Türkiye Kamu-Sen’in;
Türk Sendikal Hareketi’nin öncüsü olarak,
Bir Yandan Kamu Personellerimizin Onurlu Hak Arama Mücadelesini sürdürürken diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti’nin Âli Menfaatlerini göz ardı etmediğini belirten Yıldırım,
“Kırmadan da, dökmeden de, kargaşaya mahal vermeden de devleti ebed müddeti de gözeterek, şahsiyetli, onurlu mücadele verilebileceğini, memurların talep ve beklentilerin karşılanabileceğini ispat eden tüm Türkiye Kamu ailesini kutluyorum.” diye konuştu.
Türkiye Kamu-Sen’i zilletin arka bahçesi yapmak isteyenlere müsaade etmediklerini belirten yıldırım, göz bebeğimiz Kamu-Sen’e yönelen her planı, her hain teşebbüsü, Milliyetçi-Ülkücü ruha uygun bir terbiyeyle bertaraf ettiklerini belirtti.
Türkiye’de Siyasetin birtakım mahfillerce sürekli ve sistemli olarak dizayn edilmeye çalışıldığını söyleyen Yıldırım,
“MHP’ ye 2011 seçimleri öncesinde Türk siyasi tarihinin en organize, en kirli, en aşağılık operasyonu çekildi.
Bununla birlikte aynı operasyon, dönemin Parti Genel Başkanı Deniz BAYKAL nezdinde CHP’ ye de çekildi.
Milliyetçi Hareket Partisi, Liderinin dik duruşuyla ve bilge Lider’in deyişiyle, üzerindeki hayır dualarıyla ayakta kaldı, yıkılmadı, daha da güçlenerek bu şerefsiz tuzağı da yerle bir etti.
Ancak maalesef, Cumhuriyeti ilan eden, yeni Türk Devletini kuran parti iddiasındaki CHP, Deniz BAYKAL’ a yönelik operasyona yenildi. Partinin ulusalcı sayılan tüm kadroları tasfiye edildi, çok kimlikli federatif yapıları savunanlar, Yunanistan’ın Ermenistan’ın tezlerini dillendirenler, parti sözcülüğüne, milletvekilliğine getirildi. günden güne CHP, Hdp ile küresel emperyalistlerin güdümüne, emrine girdi.
MHP’ ye yeniden operasyon çekilmek istendi.
Partimiz, bugün Afrin’de ne işimiz var diyenlerce, HDP’Yİ Kürt Siyasal Hareketinin temsilcisi addedenlerce, Demirtaş’a kahvaltı sofrası kuranlarca ele geçirilmek istendi, yine liderinin feraseti ile ülkücü Milliyetçi Hareketin çelikten iradesiyle bu operasyonda boşa çıkarıldı.
MHP’ yi dizayn edemeyenler partimizi bölerek, Türk’ ün ve Türkiye’ nin direncini kırmaya çalıştılar ancak nafile.“
Türkiye’de “Münafık Siyaset” yürütülmeye başlandığını vurgulayan Yaşar YILDIRIM, Kılıçdaraoğlu’ nun hayat pahalılığından dem vurarak halk yardakçılığına soyunduğunu söyledi.
“Hem insanların çöplerden yiyecek topladığını söyleyip hem de belediyeleriniz daha ilgili çalışması için talimat vermeyeceksiniz, öte yandan şehirlerimiz doğal afetlerle boğuşurken Avrupalarda tatil yatıp keyif çatacaksınız. Sonra Devleti eleştireceksiniz” diye konuşan YILDIRIM, asıl tek adam rejiminin CHP’ de hüküm sürdüğünü ve parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığını söyledi.
Bugün Cumhur İttifakı’nın tüm çabasının Türkiye’nin onurlu yarınlarını inşa ve ihya etmek olduğunu vurgulayan yıldırım;
“Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri, Bilge Liderimizin strejik vizyonunu açıkladığı, çift başlı Selçuklu Kartalı projeksiyonun okumaktayız. Bu yüzden bir pençemiz Libya’da bir pençemiz Kafkasya’da.
Bir pençemiz Balkanlardayken diğer pençemiz Afrika’da” diye konuştu.
Genel Kurul konuşmasının ardından, annesi tarafından ölüme terk edilen Nisa Mihriban bebeği hayata tutundurmak için fedakarane mücadele veren acil tıp teknisyeni, Türk Sağlık Sen mensubu Büşra KAYALI DURMAZ’ a, “YILIN ANNESİ” ödülünü takdim etti.
