Son günlerde ülkemizin en sıcak konusu pitbull saldırıları. Herkesin aklında ise aynı soru: Suçlu hayvanlar mı yoksa sahipleri mi? Merak edilen bu ve buna benzer soruları, köpeklerin psikolojisine dair önemli çalışmalara imza atan ve bu alanda yazdığı üç kitapla tanınan İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Veteriner İç Hastalıkları ve Psikoloji Uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka cevapladı.
"Çıkardıkları sesler saldırıyı uyarıcı nitelik taşıyor"
Pitbull cinsi köpeklerin çocuklara karşı özel bir düşmanlığı var mı?
Pittbull cinsi köpeklerin doğuştan saldırgan olduğunu destekleyecek bilgi bulunmuyor. Çocuklara karşı özel bir düşmanlıkları da yok. Toplumun büyük bir kesimi çocukları köpekle korkuttuğu uçun yavrularımız hayvanı görünce çığlık atarak, ağlayarak kaçmaya çalışıyor. Çıkardıkları sesler, köpeklerde saldırıyı uyarıcı nitelik taşıyor. Almanya’da bir okulun bahçesine giren iki Pitbull, kalabalık bir öğrenci topluluğu arasından iki Türk öğrenciyi bulup saldırdı. Bu çocuklar görünüm olarak ya da giyim olarak farklı değildi. Ancak köpeği görür görmez çığlık atarak kaçtılar ve saldırıya uğradılar.
"Sahibinin de, köpeğin de eğitim sertifikası olması gerekir"
Avrupa’da yasaklı ırklar için nasıl bir yol izleniliyor? Biz neyi başaramıyoruz?
Avrupa ülkelerinde ev hayvanlarının kimliklendirilmesine ve kaydedilmesine çok önem verilir. Serbest kalan bir köpeğin sahibi hemen belli olur ve çok ciddi cezalar kesilir. Bizde ise kimliklendirme işi yeni yeni ele alınıyor. Bakanlık bünyesinde bu işi yönetecek bir veteriner işleri genel müdürlüğümüz yok. Ayrıca Avrupa ülkeleri ne kadar tehlikeli olursa olsun kendi köpek ırklarını yasaklamıyor. Mesela Alman Kurt olarak tanınan köpeğin saldırma olayları Türk çoban köpeği Kangal’ımızdan çok daha fazla. Fakat Almanya’nın bazı eyaletlerinde Kangal’ımız yasaklanırken Alman çoban köpeği yasaklanmamıştır.
Yine bu ülkelerde güçlü veteriner hekim teşkilatları sayesinde tehlikeli ırklar konusu bize göre çok daha titiz şekilde ele alınıyor. Tedbirler özellikle sahiplerine yönelik. Merdiven altı üretim engellenmiş. Köpekler cüsse ve güçlerine göre kategorize edilmiş olup 50 civarında köpek ırkının bakımı için özel kurallar getirilmiş. Bazı ülkelerde bu kategorideki köpek bakmak için özel izin mecburiyeti vardır. Hatta bazılarında sahibinin de, köpeğin de eğitim sertifikası olması gerekir. Köpeği dolaştıran kişi yanında sertifikasını taşımak zorunda. Köpek sahibinin belirli bir yaş ve eğitimde olması, akli bir kusuru olmaması ve adli sicilinin temiz olması gerekir.
Bu köpeklere mizaç testi yapılır, testi geçemeyenlerin kesinlikle sokağa çıkarılması yasaklanır, testi geçenler ise ağızlık, özel tasmalar ve kısa zincir ile kontrollü olarak çıkarılabilir. Uymayanlara verilecek cezalar da çok yüksek. Bizde de öncelikle bu altı tehlikeli ırk ismi kanundan çıkarılmalı, tehlike arz edebilecek bütün köpek ırklarının ülke gerçeklerine uygun olarak sınıflandırılması yapılmalıdır.
Pitbull bir nevi ‘ruhsatsız silah’ olarak görülüyor. Kanunlarda açık mı var?
Bu köpeği saldırgan yetiştiren kişilik bozukluğuna sahip insanlar var. Bunlar genellikle köpeği ruhsat gerekmeyen bir silah olarak yanlarında dolaştırırlar ya da insanları köpek vasıtasıyla ürkütmekten zevk alırlar. Aşağılık duygularından kurtulmaya çalışırlar. Köpeğin kötü şöhreti arttıkça taliplisi de artar. Kural tanımayan kişilerin elinde çoğalır. Hâliyle böyle kötü haberleri daha da sık duymaya başlarız. Mevzuatta sıkıntı yok. Esas problem takibi ve kontrolü yapacak olan personel sayısının yetersizliği ve veteriner hekim teşkilatlanma yapısındaki sıkıntı. (Türkiye)