2018 yılında sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği bazı unvanların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesine ilişkin çalışmaların başladığına dikkat çeken Genel Başkan Kahveci yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Türkiye Kamu-Sen olarak başından beri, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığını, bütün kamu görevlilerini doğrudan ilgilendirdiğini belirtiyor, ayrım yapılmaksızın tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yükseltilmesi gerektiğine vurgu yapıyoruz.
Yapılacak ek gösterge düzenlemesinde öğretmen, din görevlisi, hemşire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, teknikerler, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel unutulmamalıdır.
İdareciler ile üniversite genel sekreterleri ve yardımcıları açısından da var olan ek gösterge adaletsizliği mutlaka düzeltilmelidir. Benzer durumların birçok unvanda olduğu da bilinmektedir. Uzmanlıklarda, taşra ve merkez uzmanları arasında ek gösterge bakımından farklılıklar yaşanmakta, uzman kadrosunda bulunan kamu görevlileri kariyer uzmanlar ve diğer uzmanlar olarak farklı kategorilerde değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.
Ek gösterge uygulamasının belirli bir standardı da bulunmamakta farklı hizmet sınıflarında farklı ek gösterge çizelgesi uygulanmakta, kadroları Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunan personel ek gösterge uygulamasından faydalanamamaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu derece ve kademe yükselmesini üst derecelerdeki boş kadronun varlığına bağladığı için birçok kamu görevlisi gerekli şartları taşıdığı halde üst derecelerde boş kadro bulunmaması nedeniyle hak ettikleri derecelere yükselememektedir.
Bu sorunlar, ek gösterge uygulamasının bütüncül bir biçimde ele alınması ve yalnızca belli unvanları değil tüm kamu görevlilerini içeren kapsamlı bir biçimde değişikliğe tabi tutulması zorunluluğunu ortaya koymaktadır.
Kamu görevlilerinin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında en önemli unsurların başında kamu görevlilerinin hizmet sınıfı ve derecelerine göre belirlenen ek gösterge rakamlarına endeksli olarak belirlenen özel hizmet tazminatı yansıtma oranı gelmektedir.
Ek gösterge uygulamasının yanında ek göstergeye bağlı olarak belirlenen özel hizmet tazminatı oranlarından kaynaklı bu adaletsizliğin de giderilmesi ve ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekli maaşlarına yansıtılacak tazminat oranlarının makul ölçülere çekilmesi gerekmektedir.
Türkiye Kamu-Sen, yıllardan beri ortaya koyduğu bu sorunlara çözüm üretmek adına elini taşın altına koymuş ve memurlarımızın emekli aylıklarına doğrudan etki eden ek gösterge cetvelleri, özel hizmet tazminatı yansıtma oranları ve diğer konular üzerinde detaylı ve titiz bir çalışma gerçekleştirmiş, kanun taslağı hazırlamıştır.
Yapılacak çalışmalarda Konfederasyonumuz Ar-Ge Merkezince hazırlanan bu taslak metinden faydalanılması, ileride ortaya çıkması muhtemel sorunları önleyecektir. Aksi halde yapılacak her uygulama yeni adaletsizlikler ve mağduriyetler yaratacaktır.”