Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Ürdün'de düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) – Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Toplantısı'nda Sıfır Atık Projesi'ni anlattı. İşte Emine Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Dünyamız sanayi öncesi döneme göre 1 derece ısınmış durumda. Tahminler 2030 sonrasında küresel ısınmanın 1,5 derece sınırını aşacağını gösteriyor.
Ve bu ısınmadan en çok mega kentler etkilenecekler. Yangınlar yüzde 37 oranında artacak. Buzullardaki erime sahillerde yaşayan 400 milyon insanı büyük risk altına sokacak. Böylesi büyük sorunlarla karşı karşıya geldiğimizde, çözümü hükümetlerde, büyük şirketlerde ararız. Oysa çevreci bir ekonomi var etmenin temelinde bizim davranış biçimlerimiz yatıyor.
"Mümin bütün varlığa karşı hürmetkar olandır"
Bu bağlamda yerleşik tüketim kültürümüzü yeniden gözden geçirmeliyiz. Bugün en yaygın pazarlama stratejisi insanları mutlaka bir şeye ihtiyacı olduğuna inandırmaktadır.
Oysa güzel bir Arap atasözü şöyle diyor "İhtiyacı olmayan şeyi alan kişi, ihtiyacı olan şeyi satar" Kuran-ı Kerim'deki "Biz her şeyi bir denge ve ölçüde yarattık" ayetinin bizi yer yüzünün dengelerini korumaya ve çevre duyarlılığına davet ettiğini düşünüyorum.
Yeryüzünde vakarlı bir Müslüman yürüyüşü, ardında bıraktığı karbon ayak izini de hesap etmek demektir. Zira Mümin bütün varlığa karşı hürmetkar olandır. Diğer canlıların hak ve hukukuna saygı duyan, her türlü aşırılıktan kaçınandır. Ve en medeni yaşamın aslında en sade yaşam olduğunu bilendir.
"Naylon poşet kullanımı yüzde 70 azaldı"
Ülkemizde naylon poşet kullanımı yüzde 70 azaldı. Dünya yeni bir doğum süreci geçirirken hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor. Çevre duyarlılığı da ortak gündemlerimizden birtanesidir.
Biz hızlı gitmenin bizi bir yere vardırmayacağını biliyoruz. Bu nedenle siz gençlerle, medeniyetin, insanlığın, sosyal adaletin ve vicdanın en ileri mertebelerine yol almak istiyoruz. Gençlerin içindeki dönüştürücü gücü, doğru alanlara kanalize ederek birlikte çalışma yöntemlerini geliştirmektir. Biz yalnızca nüfusu genç olan değil, denetim anlayışı genç olan bir ülke olmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda ülkemizde seçme ve seçilme yaşını 18'e indirdik.
"Dünya bize cevabını tükenerek veriyor"
Bir fincan kahvenin üretimi için gereken su miktarının 140 litre olduğunu biliyor muydunuz? Giyinmekten bıkıp attığımız tişörtün israfı, onun üretimi için harcanan 2700 litre suyun israfı demektir. Dünyayı incittiğimiz her an dünya bize cevabını tükenerek veriyor. İsrafı yaşam biçimi haline getirmemeliyiz. Hele de dünyanın bir yarısında çocuklar temel ihtiyaçları olan kıyafetleri bile bulamazken bu bize yakışmaz.
Hayat bir bütündür. Çevreye, bedenimize yaklaşımımız birbirine yakından irtibatlıdır. Çevre duyarlılığı kendine duyarlı olmaktır. Dikkat edin tabiatla ilişkisi güçlü olanların, kendileriyle ilişkisi de güçlüdür.
Ortak çalışma çağrısı
Beslenme kültürümüzün dahi çevre farkındalıklarımızla yakın ilişkisi olduğunu unutmamalıyız. Geçtiğimiz 100 yılın temel halk sağlığı sorunu salgın hastalıklardı. Bu yüzyıl ise suyumuza, toprağımıza ve gıdamıza karışan mikro plastikler, kimyasallar. İşin kötüsü bedenimize giren bu maddelere karşı tıbben ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Paketli gıda tüketiminin hem çevremize hem bedenimize maalesef çok ağır oluyor.
Özellikle birçok ön yargının odağındaki Orta Doğu gençleri aklı hür, vicdanı hür bir gençlik olmalıdır. Bu coğrafyanın gençleri yeni dünyanın inşasında da öncü olmalı. Sizlere yakışan da budur. Bu çerçevede, dost ve kardeş ülke Ürdün ve Türkiye'nin gençlerini eğitim, çevre, teknoloji gibi alanlarda ortak çalışmaya davet ediyorum. Karşılıklı bilgi alışverişi ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendirecektir. Unutmayalım; biz kendi hikayemizi yazmazsak, başkalarının yazdığı hikayelerin figüranı oluruz.
Göbeklitepe'ye davet etti
Ve gençler hepinizi Türkiye'ye davet ediyorum. Biliyorsunuz ülkemizde dünya tarih yazımını değiştiren yeni bir arkeolojik keşif yapıldı. Dünyanın en eski yerleşim yeri Göbeklitepe Şanlıurfa'da bulunuyor. Sizleri en kısa zamanda tarihin sıfır noktasını görmeye davet ediyorum. Ve elbette İstanbul her zaman olduğu gibi yeni keşifler için sizi bekliyor.