21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Dışişleri'nden AB kararlarına tepki: Beklenen adımları içermekten uzak

Dışişleri'nden AB kararlarına tepki: Beklenen adımları içermekten uzak

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "AB Zirvesi’nde Türkiye başlığı altında kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adımları içermekten uzaktır" denildi. Aynı açıklamada 'AB’nin olumlu gündemi hayata geçirmeyi ertelemesi, bir oyalama taktiği, irade eksikliği ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanması olarak görülmektedir' ifadeleri de yer aldı.

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Dışişleri'nden AB kararlarına tepki: Beklenen adımları içermekten uzak

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı;

'24 Haziran 2021 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde “Türkiye” başlığı altında kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adımları içermekten uzaktır.

Türkiye, gerginliğin düşürülmesi, diyalog ve işbirliğinin başlatılması bakımından üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir. AB’nin, gerginliğin düştüğünü teslim edip, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi dahil olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayı ertelemesi, bir oyalama taktiği, irade eksikliği ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanması olarak görülmektedir. Metinde adaylık statümüze atıfta bulunulmasından kaçınılması da bu görüşümüzü teyit eder niteliktedir.

AB, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında diyalog önermek yerine, katılım müzakerelerinin önünü açarak, 23. ve 24. fasıllarda ülkemizde daha hızlı gelişme kaydedilmesinin zeminini oluşturabilecektir.

Önerilen yeni mali yardım paketi, Türkiye’ye değil, Suriyeli sığınmacılara yönelik olup, esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliğinin teminatı için atılacak bir adımdır. Göç işbirliğinin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanılgıdır. Bu alanda yakın işbirliği hedeflenmesi herkes için yararlı olacaktır.

Zirve kararlarının Kıbrıs’a ilişkin bölümleri ise her zamanki gibi Rum/Yunan ikilisinin görüşlerinin tekrarıdır. Bu tutumuyla AB bir kez daha Kıbrıs Türklerini yok saymış ve eşit haklarını görmezden gelmiştir. AB’nin bu tutumu devam ettiği sürece, Kıbrıs meselesine yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir. Bu vesileyle AB’yi bir kez daha Ada’daki gerçekleri artık görmeye, Kıbrıs Türklerini ve müktesep eşit haklarını tanımaya ve 2004’te verdiği sözleri yerine getirmeye davet ediyoruz.

Yakalanan olumlu ivmenin sürdürülebilmesi ve Türkiye-AB ilişkilerinin katılım perspektifiyle “olumlu gündem” üzerinden ilerletilmesi için gereken, 18 Mart Mutabakatı’nın tüm yönleriyle ve bütüncül bir anlayışla gözden geçirilerek günün ihtiyaçlarına ve ortak çıkarlara cevap verecek şekilde işler hale getirilmesidir.'

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Formula 1 yeniden İstanbul'da

Formula 1 yeniden İstanbul'da