"İstiklal'in Aydınlık 100'ü" etkinliğinde Mehmet Akif Ersoy ile 100 yıl önce kabul edilen İstiklal Marşı ele alındı.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen programda Akif'in anlatıldığı panelin yanı sıra kütüphane koleksiyonuna katılan "Akif Salnamesi 2" eserinin katalog kaydı ile 2 serginin açılışı yapıldı.
Doç. Dr. Turgay Anar'ın yönettiği panelde konuşan yazar Beşir Ayvazoğlu, İstikal Marşı'nın bir milli mutabakat metni olduğunu söyledi.
Bu metni toplumun bütün kesimlerini kucaklayan temsil yeteneği çok yüksek olan Birinci Meclis'in kabul etmesinin ayrıca önemli olduğuna dikkati çeken Ayvazoğlu, "İstiklal Marşı'nın bir ihtiyaç olarak hissedildiği, bu ihtiyacı gidermek için bir yarışma açıldığını ifade etmekte başlayalım isterseniz. Yarışmaya önemli bir ödül konulmuştu. Yarışmaya gönderilen 600 küsur şiirin tamamını bilmiyoruz ancak jüri tarafından seçilen 7 tane şiir vardır." şeklinde konuştu.
Devrin önemli şairlerinden hiçbirinin yarışmaya katılmadığını ifade eden Ayvazoğlu, "Ben bunu yarışmada ödül olarak konulan paranın varlığına bağlama temayülündeyim. Mehmet Akif o sırada büyük millet meclisinde mebus olarak vazife görüyor, o da katılmıyor. Ekonomik olarak sıkıntıda olunan, büyük bir mücadelenin verildiği bir dönemde 500 lira o zamana göre yüksek bir ödülün konulmuş olması belli ki birçok şairi cezbetmiş ama önemli şairler öyle bir ödül parasıyla adlarının anılmasını istemedikleri düşünülmelidir." değerlendirmesini yaptı.
Ayvazoğlu, Hamdullah Suphi Tanrıöver'in, Mehmet Akif Ersoy'a Hasan Basri Çantay aracılığıyla bir not ilettiğini ve ödülün bir hayır kuruluşuna bağışlanmasının kararlaştırıldığını, sonrasında yazılması zor olan İstiklal Marşı'nın Akif tarafından çok kısa bir sürede kaleme alındığını anlattı.
İstiklal Marşı'nın milli mücadelenin yaşandığı şartlarda yazılmış, devrin ruhunu bugüne taşıyan bir şiir olduğunu vurgulayan Ayvazoğlu, "Hafızayı tazelemek, gençlere İstiklal Marşı'nın yazıldığı şartları anlatmak lazım." dedi.
"Her yönüyle timsal olmuş bir insan"
Koleksiyoner Mehmet Ruyan Soydan ise İstiklal'in aydınlık yüzü deyince ilk akla gelen yüzün Akif'in yüzü olduğunu söyledi.
Mehmet Akif Ersoy'un hayatı, fikriyatı, şiirleri, eserleri, nesirleri ve her şeyinin bir bütün halinde aynı doğrultuda giden bir insan olduğuna dikkati çeken Soydan, şunları kaydetti:
"Her yönüyle aydınlık ve her yönüyle timsal olmuş bir insan. Akif tek yönlü bir insan değil, sadece şairliğini ele alarak Akif anlaşılamaz. Tabii ki edebi yönü çok yüksek olabilir ama Akif'in toplumu etkileyen yönü sadece şiirleri değildir. Akif'in toplum üzerindeki etkisi farklı bir duruş sergilemiş olmasıdır."
"Dimdik duruşuyla öne çıktı"
Akif'in edebiyatçı, gazeteci, yazar, milletvekili, siyaset adamı, müfessir ve tercümanlık gibi pek çok yönünün yanı sıra dimdik duruşuyla da öne çıktığını belirten Soydan, "Karakteri sadece eserlerine değil hayatına bir bütün halinde yansıyan bir insan. Onun ahlaki duruşu, vatanperverliği, insanları hep ümite doğru sürüklemesi, çalışmaya yönlendirmesi beni en fazla cezbeden husus olmuştur." diye konuştu.
Soydan, koleksiyon yapmak amacıyla biriktirmediğini, asıl mesleğinin yeminli müşavirlik olduğunu, sadece koleksiyonuyla araştırmacılara elinden geldiğince yardım etmeye çalıştığını ifade etti.
Mütevelli heyetinde bulunduğu Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı'nın 1984'ten bugüne çeşitli faaliyetlere imza attığını dile getiren Soydan, "Son zamanlarda görsel yayınların çok hız kazanmasıyla yüz yüze faaliyetlerin eskisi kadar etkisi kalmadı. Bunun için biz de vakıf olarak Mısır, Kazakistan, Bosna Hersek, Azerbaycan, Tataristan, Makedonya ve Sırbistan'ın da arasında bulunduğu ülkelerde Mehmet Akif'i tanıtmak amacıyla sempozyumlar düzenledik. Son zamanlardaysa bunu daha kalıcı bir şekle bürüyelim dedik ve bir takım kitap çalışmaları yapmaya başladık." şeklinde konuştu.
"Akif'i her zaman doğrusuyla sunmak çabasındayız"
Yazar Tahsin Yıldırım ise editörlüğünü yaptığı "Akif Salnamesi 2" kitabında Mehmet Akif ve dostlarına ait ilk defa ortaya çıkan bilgi ve belgeleri neşretme ihtiyacına cevap vermeye çalıştıklarını söyledi.
Özellikle Akif araştırmacılarında fayda sağlaması amacıyla yola çıktıklarını belirten Yıldırım, "Mehmet Akif Ersoy Fikir ve San'at Vakfı'nın geniş birikimi editör olarak benim işimi kolaylaştırdı. Çünkü sıkıştığım yerde istifade edebileceğim Akif'i tanıyan, Akif'e ait birikimi nakledebilecek insanlar vardı." dedi.
İlk Salname'yi 2019'da, ikincisini ise 2020'de neşrettiklerini, 2. kitapta Akif'e ait bilinmeyenleri sunan 17 yazı bulunduğunu aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Yirmi yedi Aralık'a ya da on iki Mart'a hapseden bir anlayıştan ziyade Akif'i her zaman doğrusuyla sunmak adına çaba içerisindeyiz. Tabii gelen yazılar, oluşturulan bir yayın kurulu tarafından inceleniyor. Ana kriterimiz Mehmet Akif ve çevresine dair yorumdan ziyade yeni bilgi ve belgeler olması. Her türlü dışarıdan yazarlara da açığız. Bizim için önemli olan Akif'i doğru tanıtabilmek."
İstiklal Marşı'nın taş plak kaydı dinletildi
Konuşmaların ardından İstiklal Marşı'nın Ali Rıfat Çağatay'a ait bestesinin Hafız Burhan'ın sesinden taş plak ses kaydı dinletildi.
Panel, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün sosyal medya hesaplarından ve Esenler Belediyesi'nin internet televizyonu Şehir Ekranı'ndan canlı yayınlandı.
Etkinliğin ardından İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Ramazan Minder, panelin konuşmacıları ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kütüphanede 2 ayrı sergi ziyarete açıldı
Etkinlikte ayrıca kütüphane koleksiyonuna katılan 1 milyon 200 bininci kitap olan "Akif Salnamesi 2" eserinin katalog kaydı yapıldı.
İstiklal Marşı Yılı dolayısıyla "Mehmet Akif Ersoy Konulu Kitaplar ve Poster Sergisi" ile "İstiklal Marşı'nın Kabulünün 100. Yıldönümü" sergileri de kütüphane içinde ziyarete açıldı.
TBMM Genel Kurulunda aralık ayında ortak önergeyle, İstiklal Marşı'nın yazılmasının ve TBMM tarafından kabul edilmesinin 100. yılı olan 2021'in "İstiklal Marşı Yılı" olması kararlaştırılmıştı.