Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin HDP konusunda “Kılıçdaroğlu, elini vicdanına koyup söylesin, kimin yanındadır? Kimin tarafındadır? Bölücülüğü, terörü ve şiddeti mi destekliyor? Yoksa Türkiye’nin ve şühedanın safında mı duruyor? Bu meselenin arası-ortası, kıyısı-köşesi, şurası-burası yoktur. Artık seçenek kalmamıştır; ya ihanet kazanacak ya da millet iradesi ihaneti kazıya kazıya temelinden söküp atacaktır” sözlerine cevap veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘vatansever’ olduğunu iddia etti. Kendisinin, arkadaşlarının ve dostlarının, Türkiye’nin birliğinden ve bütünlüğünden yana olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu ifadelerinin aksine bugüne kadar Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alanlara destek olmasıyla gündeme geldi.
DARBECİLERI AKLAMAYA ÇALIŞTI
15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimini “kontrollü darbe” olarak tanımlayan ve “Asıl darbe 20 Temmuz’da yapıldı” diyen Kılıçdaroğlu bu ifadeleriyle vatanseverlik noktasında kötü bir sınav vermişti. Partisinden 15 Temmuz darbe girişimine yönelik ‘tiyatro’ ifadelerinin kullanılmasına hiçbir tepki göstermeyen Kılıçdaroğlu, Adana mitinginde FETÖ’cülerin isimlerini sıralayıp, alkış istedi.
TERÖR ÖRGÜTLERINE CAN SUYU OLDU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte YPG’nin terör örgütü olmadığı, Doğu ve Güneydoğu illerimizde hendek kazan teröristlerden ‘arkadaşlar’ diyerek bahsetmesi de medya organlarında geniş yer buldu.
Türkiye’nin terörle yoğun mücadele ettiği bir dönemde Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de beka sorunu yok, ABD’nin desteklediği YPG bize mi saldıracak?” diyerek teröristleri aklamaya çalıştı. Sınır ötesi operasyonlarla terör örgütlerini ‘yakala-bul-yok et’ anlayışıyla harekâtlar düzenleyen Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı “Suriye’de ne işimiz var” diyebildi ve ABD’nin tezleriyle örtüşür bir şekilde “Afrin’e girmeyin” uyarısında bulundu. Terörle irtibatları tespit edilen HDP’li belediyelere sahip çıkan Kılıçdaroğlu, kayyum atamalarını ise “darbe” olarak tanımladı. 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi ve PKK’nın siyasetteki nefesi Selahattin Demirtaş’ın suçsuz olduğunu savundu ve ‘tutukluluk süresi göğsünde taşıyacağı şeref madalyasıdır’ diyerek övgüyle bahsetti.
PKK’yı terör örgütü olarak görmedi, ellerinde şehitlerimizin kanı bulunan HDP’yi demokrasinin en önemli parçası olarak gördüğünü söyledi ve “HDP’yi gayrimeşru organ ilan etmek doğru değil” dedi. PKK’nın yayın organı IMC TV’de katıldığı bir programda “Anayasa’yı değiştirelim” diyen Kılıçdaroğlu, araya giren Banu Güven’in “2. ve 3. maddeleri mesela” sözlerine “Tabi. Söyledik bütün bunların tamamını. Buyurun gelin yapalım bunların hepsini” diye yanıt verdi. “Ben IŞİD’i bir siyasi partiye bağlamıyorum. PKK’yı da bir siyasi partiye bağlamıyorum” diyerek HDP’nin PKK ile bağının olmadığını savundu. Ölen teröristler için saygı duruşunda bulunulan ve PKK terör örgütünün sözde marşının okunduğu HDP Kongrelerine CHP lideri Kılıçdaroğlu da çelenk gönderdi. Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği sözde adalet yürüyüşünde terör suçlusu mahkûmları da temsilen HDP’liler ile birlikte kol kola yürüdü. Her fırsatta Türkiye’yi dışarıya şikâyet eden Kılıçdaroğlu bir şikâyeti de Alman Focus dergisine verdiği röportajla yaptı. Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyerek ‘Türkiye’ye gitmeyin’ çağrısında bulundu.
HDP’YE SIKI SIKIYA SARILDI
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AYM’nin HDP iddianamesini kabul etmesine ilişkin, “Siyasi partileri kapatmak, onları farklı şekillerde topluma tanıtmak veya terör örgütleriyle onları bağlantılandırmak asla doğru değil” diyerek HDP’yi aklamaya çalıştı. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, HDP kapatma davasına ilişkin olarak, “Haksızlık kime yapılırsa yapılsın haksızlığa karşı çıkmak insan olarak bizim temel görevimizdir. Biz haksızlığa karşı durmak istiyoruz. Demokrasilerde en büyük hakem halktır. Oy veriyorsa mesele yok, vermiyorsa zaten tarihin çöp sepetine atılırsınız. Bu konuda hepimizin duyarlı olması lazım, demokrasi konusunda.
Sadece kendimiz için değil bizim gibi düşünmeyenler için de demokrasi istemeliyiz” dedi. Daha önce de HDP’yi demokrasinin en önemli parçası olarak gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, bu sefer de aldığı oy üzerinden HDP’nin PKK ile olan ilişkisini aklamaya çalıştı. Kılıçdaroğlu, HDP İzmir İl binasına saldırıyla ilgili de “Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu da söyledim, provokasyonlara hepiniz hazırlıklı olun, İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir” ifadelerini kullandı. Provakâsyon girişimleriyle ilgili bilgi ve belgelerini savcılığa teslim etmek yerine topluma korku aşılamaya çalışan Kılıçdaroğlu, bu söylemiyle de HDP’nin tezlerine destek oldu.
