"Gönül coğrafyamızdaki mazlumlara da sahip çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz." diyen Sadir Durmaz konuşmasında, bunun tarihin yüklediği bir misyon ve coğrafyamızın bedeli olduğunu aktardı.
Durmaz, "Biz, Milletçi Hareket Partisi'yiz. Önceliğimiz Devletin Âli menfaatleridir." ifadelerini kullanırken her ülkücünün hafızasını diri tutması gerektiğini söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, açıklamasında şunları kaydetti:
GÖNÜL COĞRAFYAMIZDAKİ MAZLUMLARA SAHİP ÇIKTIK, ÇIKMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ
"Dünya genelindeki kutuplaşmalar, çatışmalar, her geçen gün artmakta, güç rekabetleri, bölüşüm ve paylaşım mücadeleleri insanlık değerlerini ayaklar altına almaktadır.
Küresel düzlemdeki bu sorunların birçoğu ya doğrudan ya da dolaylı olarak ülkemizi de ilgilendirmektedir.
Çünkü söz konusu sorunlar ya sınır komşularımızda meydana gelip güvenliğimizi tehlikeye atmış, ya da gönül coğrafyamızda ortaya çıkarak kardeşlerimizi zor durumda bırakmıştır.
BU BİR MİSYON VE COĞRAFYANIN BEDELİDİR
Sınırlarımızın güvenliği için sınır ötesi harekâtlarla, oluşturulmak istenen terör koridorları engellenirken, Türk’ün adaletli sancağını bekleyen gönül coğrafyamızdaki mazlumlara da sahip çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz.
Bu tarihin sırtımıza yüklediği bir misyondur.
Bu, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın bedelidir.
Dünyanın en zor coğrafyasındayız.
Bin yıldır var olduğumuz Anadolu coğrafyasında Türk milleti, nice badireler atlatmış, nice bedeller ödemiştir.
Hamdolsun, tüm bunlara rağmen Devletimiz, geçmişinden getirdiği köklü geleneği, şanlı tarihinden aldığı ilhamla bölgesel ve küresel güç olma yolunda ilerlemektedir.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizi, karaya sıkıştırmaya çalışanlara karşı Doğu Akdeniz ve Ege’de “Mavi Vatan” mücadelesi verilmiş,
“Ne işimiz var Suriye’de” diyenlere inat, Elbap’a girilmiş Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonları ile güvenliğimiz sağlanmıştır.
Kıbrıs’ta Türklük kazanmış,
Yıllardır işgal altındaki Karabağ’da zafer Türk’ün olmuştur.
BU KUTLU ÜLKEYİ, LİDER ÜLKE YAPMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Sınırları dışında güvenliği için inisiyatifler alan Türkiye, kendisine rağmen, gönül coğrafyasında plan yapılamayacağını dünyaya göstermiştir.
Kökü mazide, gözü atide bir geleneğin temsilcileriyiz ve bu nedenle Anadolu’yu ilelebet vatan olarak muhafaza ederken, ecdadın mirası üzerinde inşa edilen bu kutlu ülkeyi, Lider Ülke yapmak için çalışacağız.
Milliyetçi Hareket Partisi, siyasetini bu anlayış üzerine inşa etmiş, kadim medeniyetimizin, köklü devletimizin sağlam temeller üzerinde yükselmesini amaç edinmiş ve bu uğurda ciddi bedeller ödemiştir.
Ecdadımızın, coğrafyadan vatana dönüştürdüğü bu topraklara halel getirmemek için tabutluklarda yargılanmış, zindanları taş medreseye çevirmiş, binlerce şehit vermiştir.
Zor zamanlarda kaçmamış, bedel ödemekten korkmamıştır.
CUMHUR İTTİFAKI'NIN ANLAMI, MHP'NİN TARİHİ MİSYONUNDA ARANMALIDIR
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle “vatanı kaybettikten sonra neyin siyasetini yapacağız!” demiştir.
İşte bu nedenle, Cumhur İttifakı’nın anlamı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarihi misyonunda aranmalıdır.
Muhalefetin, mal bulmuş mağribi gibi her sorunun üzerine atladığı, “Türkiye yönetilemiyor” algısı oluşturmak için her yolu denediği bu süreçte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ne kadar gerekli olduğu daha iyi anlaşılmıştır.
Her ülkücü mutlaka hafızasını diri tutmalıdır.
ASLA UNUTMAYACAĞIZ!...
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, 2009 yılındaki uyarıları ve 31 Mart 2011 tarihinde yaptığı yazılı basın açıklamasının ardından FETÖ medyasındaki, Sayın Genel Başkanımızı ve partimizi itibarsızlaştırmaya yönelik yayınları asla unutmayacağız.
Ortada seçim yokken, “ben başbakan olacağım” deyip her konuşmasına “Yurtta sulh” ile başlayanları, “15’inden sonra işler değişecek” diyerek partimizi ele geçirmeye çalışanları hafızalarımızdan silmeyeceğiz.
15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreçte, ülkemizde yaşanan kriz çıkarma çabalarını, kaos planlarını aklımızda tutacağız.
15 Temmuz FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde, kimlerin tankların karşısında durduğunu, kimlerin tankların arasından geçip gittiğini,
Kimlerin milli iradeye sahip çıktığını, kimlerin, televizyon karşısında, milli iradenin gasp edilmek istenmesini izlediğini, gözümüzün önünden ayırmayacağız.
15 Temmuz darbe girişimine kimlerin tiyatro dediğini belleğimizde tutacağız.
15 Temmuz FETÖ’cü hainlerin darbe girişimi gecesinde kapısı açık, ışıkları yanan tek siyasi partinin Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu ve ışığıyla o karanlık geceyi aydınlattığını hiç ama hiç unutmayacağız.
Devlet saldırı altındayken, milletin birliği ve dirliği tehlikedeyken, Milliyetçi Hareket Partisi, elbette siyasi hesap yapmayacak, elbette, devletinin ve milletinin yanında olacaktı.
Elbette, Amerika’nın gayrı meşru çocuklarının yanında değil, Devletine, Bayrağına, Ezanına sahip çıkan, millet evlatlarının yanında olacaktı.
BİZ, MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİYİZ. ÖNCELİĞİMİZ, DEVLETİN ÂLİ MENFAATLERİDİR
Ve de öyle yaptı.
Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak;
Siyasi çıkar ve menfaat uğruna,
PKK kanalında Anayasa’nın ilk 3 maddesini tartışabiliriz diyen,
Yerel Yönetimler Özerklik şartını uygulayacağız sözü veren,
Terörist cenazelerinde cirit atan,
Türk Devletini aciz düşürme uğruna ülkemizi Batı’ya şikayet eden,
YPG’ye terörist diyemeyen,
Amerika’dan iktidar dilenen,
Seçimlerde HDP’ye her evden 1 oy isteyen,
HDP Barajı Aştı diye şükür pilavı dağıtan,
Teröristler için Ankara’dan İstanbul’a yürüyüp, 1 kere olsun şehitler için yürüyemeyen,
FETÖ’cülere af sözü veren,
CHP gibi “iktidar düşsün de memleket yansın, yıkılsın” demedik, diyemeyiz!
Biz;
Siyasi hırsları uğruna,
Terörist Demirtaş’ın serbest kalmasını isteyip, onunla kahvaltı planı yapan,
“HDP’yi şeytanlaştırıyorlar” diyerek, HDP’nin terör ilişkisini savunarak meşrulaştıran,
Gizli kapılar ardında, HDP’lilerle, milletten saklı Anayasa yapmaya çalışan,
Yerel seçimde HDP’lilerle kol kola girip, sadece MHP’li belediyeleri, HDP destekli CHP’ye teslim etmek için çalışan,
CHP’li belediyelerde ihale peşinde koşup,
Birkaç müdürlük, birkaç kadro için, “zulüm 1453’te başladı” diyen zihniyetin ürünü, HDP’nin oylarıyla seçilmiş birini, Fatih Sultan Mehmet Han’a benzetme gafletine düşen,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, HDP’lilerin, “bizim oylarımızla orada oturuyorsunuz” sözlerine muhatap olup, cevap veremeyen,
Kendilerini destekleyenlere bile “geri zekalı” diyen İP’çiler gibi “köksüzlük” yapmadık, yapamayız!
Biz, Milliyetçi Hareket Partisi’yiz, bizim önceliğimiz, siyasi çıkar değil, "Devletin âlî menfaatleri"dir.
ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin hafızalara kazıdığı şekliyle “Önce ülkem ve milletim” diyen, şerefli ülkücülerin partisiyiz.
CHP ve İP, istedikleri kadar ittifak ortakları HDP’nin kapanmaması için çabalasın, HDP’nin terör ilişkisini meşrulaştırmaya çalışsın, bize göre doğru tektir.
O da; HDP, PKK terör örgütünün siyasi uzantısı, kravat takmış halidir!
Ve de acilen kapatılmalıdır.
Bunlar;
Küresel bir salgın olan Kovid-19 pandemi sürecinde, devletimizin aldığı tedbirleri görmezden gelmiş, “iskambil kâğıtlarını değiştirerek” virüse çare bulmuştur.
Memleketimizi yangın yerine çeviren “ateşin çocukları” isimli PKK’lı teröristlere bir kelam edememiş, ama 50’den fazla ilde aynı anda yüzlerce yangına müdahale etmeye çalışan devletimize demedik laf bırakmamışlardır.
Depremde, selde, her doğal afette, yaraları sarmak değil, yaraları deşmek için çabalamış, her acıyı siyasetlerine alet etmişlerdir.
Son günlerde ise bu zihniyet, milletimizin değerlerinden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Kurtuluş Savaşında cepheye mermi taşıyan, yeri geldiğinde silahını kuşanıp Nene Hatun gibi düşmana karşı koyan Türk Kadınını, zincire vuracak güç daha anasının karnından doğmamıştır! Zincire vurulması gereken, Yunanistan bayrağının gölgesinde sirtakiyle sözde “kurtuluş günü” kutlayan ahlaksız siyasetinizdir.
Geleneğin ilhamıyla geleceği kurgulayıp, milli şuurla hareket edecek anlayış, siyaset kurumu başta olmak üzere her alanda var olmalıdır.
Vakit, 21’inci yüzyılı Türk asrı olarak inşa etme vaktidir.
Emin olunuz ki bu gerçekleşecektir.
Bu istikamette rehberlik vazifesi yine Türk milliyetçilerindedir.
Bu kutlu ama bir o kadar da uzun ve çetin yola tereddütsüz çıkan sizlerle aynı yolda olmanın gurunu yaşıyor ve hepinizi muhabbetle selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin gayesi, Sayın Genel Başkanımızın ortaya koyduğu “2023 Lider Ülke Türkiye” hedefinin gerçekleşmesidir.
2023’ün lider ülke Türkiye’sini hazırlayacak ve 21. asrı Türk asrı yapacak olan bu anlayış gereği Milliyetçi Hareket Partisi de çalışmalarını yoğunlaştırmış, kutlu hedefe odaklanmıştır.
Bu yolda, Milliyetçi Hareket, inşallah geleceğin mimarı olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi tekrar selamlıyor, toplantımızın, partimiz, camiamız ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sağ olun, var olun Cenab-ı Allah’a emanet olun.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"