MHP Öteden Bu Yana Teknolojik Gelişimin Öncüsüdür
Milletvekili Öztürk; TBMM’de yaptığı açıklamasında MHP’nin öteden bu yana teknolojik gelişimin öncüsü olduğunu belirterek; “Bilindiği gibi MHP’nin de yer aldığı 57’nci Hükûmet Dönemi’nde; ülkemizin ihtiyacı olan ileri teknolojileri üretmek, özgün ürün tasarımlarına ve üretim yöntemlerine ulaşmak için iyi işleyen bir AR-GE sistemini de içine alacak şekilde hazırlanan “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu”, OSB uygulamalarına yasal statü kazandırmak ve gelişen ekonomik ihtiyaçları karşılayacak organizasyonları sağlamak üzere Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu, yatırımların teşvik edilmesi ve yabancı sermaye girişinin artırılmasına yönelik “Endüstri Bölgeleri Kanunu” çıkarılmıştır. Kısacası MHP; her daim ekonomimize katkı sunacak olumlu çalışmaları gerçekleştirmiş, halen de bu anlayışını sürdürmektedir.” dedi.
Yazılım Sektörünün 10 Milyar Dolarlık İhracat Hedefine Destek Gerek
Yazılım sektörünün 2023 yılı için 10 milyar dolarlık ihracat hedefine de değinen MHP’li Öztürk; “Haziran 2020 verilerine göre; dünyanın en değerli 100 şirketinin ilk 10’unun 7’si yazılım şirketidir. Öte yandan, küresel ölçekte yenilikçi girişim (start-up) şirketlerinin oluşturduğu 3 trilyon dolarlık ekonomik değer, neredeyse Alman ekonomisinin büyüklüğüne erişen bir hacim teşkil etmektedir.
Günümüzde ekosistem olarak adlandırılan şehir ya da bölgeler; bilişim altyapısından sosyal imkânlara, akademik destekten finans erişimine kadar, bir takım özel unsurları yenilikçi girişimlerin işe başlaması ve gelişmesi için son derece uygun bir atmosfer yaratacak biçimde birleştirebilen bölgelerdir. Dünya genelinde 1 milyar dolar büyüklüğündeki piyasa değerine ulaşan ve ‘Unicorn’ olarak adlandırılan yenilikçi girişimler; 2013’te yalnızca dört ekosistemden çıkmış iken, 2019’da 84 ekosistemin bu nitelikte girişimlere ev sahipliği yaptığı görülmektedir. Bu bakımdan; Türkiye’nin yazılım alanındaki zengin insan kaynaklarının doğru bir biçimde desteklenmesiyle söz konusu ülkeler arasında yer alması mümkündür.” diyerek, yazılım sektörü için özel bir bölgenin yasal alt yapısının oluşturulmasının önemine değindi.
Türkiye Savunma Sektörünün Ardından Yazılımda da Söz Sahibi Olmalı
Türkiye’nin Savunma Sanayiinde gösterdiği gelişimi, yazılım sektöründe de göstermesi gerektiğini vurgulayan Halil Öztürk açıklamasına şu şekilde devam etti: “Bakıldığında; yazılım geliştirilmesi ve ticarileştirilmesine yönelik özel ihtisas bölgeleri kurulmasına dair en önemli örneğin Hindistan’da 1991 yılında kurulan Software Technology Parks of India (STPI) modelidir. Bu örnekten yola çıkarak, Türkiye’nin savunma sektörünün ardından, yazılım sektöründe de ön alması gerekmektedir.” dedi.
Kanun Teklifimizle Yazılımcı Gençlere Sahip Çıkacağız
Yazılımı meslek olarak seçen gençlere ve desteğe ihtiyaç duyan girişimcilerimize daha fazla destek olunması gerektiğinin üzerinde duran Öztürk; “Yazılım alanında sahip olduğumuz yetenekli gençlerimizin ve girişimcilerimizin, devlet tarafından doğru araç ve yöntemlerle teşvik edilmesi durumunda, Türkiye’nin dünyada önde gelen yazılım ihracatçısı ülkeler arasına girmesinin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır.
Kanun teklifimiz ile kurulacak Yazılım Geliştirme Bölgelerinde yer alacak yazılım ve yenilikçi girişimlere, ‘yazılım üssü’ anlayışıyla özel teşvik ve destekler çerçevesinde çok büyük adımlar attırılacaktır. Buna ilave anılan bölgede faaliyette bulunma ölçütlerini karşılayan, fakat bölge dışında faaliyetini sürdürerek nihai ürünü bölgeye sunan yenilikçi girişimlerin de, aynı desteklerden yararlandırılması sağlanmış olacaktır. Kanun teklifimiz ile; ülkemiz ekonomisine yazılım ve yazılımla bütünleşik donanım alanında yüksek katma değerli ürün ile hizmetler sunulmasına yönelik bir ekosistemin ilk adımı da atılmış olacaktır.” diyerek, kanun teklifinin kısa sürede yasalaşacağını iletti.