Türkgün Gündem Emniyetten 'Ali Demir' açıklaması

Emniyetten 'Ali Demir' açıklaması

Ankara Emniyet Müdürlüğünce eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'e ilişkin, "Gözaltında tutulduğu süre içinde yasa gereği sadece avukatlarıyla görüştürülmüş, milletvekilleri tarafından hiçbir şekilde ziyaret edilmemiştir." açıklaması yapıldı.

Ankara Emniyet Müdürlüğünden, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 8 Nisan'da gözaltına alınan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in, gözaltında tutulduğu sürede yasa gereği sadece avukatlarıyla görüştürüldüğü, milletvekilleri tarafından hiçbir şekilde ziyaret edilmediği ve böyle bir talebin kesinlikle olmadığı bildirildi.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında FETÖ/PDY'nin ÖSYM yapılanmasına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 8 Nisan'da gözaltına alınan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in emniyette tutulduğu sürede milletvekillerince ziyaret edilmek istendiği, ayrıca ifadesinin bir kısmının sorgu tutanağından çıkartıldığı yönünde asılsız iddiaların yer aldığı hatırlatıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinesinde yürütülmekte olan FETÖ/PDY'nin ÖSYM yapılanması soruşturmasında 8 Nisan'da gözaltına alınan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in ifadesi, emniyet müdürlüğümüzde alınmamış olup Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nda avukatı eşliğinde alınmıştır. Ayrıca, İl Emniyet Müdürlüğümüzde gözaltında tutulduğu süre içinde yasa gereği sadece avukatlarıyla görüştürülmüş, milletvekilleri tarafından hiçbir şekilde ziyaret edilmemiş, böyle bir talep kesinlikle olmamıştır.

Yapılan bu asılsız ve kamuoyunu yanıltıcı haberle ilgili yasal süreç başlatılacaktır."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *