ligi tarafından kabul edilen Gazze'nin yeniden inşasına dair planı destekliyoruz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulmasını destekliyoruz. Uluslararası toplumu barışın tesisi için her türlü desteği vermeye çağırıyoruz" diye konuştu.

“FİLİSTİNLİLER KENDİ YURTLARINI TERK ETMEDİLER”

Fidan, Filistin'de yaşanan zulmün uluslararası hukuka ve evrensel değerlere de zarar verdiğini belirterek şöyle devam etti:

"İsrail'in saldırgan tavrı, bölgesel düzeyde istikrarsızlığa ve küresel düzeyde kuralsızlığa sebep olmaktadır. Ancak İsrail'in Filistinlilere 80 yıldır uyguladığı şiddet sonuç vermemiştir. Filistinliler kendi yurtlarını terk etmediler. Davalarından vazgeçmediler. Filistinlilerin kendi devletlerinin çatısı altında barış ve huzur içinde yaşayacaklarından eminiz."

İki devletli çözümün İsrail'in güvenliğinin de garantisi olacağını kaydeden Fidan, "Buradan, İsrail'e bir an önce ateşkes ilan etmesi ve Filistinlerle barışması çağrısında bulunuyoruz." dedi.

Fidan, Türkiye olarak Filistinlilerin sorunlarını her platformda gündeme getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Bugün açılışı yapılacak Antalya Diplomasi Forumu'nda da Filistin'le ilgili birçok toplantının düzenleneceğini hatırlatan Fidan, katılımcılara teşekkür etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem MHP Lideri Devlet Bahçeli'den CHP'ye sert tepki! "Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir"

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den CHP'ye sert tepki! "Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir"

MHP Lideri Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

KAYNAK: Haber Merkezi

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları;

Akıl, insana bir tarafta asıl amacının ne olduğunu diğer tarafta da o amaca nasıl ulaşılacağını öğretip gösterir. Mühim öncelik müessir bir akla sahip olmak ve onu fonksiyonel olarak kullanabilmektedir. Aklı karışık olanların fikir, fiil ve eylemleri tutarsızdır. Bu tutarsızlığın ardı ve akıbeti ahlak ve etik ihlallerine, mana ve muhteva ilkesizliklerine, bundan da ötesi karanlık ve kuralsız siyasal ilkelliklere ortam açacaktır.

Türkiye’mizin ortak akıl ve ortak yaşama azmi uzun süredir tehdit altındadır. Toplumsal düzen ve siyasi istikrar ile rejim ve yeni hükümet sistemi yalan, iftira ve ihanet karışımından mülhem tahrip ve tahrik akınına maruzdur. Tarihimizin muzaffer ve muhteşem dönemlerinde Allah’ın bir lütfu olarak tebarüz eden devlet ile milletin aynı hedefe kilitlenme gerçeği yeni yüzyılda müstahkem şekilde tesirini gösterince dış bağlantılı bozguncu mihraklar, ihanete teşne bunalım mimarları telaşa kapılmışlardır. Sosyal barışımızı, siyasi huzurumuzu, iç asayiş ve güvenlik yapımızı dinamitlemek isteyen fırsat düşkünü fitne/fesat markası çevrelerin ziyadesiyle hareket ve heves içinde oldukları gözlemlenmektedir.

CHP Genel Başkanı’yla birlikte yanında ve yöresinde hizalanan edep ve erdem muhalifi menfaatperest yoldaşları demokrasinin imkan ve iradesini hiçe saymaktadır. Sokak kuytularında ikbal arayışına girişmişlerdir. Ayaklanma ve isyan çağrıları subliminal mesajlara iliştirilmiştir. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasından sonra küçük gruplardan müteşekkil lise öğrencilerinin ajite edilip okul önlerinde protesto nöbetine sokulması, milli eğitim sistemi içinde rutin ve mutat bir uygulamanın manipülasyonundan medet umulması suçtur, sorumsuzluktur; dahası insaf, izan ve vicdan yokluğudur.

Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir, CHP Genel Başkanı’nın iğrenç sözleri bumerang gibi kendisine dönmüş ve şahsıyla örtüşmüştür.

Öğrencilerimizin velileri evlatlarına sahip çıkmalıdır. Okuyan-okumayan her çocuğumuz çok değerlidir. Onların geleceği Türk milletinin geleceğidir. 12-24 yaş kuşağındaki evlatlarımızın istismar ve israfına göz yummak aynı zamanda istiklalimizi ve istikbalimizi riske atmaktır. Anneler-babalar CHP’nin kara kampanyasına itibar etmeyerek çocuklarının heba ve heder olmalarına engel olmalı, set çekmeli, duvar örmelidir.

CHP’nin sokak provaları, yasa dışı sol ve marjinal grupların alçak provokasyonları çocuklarımızı değirmen taşı gibi öğütme, geleceklerini mahvetme esasına dayalıdır. Güya demokratik hak arama iddiasıyla yapılan haksız ve hukuksuz protesto gösterilerinin varacağı yer kaybolmuş ve pişmanlıklara hapsolmuş bir hayattır.

Hiçbir evladımızdan vazgeçemeyiz. Onların her biri göz nuru, gönül surumuzdur. Öğrencinin yeri okuldur, sınıftır, kütüphanedir, aile sıcaklığıdır, laboratuvardır, çağın gereği olan kavram, kuram ve bilgilerle donanmaktır.

Üstelik sosyal medyada halkımızı yanıltıcı ve kuşkuları yoğunlaştırıcı iddiaları ahlaksızca paylaşanlar, ileri geri spekülasyon yapanlar, CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır.

Bir kaşık suda fırtına çıkaranların niyeti halis ve hakkaniyetli değildir. CHP’ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir. Zira CHP zaten fiili vesayet ve kayyum yönetimiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir.

Türk ve Türkiye Yüzyılını lekelemeye, milli birlik ve kardeşlik duygularımızı linç etmeye kalkanlar elbette hukuken ve siyaseten sorumluluktan kurtulamayacaktır. Türkiye’mizin imaj ve prestijiyle maksadı muğlak ve muallak taktikler kapsamında oynayanlar eninde sonunda çuvallayacaktır. Türk milleti yegâne güvencimizdir. Türkiye Cumhuriyet’i kıyamete kadar var olacaktır. Tam tersi istikamette çırpınan ve uğraşan kim veya kimler varsa onların alayıyla hem bu dünyada hem de Ruzi Mahşer’de hesaplaşmamız kaçınılmazdır.

Ayrıca TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar diliyorum. Sırrı Bey, Allah’ın yardımı, doktorlarımızın desteği ve kendi direnciyle inşallah bu zor günleri atlatacaktır. Terörsüz Türkiye hedefinde inanıyorum ki daha yapacağımız pek çok şey vardır.

Sırrı Bey’in sağlık durumundan dolayı TBMM Genel Kurulu çalışmalarına ara verilmesi Danışma Kurulu’nda kararlaştırılmış ve sadece parti grup başkanvekillerinin geçmiş olsun mesajlarından sonra birleşim kapatılmıştır.

Ancak böylesi hassas bir günde bile CHP korsanvari bir oldubittiyle kriz çıkarmıştır. Birleşimi yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili yasa, anayasa ve içtüzüğe aykırı şekilde Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı CHP’li Katip Üye’ye okutmuştur. Siyasi terbiye ve teamül karşıtı bu davranış en hafif tabirle sinsilik, kötü niyetlilik, densizlik, işgüzarlık ve kabalıktır. CHP işte budur.

CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir. Oturdukları makamın ağırlığını taşıyamayacak kadar yetersiz, kifayetsiz ve maalesef muhterislerdir. Milletvekilliği düşürülen bir şahsı arkalama çabası boşuna bir gayrettir. Yetki aşımından kaynaklı işlem yok hükmündedir.

CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, görevi kötüye kullanmış, gizli gündemle arkadan dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır.

CHP ve yönetimi bitmiş bir hikayenin siyaset ayağıdır. Bu zihniyetten hayır gelmesi pirenin deveyle güreş tutmaya cüret etmesi kadar absürt ve deli saçması bir beklentidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *