Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi kabul etti.
Saat 15.37'de başlayan ve basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı.
Güncel siyasi gelişmeler, Erdoğan ve Bahçeli'nin gündemiydi.
ERDOĞAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİNDE NELER VARDI
-İki liderin gündeminde iç ve dış politikaya dair başlıklar yer aldı.
-Yeni anayasa hazırlığı,
-Pençe-Kaplan Harekatı,
-Libya'daki son durum ve iç siyasetteki gelişmeler, tüm başlıkları ile enine boyuna görüşüldü.
YENİ ANAYASA AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada 'yeni anayasa' çağrısında bulunmuştu.
Erdoğan yeni anayasa konusunda şunları söylemişti:
"Kapsamlı bir çalışmayı kamuoyuyla paylaşacağız. Yasamanın alanı ile ilgili konularla ilgili Meclis, idari alanda Cumhurbaşkanlığımızda gereken müşahhas adımları atmaya başlayacağız. Ne kadar değiştirirsek değiştirelim Anayasa'nın ruhuna dercedilen darbe ve vesayet izini silmek mümkün olmuyor. Daha önce yeni bir anayasa girişiminde bulunmuştuk. Meclis'te sandalye sayılarına bakmadan tüm partilerden eşit temsilcileri ile başlatılan çalışmalar CHP'nin süreci tıkaması ile maalesef neticeye ulaşamamıştır.
Türkiye'nin yeni bir anayasayı çalışmasının vakti gelmiştir. Öyle terör örgütüyle iltisakların gölgesinde yürütülebilecek bir iş değildir. Milletin gözü önünde ve onun temsilcilerinin tamamının katılımıyla şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi, ortaya çıkan metnin mutlaka milletin takdirine sunulması gerekmektedir. Önümüzdeki yeni dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz."
BAHÇELİ'DEN DESTEK
MHP lideri Devlet Bahçeli de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısına destek vererek, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır" açıklamasında bulunmuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
Dün yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın hitamında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından; “Belki de şimdi Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışma vakti gelmiştir” açıklaması gündemin ağırlık merkezine yerleşmiştir.
Yürürlükteki 1982 Anayasa’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmasına rağmen vesayetin derinlere nüfuz etmiş iz ve kalıntıları bir türlü silinememiştir.
Bunun pek çok nedeni olsa da, en önemlisi Anayasa’nın dayandığı fikir, düşünce ve esasların demokratik nitelikten mahrumiyetidir.
Bu kapsamda vasat bulan sıcak tartışmaların hız kesmeden, bilahare yoğunlaşıp yaygınlaşarak bugünlere ulaştığı herkesin bildiği gerçekler arasındadır.
Bütün hukuk kuralları gibi, anayasalar da belirlenmiş ve üzerinde nitelikli uzlaşma sağlanmış normlar içermektedir.
Anayasa bir devletin temel yapısını ihtiva etmekle birlikte, bu temel yapı içindeki kurum ve kuralların nasıl ve hangi ilkelere uygun olarak işleyeceğini hem gözetmekte hem de göstermektedir.
Bir toplum sözleşmesi çerçevesinde devletin kuruluş esaslarını belirleyip fonksiyonel hale getiren anayasanın diğer hukuk metinlerinden muhteva olarak farklılıklar içermesi şüphesiz kaçınılmazdır.