Türkgün Gündem Hedef yolda sıfır can kaybı

Hedef yolda sıfır can kaybı

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, "Karayolları Güvenliği ve Trafik Haftası" kapsamında sanatçılar tarafından "Hedef yolda sıfır can kaybı" adlı grafiti çalışması yapıldı.

İstanbul

İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığınca trafik düzeni ve güvenliği bakımından kara yolunu kullananların eğitimindeki önemi vurgulamak çeşitli kurum ve kuruluşların trafik eğitimine olan katkılarını artırmak amacıyla her yıl kutlanan "Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftası" dolayısıyla grafiti çalışması gerçekleştirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünün öncülüğünde Beşiktaş Levent Caddesi'nde, trafik ekipleri tarafından ulaşıma kapatılan merkezi yerde grafiti sanatçıları Hasan Alveroğlu ile Muhammed Soydaş, yayaları ve şoförleri bilinçlendirmek amacıyla grafiti çalışması yaptı.

Merkezi noktalardaki yayaları ve şoförleri bilinçlendirmek ve trafik kazalarının azalması amacıyla gece yapılan çalışmayı birçok kişi de dikkatle izledi. Kara yollarında yaya geçitlerinin bulunduğu bölgelerde farkındalığı artırıcı özellikteki çalışmayı, iki grafiti sanatçısı yaklaşık iki saatte tamamladı.

Kırmızı, beyaz ve siyah renklerin yer aldığı çalışma, sürücü ve vatandaşların bilinçlendirilmesine yönelik hazırlandı. Çalışmanın sosyal medya, televizyon kanalları ve gazetelerde etkin olarak kullanılacağı bildirildi.

Çalışmaların tamamlanmasının ardından cadde trafiğe açıldı. Grafiti çalışması sürücüler ve yayalardan ilgi gördü, bazı kişiler de bu alanda fotoğraf çektirdi.

Trafik kazalarına bağlı can kayıpları yüzde 40 azaldı
İçişleri Bakanlığınca 2019 yılının “Yaya Öncelikli Trafik Yılı” ilan edilmesi nedeniyle son dönemde yürütülen “Bu Yolda Hep Birlikteyiz”, “Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük” kampanyaları ve kara yollarındaki yoğun trafik denetimleri sayesinde 2019’un ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ölümlü trafik kazası yüzde 33, trafik kazalarına bağlı can kayıpları yüzde 40, yaralanmalı trafik kazaları yüzde 13 oranında azaldı.

Bakanlık, yürüttüğü kampanyalar ve aldığı tedbirlerle gelecek aylarda hedeflerinin üzerine çıkmayı planlıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *