Türkgün Gündem Kanseri yendi, kitabını yazdı

Kanseri yendi, kitabını yazdı

Akciğer kanserini yenerek sağlığına kavuşan gazeteci İrfan Ermiş, tedavi sürecinde yaşadıklarını "Hayatı Bırakma" adını verdiği kitabında anlattı.

59 yaşındaki Ermiş, "Hayatı Bırakma" adını verdiği kitabında stresten uzak kalmaya özen gösterdiğini ifade ederek, kemoterapi ve radyoterapi aldıktan sonra Silivri ve Çatalca ormanlarında kamp yaparak dinlendiğini söyledi. 2013-2014 arası 14 kemoterapi ve 36 radyoterapi, 2015-2017 yılı arası 11 kemoterapi ve 8 radyoterapi aldım. Ağır ve sancılı bir süreçti. Tedavim sırasında Silivri ve Çatalca ormanlarına, yazları da memleketim Samsun'a giderek Akdağ yaylasında çadır kurdum. Bol bol temiz hava, bol bol doğa ile iç içe yaşadım. Kalabalıktan, şehir stresinden mümkün olduğunca uzak durdum. Doktorlarımın önerilerini dikkate alarak yaptım bunları" dedi. 2 yıldır kendini çok iyi hissettiğini belirten Ermiş, "Şu anda çok iyiyim. Metastaz olan her yer iyileşti. Akciğer ve karaciğerimdeki küçük kistler duruyor. Ve şunu aklımdan hiç çıkarmadım, 'Kanser beni yenemez. Bu beni yıkamayacak, benim ölümüm kanserden olmayacak, üstesinden geleceğim' dedim. Tüm hastalara sesleniyorum, kesinlikle ve kesinlikle insanı hastalık öldürmüyor. Vakti saati gelen gidiyor. Doktorlardan önce çare kendisinde. Motivasyonu yüksek tutmalı, enerjisini yüksek tutmalı, ailesi ve sevenleriyle huzur içinde hayata atılmalı" diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *