Türkgün Gündem HAVELSAN'dan yeni İHA: BULUT

HAVELSAN'dan yeni İHA: BULUT

HAVELSAN tarafından geliştirilen yeni insansız hava aracı (İHA) sahip olduğu yeteneklerle sivil ve askeri alanlarda Türkiye'nin gücüne güç katacak. Testleri başarıyla geçerek Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü envanterine alınan BULUT, 6 saat kesintisiz havada kalabiliyor.

KAYNAK: TRT Haber

HAVELSAN'dan yapılan açıklamaya göre, 2019'da robotik otonom sistemler alanına giriş yapan ve bu kapsamda oluşturduğu platform ekosistemiyle insansız hava, kara ve deniz araçları üreten HAVELSAN, yeni bir İHA'sını daha güvenlik güçlerinin kullanımına sundu.

Şirket, diğer İHA'sı "BAHA"dan sonra Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) liderliğinde ve belirlediği ihtiyaçlar doğrultusunda keşif ve gözetleme yapan BULUT'u geliştirdi.

Bir süredir HAVELSAN Robotik Otonom Sistemler Merkezi'nde geliştirme faaliyetleri sürdürülen İHA, kullanıcı ve SSB temsilcilerinden oluşan kabul heyeti tarafından tabi tutulan testleri ve gereksinimleri başarıyla geçerek, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğünün envanterine alındı.

Kesintisiz 6 saat havada kalabiliyor

BULUT, içten yanmalı motoru sayesinde kesintisiz şekilde 6 saat havada kalıp, GNSS'den bağımsız olarak keşif ve gözetleme yapabiliyor.

Düşük yağmur ve kar yağışı koşullarında görev yapabilme yeteneği olan İHA, sahip olduğu sensör ve yazılım sayesinde her türlü operasyon koşullarında görev üstlenebiliyor.

BULUT, güvenlik güçlerince aktif olarak operasyon bölgelerinde kullanılıyor, aracın 5 kilogram faydalı yük kapasitesi bulunuyor, 80 kilometre mesafeye kadar veri paylaşabiliyor.

Dikey iniş kalkışı, elektrikli motor sistemiyle yapan BULUT, keşif ve gözetleme görevini içten yanmalı benzinli motorla gerçekleştiriyor.

Pistten bağımsız kalkış-iniş yapabiliyor

İHA'nın, hareketli nesne algılama ve kaçınma, çarpışma önleme, "anti jamming" gibi operasyonel özellikleri bulunuyor.

BULUT, sınır ve sahil devriyesi, kaçakçılık ve terörle mücadele, emniyet ve güvenlik, narkotik tespiti, termal ölçümleme, orman yangınlarına müdahale, afet sonrası arama kurtarma, çevre kirliliği tespiti, tarım faaliyetleri, petrol ve doğal gaz boru hattı güvenliği, enerji hatları kontrolü, arama kurtarma operasyonları gibi pek çok farklı alanda kullanılabilecek.

Tam otonom uçuş yapabilen ve pistten bağımsız kalkış-iniş yapabilen İHA, çeşitli entegre kamera sistemleri ile yer kontrol istasyonundan başka bir yer kontrol istasyonuna görevi devretme imkanı sağlayan "handover" özelliğiyle güvenlik güçlerinin önemli ihtiyacını karşılıyor.

Operasyonel üstünlük sağlıyor

Açıklamada görüşlerine yer verilen HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar, SSB'nin beklentilerine uygun, sahada operasyonel üstünlük sağlayan sistem geliştirdiklerini belirtti.

SSB'nin ve güvenlik güçlerinin BULUT'un gelişiminde çok katkısı olduğunu kaydeden Nacar, "BULUT'un kısa sürede envantere giren ve bugün sahada bilfiil kullanılan bir ürün olmasının en önemli nedeni, bu beklentilere ekibimiz tarafından çok hızlı karşılık verilmesiydi." değerlendirmesinde bulundu.

HAVELSAN Simülasyon, Otonom ve Platform Yönetimi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Muhittin Solmaz da BAHA'da elde ettikleri deneyimin sonucunda BULUT'u geliştirdiklerini ifade ederek, İHA'nın kendi alanında dinamikleri değiştiren oyuncu olacağına işaret etti.

HAVELSAN Ürün Geliştirme Direktörü Veysel Ataoğlu da BULUT'u operasyon bölgelerindeki kullanım geri bildirimleriyle iyileştirmeyi sürdürdüklerini belirterek, aracın farklı versiyonları üzerinde çalıştıklarını bildirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *