T24 Yazarı Yalçın Doğan’ın MHP'nin yasa teklifiyle gündeme gelen asılsız bilgi ve verilerle yapılan dezenformasyona ceza uygulanmasını, antidemoktratik olduğunu söylemesi üzerine, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, "Halka yapılan zihin terörizmine ne diyeceksiniz? Milli irade teröristlerini savunmadaki maksadınız nedir?" diye sordu.
"Kimin kime ve kaça araştırma yaptığı bizi ilgilendirmez. Ancak siz bunu kamuoyu araştırması olarak sunacaksanız şeffaflık ilkesine uymak zorundasınız." diyen Karakaya, sırf MHP muhalifliği yapmak için düşülen durumu gözler önüne serdi.
"MHP’ye çamur atmak, bunların varoluş gayeleri haline gelmiştir. Düşün artık MHP’nin yakasından." çağrısını yapan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, açıklamasında şunları kaydetti:
TAM BİR ÇARPITMA YANİ MANİPÜLASYONDUR
"T24’te Yalçın Doğan “Araştırmalara Baskın” başlıklı bir yazı yazmış. MHP’nin kamuoyu araştırma şirketlerini zapt-u rapt altına alma hazırlığından bahsediyor. Zapt-u rapt, disiplin anlamına da gelir. Bunu geçelim. Lakin, yazının devamı cahillik değilse, tam bir çarpıtma, yani manipülasyondur.
Sözde kamuoyu araştırmalarını referans göstererek; “MHP yüzde 10 barajının altında” diyor. Bizde diyoruz ki; Bu araştırmaların zerre geçerliliği yoktur, çoğu hatalı ve hilelidir. Bunların yapılması ve açıklanmasında hiçbir bilimsel ve uluslararası kurala uyulmamaktadır.
Bu ülkede anket bile yapmadan sonuç açıklayanların olduğunu biz değil, kamuoyu araştırma şirketi temsilcileri söylüyor. Biz de diyoruz ki; kamuoyu araştırması ciddi bir iştir, gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi, bilimsel ve uluslararası kurallara uygun bir biçimde yapılmalıdır.
Kurallara uymayan, masa başında sonuç yazan ve sonuçlanmamış araştırmalardan sözde ön bilgiler vererek insanların kanaatleri üzerinde tepinen milli irade gaspçılarına, demokrasi tuzakçılarına yönelik yasal bir düzenleme talebi Sn. Doğan’ı neden bu kadar rahatsız etmiştir?
MHP'YE ÇAMUR ATMAK, BUNLARIN VAROLUŞ GAYELERİ HALİNE GELMİŞTİR
Sn. Doğan da bazı meslektaşları gibi iflah olmaz, tedavisi mümkün görülmeyen MHP hazımsızıdır. Öyle ki; MHP’nin demokrasi adına yaptığı katkılar karşısında dahi antidemokratik tavır ve düşünceleri savunabilmektedir. Bu, gazetecilik adına içler acısı bir durumdur.
Barajı yüzde 7’ye indirmeyi, MHP’yi kurtarma operasyonu olarak değerlendirecek kadar gözü dönmüştür. MHP’nin seçim barajının indirilmesine ihtiyacının olmadığını kendisi de bilir. Daha dün yüzde 10 seçim barajı antidemokratiktir diyen kendileri değil mi?
Seçim sisteminin en önemli ilkesi yönetimde istikrar, temsilde adalettir. CBHS’de yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmektedir. Temsilde adaletin sağlanması için de barajın kaldırılması veya düşürülmesi gerektiğini bal gibi bilirler. Bu kadar cahil olamazlar.
MHP’ye çamur atmak, halk nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışmak, kendilerini küçük düşürme pahasına da olsa hiçbir değer ve etik kural tanımadan saldırmak bunların varoluş gayeleri haline gelmiştir. “Allah ıslah etsin” desek ondan da rahatsız olurlar.
Hepsi de biliyor ki; MHP hiçbir şart altında barajın altında kalacak bir parti değildir. 1999’dan beri yapılan tüm seçimler bunu gözlerinin içine sokmuş olmasına rağmen, beyinleri bir türlü algılamamaktadır. Üstelik her seçim öncesinde açıklanan anketlerde MHP baraj altında gösterilmesine rağmen.
HALKA YAPILAN ZİHİN TERÖRİZMİNE NE DİYECEKSİNİZ?
Sn. Doğan, “şirketlerin araştırmayı kim için yaptığı sana ne, kim için yaparsa yapsın.” diyor. Elbette kimin kime ve kaça araştırma yaptığı bizi ilgilendirmez. Ancak siz bunu kamuoyu araştırması olarak sunacaksanız şeffaflık ilkesine uymak zorundasınız.
Sn. Doğan, bu kuralları ve ilkeleri biz üretmiyoruz. Bunlar; dezenformasyon karşısında savunmasız halk kitlelerini koruma ve iradelerine yapılan saldırıları engelleme adına uluslararası normlar haline gelmiş ve gelişmiş ülkelerde zorunlu olarak uygulanan demokratik kurallardır.
Sn. Doğan, kurallara uygun yapılan kamu araştırması pahalı ve masraflı bir iştir. Her hafta yeni bir anket açıklayan ve bir kuruş dahi vergi ödemeyen kamuoyu araştırması şirketlerinden ne bekliyorsunuz. Şeffaflık sizi neden bu kadar rahatsız ediyor, bir menfaatiniz mi var?
Sn. Doğan, masa başı anketlerle halkı kandıranlara, yanlış ve asılsız verilerle algı yönetenlere ceza uygulanması antidemokratik bir durumsa, halka yapılan zihin terörizmine ne diyeceksiniz? Milli irade teröristlerini savunmadaki maksadınız nedir?
NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?
Sn. Doğan, bugün borsada bir şirketin hisse senedi üzerinde manipülasyon yapmak hapis cezasını gerektirirken; milletin iradesi üzerinde tepinenlere ceza önerilmesinden neden rahatsız oluyorsunuz? Milletin iradesinin bir hisse senedi kadar değeri yok mu?
Sn. Doğan, yasa teklifimiz öyle ima ettiğiniz gibi yeni değil; yine barajın altındalar diye anketlerin açıklandığı 24 Haziran 2018 seçiminin hemen arkasından 10 Ağustos 2018 tarihinde verilmiş ve aynı gün bir de basın açıklaması yapılmıştır. Korkuyu gördüler teklif verdiler imasında bulunmak da bir zihin terörizmi değil midir?
Sn. Doğan, belli ki konuyu anlamadan dinlemeden balıklama atlamışsınız. Dürüst çalışan araştırma şirketleri düzenlemenin yapılmasını isterken, sizin bu rahatsızlığınızı anlamak mümkün değil. Sırf MHP muhalifliği yapmak için değer mi bu durumlara düşmek. Düşün artık MHP’nin yakasından."