Bu yıl 'Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek' temasıyla 4'üncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF), 2'nci gününde devam ediyor. Forum kapsamında düzenlenen 'ADFTalks2025'in konuğu, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov oldu. Alican Ayanlar'ın moderatörlük yaptığı program için salon dolunca izleyicilerin bir kısmı içeri alınmadı. İçeri girenlerin bir bölümü ise programı ayakta izlemek zorunda kaldı.
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “1999'da AGİT zirvesi yapılmıştı. Burada yayımlanan deklarasyonda, ülkelerin güvenliğinin bölünmez ve eşit olduğu, herkesin güvenlik ittifakı yapma hakkı vardı. Ancak yapılacak bu ittifak diğerlerinin güvenliğine zarar verecek şekilde olamaz dendi. Putin geldikten sonra da defalarca uyardı. 2008'deki toplantıda Gürcistan ve Ukrayna'nın NATO'da olmayacağına dair imza verdiler. 2010 yılında Astana'da İstanbul formülü aynen tekrar edildi. NATO'nun genişlemesi devam etti ve AGİT içerisinde eşit ve bölünmez ilkenin uygulanmayacağı açığa çıkmaya başladı. Burada olan biteni anlatan en güzel kelime hile yapmak. 2008 ve 2010 yıllarında Rusya ve NATO arasında anlaşma taslakları hazırladık. Burada NATO güvenliğini güçlendirme noktasında başarısız oldu ve sabote edildi" dedi.
'DEFALARCA BAŞARISIZ OLDUKLARI ŞEKİLDE DEVAM ETMEK İSTİYORLARSA EDEBİLİRLER'
Avrasya'nın kendisine ait bir çatı örgütü olmadığını söyleyen Lavrov, “Bütün kıtaların kendilerine ait kıtasal çatı örgütleri var. Bir tek Avrasya'da yok. Bu potansiyeli açığa çıkarmak gerekiyor. Avrasya güvenliği ile alakalı Rusya ve Belarus arasında bir toplantı yaptık. Bu konferansa NATO ve AB üyesi ülkeler de davet edildi. Bu hiç kimseye karşı bir şey değil. Bu NATO'ya karşı da bir şey değil. NATO'nun en büyük düşmanı, NATO'nun kendisi. Bunu da baskın gelebilmek için kullanıyorlar. Avrupa'da kendi kendilerine kalacaklarına yönelik bir korku var. Daha önce defalarca başarısız oldukları şekilde devam etmek istiyorlarsa edebilirler. Avrasya'nın meseleleri bu kıta üzerindeki ülkeler tarafından çözülmelidir. Birisinin bölgesine geldiğiniz zaman bölgeye mütecaviz davranamazsın. Kurallarınızı onlara dikte edemezsiniz. Bu küresel rolünüze takıntılı olmanızdan kaynaklanan bir şey" diye konuştu.
'SAVAŞ OLURSA ÇOK BÜYÜK YIKIMA NEDEN OLUR'
Lavrov, “Birçok ülke ABD ile müzakere etmek istiyor. Barışçıl yoldan her iki taraf da isteklerini aldıysa bir sıkıntı yok. Herkes için en önemli konu sistemin işler olması. ABD ve Rusya'nın iyi ilişkilerinde, Çin ile ilişkilerinin iyi olmasında bir beis görmüyorum. Herhangi bir şart öne süremeden konuşulabilir. Çin ve ABD arasında doktrinler açısından birçok farklılık var. Çin, ABD ile bir rekabet halinde dünya ekonomisi açısından. Kim daha fazla etki sahibi olacak. Asya'da kim daha etki sahibi olacak. Çin ve ABD sürekli farklı şeyler açıklıyor, birbirlerine iyi davranmıyorlar. Tayvan konusunda tek Çin politikası uygulanıyor. ABD'den bazı tehditler savuruyorlar. Savaş olursa çok büyük bir yıkıma neden olur. Böyle tehditlere rağmen alttan görüşmeleri devam ediyor" dedi.
'ABD'NİN DÜNYA İŞLERİNE BU KADAR KARIŞMASI REZİLLİK'
ABD ile iş birliği konusuna hiçbir zaman hayır demediklerini belirten Lavrov, “Biden yönetimi Rusya'nın bir ceza alması gerektiğini söyledi. Bu aptallık. Trump dedi ki, 'Normale dönelim, bu saçma sapan duruşu ortadan kaldıralım' dedi. ABD'nin dünya işlerine bu kadar karışması rezillik. Koşulların normalleştirilmesi öncelikle. Obama yönetimi diplomatlarımızı sınır dışı etmeye başlamıştı. Biden yönetimi Rusya'nın varlıklarına el koydu. Şimdi bunları ne yapacaklarını düşünüyorlar. Çaldıkları paranın ana parasına dokunmamaları lazım. Bunun faizini yiyorlar. Yeni sömürgeci düşünce bu insanların zihninden hiç çıkmadı" diye konuştu.
'NAZİLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPILIYOR'
Ukrayna lideri Zelenski'ye yönelik eleştirilerde bulunan Lavrov, “Başkan Trump batılı liderler arasında defalarca bu konuyu dile getiren tek lider. Ukrayna ateşkes istiyor ama Rusya istemiyor diye düşünülüyor. Temel konu NATO ve toprak meselesi. Amerikalılar tarafından dile getirildikten hemen sonra Zelenski, 'Silah gönderin' dedi. 'Barış koruma unsurları gelsin' dendiğinde 'Biz savaşmaya devam edeceğiz' dedi. Karşılıklı yapılan açıklamalar şizofrenik yapıyı ortaya koyuyor. Biz toprak derdinde değil, insan ve halkların derdindeyiz. Ukrayna'da Rus dili, Rusça kitaplar yasaklandı. Son dönemlerde Rus ve Rusça her şeyi aforoz etmeye başladı. İsrail Arapçayı hiçbir zaman yasaklamadı. Ukrayna bu noktada tek ülke. Hem çok uluslu bir yapı ve çok etnik bir dili yasakladı. Zelenski ve ekibi sizin isteğiniz ülkeyi kuranlarını dilini yasaklamak, değeriniz Nazilerle iş birliği yapmak. Odesa'da bir heykel yıkıldı, o heykel Nazi'ye karşı savaşan birinin heykeli" dedi.
'IRKÇI REJİMİ KORUMAK İÇİN KULLANIYORLAR'
Ukrayna'da ırkçı bir rejimin hakim olduğunu söyleyen Lavrov, “Avrupa, Ukrayna'daki insan hakları ile ilgili hiçbir şey söylemedi. Referandum yapmak isteyen insanlar aslında kanunlarla korunmak zorunda. Ortak bir barış gücü oluşturulabilir mi? Trump kendisi mevcut durumu herhangi bir Avrupa liderinden daha iyi anlıyor. Zelenski 'Barış gücüne değil savaşçılara ihtiyacımız var' demişti. Herkes ana noktayı gözden kaçırıyor. Barış gücü orada konuşlansın istiyorsunuz. Herhangi bir askeri grubun gücünü barışı teşkil etmek için değil buradaki ırkçı rejimi korumak için kullanıyorlar" diye konuştu.
'ADF'DE UKRAYNA İLE HERHANGİ BİR TEMAS OLMADI'
Trump ve ekibinin deneyimli olduğunu söyleyen Lavrov, “Geçen sene Sayın Erdoğan, Sayın Putin'e herhangi şekilde Karadeniz'de silahların taşınmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Putin bunu destekleyeceğini ancak Ukraynalı temsilcileri disipline etmesi gerektiğini söyledi. Sayın Erdoğan ile Sayın Putin daha sonra nükleer santrallere saldırılmaması ile ilgili görüştü ancak Zelenski bunu kabul etmedi. Zelenski bütün Ruslardan nefret ediyor ve saldırı emirlerini veriyor. Bu emirleri verdiği konusunu inkar edip yalan söylüyor. ADF'de Ukrayna ile herhangi bir temas olmadı" dedi.
