29 Ekim 1923 tarihini diriliş ve yükseliş eşiği olarak niteleyen MHP Lideri Bahçeli, Cumhuriyet’in taşıdığı anlam ve benimsediği ilkelerin cumhurun duruş ve ruhunda bütünüyle mündemiç olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamasında Türk ve Türkiye düşmanlığında buluşanlara karşı Milli Mücadele ruhuyla mukabele ve müdahale edileceğini kaydeden Bahçeli, Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümünün Türkiye’nin lider ülke olmasına sahne olacağını, bunu da cumhurun ittifak ve iradesi gerçekleştireceğini aktardı.
Son olarak Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutladığını, en kalbi ve halisane sevgi ve saygılarını ileten Bahçeli, devletin kurucusu ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte kurucu kahramanlara ve aziz şehitlere hürmet ve rahmet diledi.
İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasının tam metni:
Türkiye Cumhuriyeti muazzam bir feragat kültürünün, muhteşem bir mücadele kudretinin hem mahsulü hem de maddi ve manevi ihtişamıdır.
Türk milleti istiklal ufkunu perdeleyen, hürriyet onurunu pençeleyen mütecaviz ve mütehakkim saldırılara kahramanca direnmiş, nihayetinde kurtuluş destanını şehit ve gazilerimizin
fedakârlıklarıyla yazmış, gururla yaşamıştır.
İşgal ve esarete boyun eğmeyen aziz milletimiz, Cumhuriyet’in fazilet ve fikriyatıyla geleceğin yol haritasını çizmiş, geçmişin ilham ve muzaffer ruhuyla mücadele azmini kamçılamıştır.
Özellikle vurgulamak isterim ki, Cumhuriyet’in ilanı büyük bir atılım, kutlu bir başlangıç, tarihi bir karar anıdır. 29 Ekim 1923 tarihi diriliş ve yükseliş eşiğidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” sözleriyle mana ve muhtevasını özetlediği Türkiye Cumhuriyet’i zalime korku mazluma güven vermiş, milli birlik ve beraberliğin güvencesi haline gelmiştir.
Milli Mücadele’nin taçlanmış ve gönüllere taht kurmuş hali olan Cumhuriyet, Türk milletinin kendi kaderine bizzat yön ve istikamet vermesini sağlayarak egemenliğin sahibini tescillemiştir.
Elbette Cumhuriyet’in taşıdığı anlam ve benimsediği ilkeler cumhurun duruş ve ruhunda bütünüyle mündemiçtir.
Türkiye Cumhuriyeti bağış, lütuf veya hediye değildir. Her şeyden önce inancın, imanın ve yılmaz bir iradenin eseridir. Haklı ve haysiyetli bir mücadelenin karar ve kıvancıdır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, Türkiye Cumhuriyeti muhakkak payidar kalacaktır.
Terör örgütleri arasında ayrım ve sınıflandırma yaparak önyargılı, hayatın, hukukun ve siyasi ahlakın gerçeklerinden tamamen kopan zalimler Türkiye’nin 96 yıllık Cumhuriyet müktesebatına zarar veremeyeceklerdir.
Caniyi “Mazlum” gören, teröristi “General” gösteren, terör örgütlerine ana gövde olup rezalet ve dalalete düşen sahte ve sanal müttefiklerin tuzakları ne kadar büyük olursa olsun Türkiye’ye sökmeyecektir.
Cumhuriyet geçmişle geleceği birleştirip, milli birlik ve kardeşliği derinleştirip kökleştirecektir.
Aynı zamanda cumhurla Cumhuriyet’i kucaklaştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi umudun ve huzurun yegâne teminatı olacaktır.
Türkiye başta terör olmak üzere var olan tüm sorunlarının üstesinden gelecek güçte ve yeterliliktedir.
Barış Pınarı Harekatı dünyaya Türkiye’nin ve Türk milletinin haklı çağrısını, meşru ve ahlaklı duruşunu alenen göstermiştir.
DEAŞ’lı teröristbaşının İdlib’te kendisini patlatmasını heyecan ve mutlulukla duyurup PKK/YPG/PYD’yle cinayet ittifakına girenlerin utanç verici niyet ve ilişki ağları birer birer ortaya çıkmıştır.
Kim ne yaparsa yapsın, Türk ve Türkiye düşmanlığında buluşanlara karşı Milli Mücadele ruhuyla mukabele ve müdahale edileceği açıktır.
Unutulmasın ki, Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümü Türkiye’nin lider ülke olmasına sahne olacak, bunu da cumhurun ittifak ve iradesi gerçekleştirecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyor, en kalbi ve halisane sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Devletimizin kurucusu ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte kurucu kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyorum.