Rus İzvestiya gazetesinde yer alan makalede, Türkiye'nin F-35 programından çıkarıldığını duyurmasıyla ABD'nin NATO ülkelerinin en yeni başlıca uçağının seri üretim geleceğine darbe vurduğu belirtildi. Makalede ayrıca ABD ile yaşanan durumun İngiltere'nin Birinci Dünya Savaşı öncesinde Türkiye'ye iki savaş gemisini vermemesini hatırlattığı kaydedildi.
Rusya'da yayın yapan İzvestiya gazetesindeki makaleye göre, Ankara'nın 9 milyar dolarlık kayıp yaşayacağını düşünen Washington, Türkiye'nin uçak için 900’den fazla parça üreteceğini ve üretimin tamamlanmasının ardından ülkede bir servis merkezinin açılmasının planlandığını hesaba katmadı. Üretimin ABD'ye taşınması ise 0.5 milyar dolardan fazla para gerektiriyor, ayrıca bu süreç yıllar alacak.
Diğer yandan F-35 projesi en başından beri görülmemiş bir uluslararası işbirliği projesiydi. Projede üretim kısmının yanı sıra geliştirme aşamasında da dokuz ülkenin katılımıyla oluşturulan bir şirket vardı. Ancak bilimsel ve havacılık sektörlerindeki koordinasyonda yaşanan sorunlar bu rekor düzeyde pahalı projenin ertelenmesine yol açtı.
Türkiye yaklaşık 400 parçanın tek tedarikçisi
Türkiye F-35'lerin 937 parçasını üretecek. Bu parçalardan yaklaşık 400'ünün de dünyadaki tek tedarikçisi. Oluşturulması yıllar süren bu üretim zincirinin aniden koparılmasının siparişçi tüm ülkeler için üretim temposunu düşürmesi kaçınılmaz. Uçağın gövdesinin orta kısmı da dahil, oldukça büyük ve zor parçalar için yeni bir üretici aramak gerekecek.
Ayrıca, Pratt & Whitney F135 motorlarının parçaları, şasi, hava girişlerinin kompozit kısımları, bombardıman kapakları ve pilot kabinindeki monitörlerin üretiminde de sekiz Türk şirketi yer alıyor. Türkiye'nin en büyük güdümlü silah üreticisi olan Roketsan, F-35 için kendi SOM-J seyir füzelerinin bir çeşidini geliştiriyor. Ankara, bu sayede bu füzelerin dış pazara, uçağın diğer alıcılarına taşınmasını umut ediyordu.
İki yıl sürecek
Türkiye'nin Eskişehir'deki fabrikasında bulunan uçaklarının bir kısmı için uçak motoru tipi olan Pratt & Whitney F135'leri toplaması gerekiyordu. Kentte ayrıca Avrupa'nın tamamı için F-35'lere yönelik ilk servis merkezinin kurulması planlanıyordu.
Diğer yandan, Türkiye'nin üreteceği parçaların hiçbirinin üretimi aşırı zor değil. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) değerlendirmesine göre, alternatif üreticiler bulmak, Türkiye'nin yapacağı sevkiyatları tamamıyla ikâme etmek için iki yıl gerekiyor. Anlaşmaların büyük kısmı da ABD'li üreticilerle yapılacak.
Maliyet artacak
Bu bağlamda, üretimin Türkiye'den taşınmasının 500-600 milyon dolara mâl olacağını düşünüyor. ABD'nin açıkladığı en iyimser senaryo doğrultusunda bile Ankara ile bu konudaki işbirliğinin bozulması, siparişte bulunan ülkeler için 50-75 kadar uçağın sevkiyatını geciktirecek.
Programdan çıkarılan Türkiye ise üretim sürecinde kazanacağı 9 milyar dolardan olacak. Fakat her halükârda tüm program boyunca yaşanacak gecikme ve masrafların artması durumu göz önünde bulundurulduğunda bu hesaplamalar son derece iyimser görünüyor. ABD, şirketlerin üretimi hızla yönetebileceklerini düşünse de, üretim zincirinin yeniden kurulması zor bir hâl alabilir. Bu nedenle de halihazırda toplam maliyeti 1 trilyon doları aşan projenin maliyetinin daha da artması kaçınılmaz olacak.
İngiltere'nin Türkiye'ye vermediği iki savaş gemisi
Öte yandan, Türkiye'nin planlanan 100 F-35A'nın ilk kısmını 2012 yılında alması gerekiyordu, ancak sevkiyat şimdiye kadar gerçekleştirilmedi. Üretimi yapılan dört F-35 bir türlü ABD'den ayrılamadı. Resmi açıdan Türk pilotlar uçaklara yönelik hazırlık çalışmalarından geçti. Fakat uçaklar S-400 meselesi yüzünden ülkede tutuldu.
İki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerginliğin tırmanmasından sonra Türk pilotlardan ABD'den ayrılmaları istendi, uçakların akıbeti ise belirsiz. Tüm bu olanlar ise üzerinden yüzyıl geçmesine rağmen Türklere geçmişte varılan ancak uygulanmayan büyük başka bir anlaşmayı hatırlatıyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce İngiltere, Türkiye'nin siparişi doğrultusunda inşa edilen iki zırhlı savaş gemisini teslim etmeyip kendi filosuna almıştı. Ankara ödemeyi yapmasına ve gemilerden biri için Türk mürettebatın İngiltere’ye gitmesine rağmen teslimat gerçekleştirilmemişti.