Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamaları şöyle: İki tarafa da söylediğimiz müzakerelere şans verilmesi. Yarın muhtemelen topalanamayacakları. Ertelenebilir. Biz heyetler ile de yakın temas halindeyiz. Rusya'nın gerçekçi olmayan talepleri var. Odaklandığımız yer bu saldıların bir an önce durması. Masadan bir ateşkes çıkması. İki taraf da el yükseltmeye çalışıyor. Müzakerelerin ciddiye alınmasını istiyorsanız saldırların devam etmesi ile olmaz. Müzakere zemini ortadan kalkar. Aksi halde büyük can kayıplarının dışında zemin de kalkacak. Çabalarımız hep bu yönde.
Daha fazla insan ölmesinden endişe duyuyoruz. Rusya tarafına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Hepsinin nihai amacı bu. Rusya tarafında daha büyük bir solumluluk var. Karamsal olmak istemiyorum ama gördüğüm tablo iç açıcı değil. Özellikle yaşanan son gelişmeler ile beraber pek umut verici bir durum yok.
Rusya ile gemileri yakmadan, Ukrayna'ya da destek olacağız. Bir ülkenin işgal edilmesi haklı ve meşru değil. Benim değerlendirmem önümüzdeki bir 10 yıllar daha meşgul etmeye devam edecek. Rusya ile batı arasında kazan-kazan ilişkisi kurulmalı.
"AB TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK ENDİŞELERİNİ DİKKATE ALMIYOR"
Cumhurbaşkanımız çok önemli bir başlık açtı o da şu: Batı açısından Türkiye hemen döndüğü bir müttefik. Batılı muhattaplarımız bize diyor ki Rusya ile köprüleri atmayın. Biz Türkiye'nin menfaatleri açısından kendimizi ön plana almak zorundayız. Rusların da güvenebileceği bir aktörün ortada olması lazım. Aslında Batılı dostlarımız bundan memnun. Açıkça söylemeseler de bize söylüyorlar bunu. İlla bir felaket mi yaşanması gerekiyor Türkiye'nin öneminin tekrar anlanması için. AB, Türkiye'nin güvenlik endişelerini dikkate almıyor.
BATI İLE İLİŞKİLER
Biz göç meselesi gibi meseleleri dile getirdiğimiz zaman sadece kendimiz için dile getirmiyoruz. Endişelerimizin giderilmesi onların da menfaatine.
MONTRÖ NASIL UYGULANACAK?
Karadeniz'de barış içi Montrö krizik öneme sahip. 19,20 ve 21. maddeler açık. Kurallar aynen uygulanıyor. Savaşa giden geçen gemiler Boğaz'dan geçemez. Ancak bağlama limanına geri dönen gemiler buralardan geçebilir. Boğazlar için başvuru yok. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği bir cümle ile söyleyeyim, Montrö'nün yorumlanmasını gerilimi tırmandırmayacak şekilde yapıyoruz. Karadeniz'i bu işin bir parçası yaparlarsa gerilim daha çok yayılır. Böyle bir başvuru yapılmaması için de elimizden geleni yapıyoruz. Bu zamana kadar nasıl uygulandıysa bundan sonra da öyle devam edecek.
Umarız ateşkes çabaları sonuç verir. Çabalarımız bu yönde. Krize daha geniş bakıldığında çıkarılması gereken dersler var. Soğuk savaş döneminden sonra dünya düzeni tam olarak oturmadı. Sürekli bir düzen arayışı var. Yeni dünya düzeni arayışı çok fazla unsurun olduğu bir konu. Önümüzdeki 10 yıllarda da bunları yaşamaya deva m edeceğiz.
