Çeşme'nin ünlü tatil cenneti Alaçatı açıklarında geçen pazar günü tekne ile geziye çıkanlar, yavrusuyla yüzen balinayı fark etti. Teknede bulunanların bir süre görüntülemeyi başardığı balina ile yavrusu, daha sonra gözden kayboldu.
İZMİR KÖRFEZİ'NE DE 2 BALİNA GELMİŞTİ
Balinalar İzmir çevresinde ilk kez görülmüyor. 1995 yılının Şubat ayında ispermeçet (kaşalot) cinsi biri yavru 2 balina, yollarını şaşırıp İzmir Körfezi'ne girmişti. Yaklaşık 3 metre boyundaki yavru balina, Urla İçmeler Sahili’nde karaya vurmuştu. Anne balina ise bir süre İzmir Körfezi’nin çeşitli bölgelerinde dolaşmıştı. Yaralı olduğu belirlenen ve ‘Ramazan’ adı verilen yavru balina ise karaya çıkartılıp tedavi edilmeye çalışılsa da kurtarılamamıştı. Yavru balina burada gömülürken, annesi ise Körfez'den ayrılmıştı.
'SULAR ISINDIĞI İÇİN AKDENİZ'DEN GELMİŞ OLABİLİR'
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Okan Akyol, yavrusuyla birlikte yüzen balinanın Ege Denizi açıklarında görülebilen 'Fisetar Makrosefalus' denilen bir kaşalot türü olduğunu söyledi.
Tekneyle bölgede gezenler tarafından cep telefonuyla görüntülenen balinanın Akdeniz'deki 20 balina türünden sadece biri olduğunu anlatan Prof. Dr. Akyol, "Dişi balinalar içerisinde en büyük olan tür budur. Dişileri 12 metre boya ve yaklaşık 20 ton ağırlığa kadar ulaşır. Erkekleri ise 20 metre boy ile 50 ton ağırlığı bulabilir. Bu tür zaman zaman Fethiye açıklarında Güney Ege'de rastlanan bir türdür" dedi.
Kaşalot türüyle ilgili geçmişte yaşanan bazı olaylardan örnekler de veren Akyol, şöyle devam etti:
"21 Haziran 2002 tarihinde bir olay yaşanmıştı. Kılıç ağlarına takılan büyük bir kaşalot türü, 3 gün boyunca beslenememiş ve çaresiz bir şekilde o bölgede sürüklenmişti. Daha sonra Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ile Deniz Komutanlığı'nın ortak çalışmasıyla 8 saatte yakalandığı ağlardan kurtarılarak özgürlüğüne kavuşmuştu. Kaşalot türü balinalar, Fethiye'de nisan-mayıs aylarında gözlemlenebilir. En son geçen mayıs ayında Fethiye'deki sığ sularda görüntülenmişti. İzmir'de olması aslında bizim için ilginç değil. Akdeniz'in her tarafında olabilir. Ama daha önce İzmir'de fazla görülmemişti. Açık sularda, Güney Ege'den Doğu Akdeniz'e geçip tekrar Batı Akdeniz arasında seyahat eden bu tür, suların ısınması ya da bir besinin peşinden gidiyor olması nedeniyle kuzeye doğru yönlenmiş olabilir. Bizim için çok şaşırtıcı değil."
Bu tür balinanın 16 ay gebelik sonunda 1 yavru doğurduğunu ifade eden Prof. Dr. Okan Akyol, "Yavrular 4 metre boyunda ve 1 ton ağırlığında olur. Yavrusuyla beraber balıkçılar tarafından rahat görülmesinin sebebi, yavrular dibe dalamadıkları için aileden bir bireyle yüzeyde seyahat etmiş. Normalde derin sularda ve okyanuslarda geniş dağılım gösterirler. Geçmişte balina avcılığının önemli türlerindendi. Burada bize ilginç gelen iç denizde olması. Normalde okyanusun önemli bireyleridir" dedi.
Akyol, bu türün balıkçılık ya da insanlar için zararlı olmayan, yalnız seyahat eden sessiz balinalar olduğunu vurguladı.