Türkgün Gündem Elazığ'da maden ocağında göçük

Elazığ'da maden ocağında göçük

Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde bulunan Bilfer Madenciliğe ait krom madeninde yerin bin 400 metre altında göçük meydana geldi. 3 işçi göçük altından kurtarılırken, 1 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.

KAYNAK: İHA

Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde bir maden ocağında göçük meydana geldi.

Olay, sabah saatlerinde Alacakaya ilçesinde bulunan krom üretimi yapılan maden ocağında meydana geldi.

Krom çıkartılan maden ocağında henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı çökme meydana geldi.

E L A Z İ G

3 İŞÇİ KURTARILDI, 1 İŞÇİ GÖÇÜK ALTINDA

Göçük altında kalan 4 işçiden biri kendi imkanları ile çıkarken, 2 işçi de UMKE ve AFAD ekiplerinin müdahalesi ile bulunduğu yerden çıkarılıp ambulansa alındı. Göçük altında kalan Yunus Aygün isimli işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.

E L A Z İ G1

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

Konuya ilişkin Elazığ Valiliğinden yapılan açıklamada, "Kayaönü köyünde saat 10.04’te özel bir şirkete ait krom maden işletmesinde meydana gelen göçük olayında 4 işçi göçük altında kalmış olup, yapılan ilk müdahale neticesinde 3 işçi kurtarılmıştır. 1 işçiyi kurtarma çalışmaları devam etmektedir" denildi.
Öte yandan, aynı maden ocağında 3 yıl önce asansör kazası yaşanmış, 2 kişi hayatını kaybetmişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *