Türkiye'yi yasa boğan olaydan yaklaşık bir yıl sonra hazırlanan iddianame, Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, tutuklu sanık Mehmet Ali Aydemir ile amcalar M.A. (28), Y.A. (42) ile B.D. (47) ve eşi H.D. (55), A.A. (37) ve eşi Y.A. (40), hakkında; 'çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.
'6-7 GÜN ÖNCE ÖLMÜŞ'
Geniş çaplı yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 122 sayfalık iddianamede, çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. İstanbul Morg İhtisas Dairesi Laboratuvarı Adli Entomoloji (böcek bilimi) Şubesinin raporunda, cesedin üzerinden alınan böcek örneklerinde yapılan incelenmede en büyük böceğin yaşının 24 saati geçmediği ifade edildi. Bilirkişi olarak inceleme yapan Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sert raporda, "Bu davada bulunan mevcut sinek larvalarının 16,5 derece su sıcaklığı verisiyle gelişim süreleri hesaplanarak yapılan tahmine göre bu aşamaya 33 saate ulaşılacağının hesaplandığı, 2 Temmuz 2018 günü 17.55-21.30 saatlerinde örneklerin bulunup toplandığı göz önüne alınırsa sineğin 1 Temmuz günü saat 12.00-12.30 arasında bedene, toplanmış olan yumurta ve larvaları bıraktığı ortaya çıkmaktadır. Özellikle Necrobia rufipes türünün beden üzerinde bulunması, bu ölüm olayının yukarıda hesaplanan 33 saatten daha fazla bir süre önce olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Böylece kişinin en az 6-7 gün önce ölmüş veya öldürülmüş olduğu, böceklerin bedene ilgisinin az olmasının sebebinin de bir süre soğuk bir ortamda tutulması ve/veya sonrasında suya atılması sonucu olduğu kanaatinin oluştuğunun, bu verilere göre bu ölüm olayının 26-27 Haziran tarihlerinden önce gerçekleştiği düşünülmektedir" denildi.
'YEMİN OLSUN BEN SANA CİĞER ACISINI YAŞATACAĞIM'
Sanık B.D.'nin seneler önce baba Nihat Aydemir'e, "Yemin olsun sana ciğer acısını yaşatacağım, seni ciğerinle terbiye edeceğim" şeklinde ifadeleri olduğunun belirtildiği iddianamede, B.D. ile amca Y.A. arasında da yakın bir arkadaşlık olduğu belirtildi. Y.A., B.D. ve eşi H.D.'nin Leyla'yı alıkoydukları daha sonra tutuklu Mehmet Ali Aydemir'i de olaya kattıkları belirtilen iddianamede, "Şüpheli Mehmet Ali Aydemir'in maktul Leyla'yı, Y.A., B.D. ve H.D. tarafından ilk olarak alıkonulduğu yerden alarak, kız kardeşi olan şüpheli A.A.'nın yanına götürdüğü, A.A. ve Y.A.'nın da Leyla Aydemir'i Hamur ilçesinde bulunan ikametlerinde bir süre alıkoydukları, Leyla'nın kaçırıldığı andan itibaren şüpheliler M.A. ve Mehmet Ali Aydemir'in maktulün bulunması için çalışan yetkilileri yanılttıkları ve yanlış yönlendirdikleri, şüphelilerin Leyla Aydemir'i cesedin bulunduğu 2 Temmuz tarihinden önceki 3 gün ile kaybolduğu tarih 15 Haziran tarihi arasında öldürdükleri" belirtildi.
'ARAMA KONUSUNDA ZAAF VAR'
İddianameyi değerlendiren baba Nihat Aydemir'in avukatı Ali Artuk, "Savcılık makamı sanık ya da sanıkların irtibatlı olduklarını değerlendiriyor. Leyla Aydemir'in naaşı üzerinde yapılan bilimsel incelemede ölümün 26-27 Haziran'dan önce gerçekleştiği belirtilmektedir. Yani kaybolduğu günden yaklaşık 10 gün sonra. Köyde yaşayan kişilere karşı dava açıldığı düşünüldüğünde bu tarih aralığında bütün evlerde etkili bir arama yapılsaydı, maktul Leyla rahatça bulunabilirdi. Bu rapor bile adli mercilerin arama konusunda zaafiyeti olduğunu kanaatimce ortaya çıkarmaktadır" dedi.