Millatgazetesi.com'un haberine göre Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazeteci cemiyetleri başkanlarının bulunduğu whatsapp grubundaki açıklamalarının, basına sızması üzerine cemiyet başkanları arasında adeta cadı avı başlattı. Adını vermediği bazı cemiyet başkanları için 'hain', 'şerefsiz' gibi ağır ithamlarda bulunan Bilgin'in bu açıklamaları, hem herkesi töhmet altında bıraktı hem de grup üyeleri arasında adeta cadı avı başlattı.
Bilindiği gibi Basın İlan Kurumu'nun Türkiye genelinde gerçekleştirdiği baskın denetimlerde Nazmi Bilgin'in 24 Saat isimli gazetesinin sadece 250 adet basıldığı, baskı işleminin saat 17.00’dan önce gerçekleştirildiği, gazetenin tutulması zorunlu olan defterleri tutmadığı ve kadrosunda çalışıyor gösterdiği gazetecilerin bazılarının aslında gazetede görev yapmadığı tespit edilmişti. Bu tespitlerin üzerine gazetesine yüklü miktarda ceza yazılan Nazmi Bilgin, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu üyelerinin kayıtlı olduğu iddia edilen bir whatsapp grubunda, yapılan denetlemeye ilişkin açıklamalarda bulunmuş, bu açıklamayı yaparken de esas endişenin basın ve ifade özgürlüğü olmadığı; sosyal medya ve internet gazeteleri yasal düzenlemesine aslında Basın İlan Kurumu gelirleri havuzuna internet gazetelerinin dahil edilmemesi için karşı çıktıkları itirafında bulunmuştu. İşte bu ifadelerin basına sızdırılması ve internet gazetelerin tarafından büyük tepki ile karşılanması Bilgin'i daha da çıldırttı.
Aynı haberleşme grubuna ikinci bir açıklama yapan Bilgin, bu kez de grupta 'hain' ve 'şerefsiz' cemiyet başkanlarının bulunduğunu belirterek, tüm başkanları töhmet altında bıraktı. Bilgin bu paylaşımında; "Değerli dostlar,
Bu gurubun sorunlarımızı tartıştığımız, zaman zaman içimizi rahatlattığımız bir aile gurubu olduğunu sanıyordum.
Ama ne yazık ailemize içimizde
barındırmamız gereken bazı şerefsizler musallat olmuş.
Burak ki bir paylaşırım aynen
MHP ve muhtemelen iktidar yöneticileri ile paylaşılmış.
Bu şahsiyet yoksunu kişi veya kişiler ( başkan demeye dilim varmıyor) cesaret
gösterip " ben yaptım" diyemez.
Ama bu kişi veya kişileri siz tesbit
ederseniz; işinizden çevrenizden hatta
ailenizden uzak tutun.
Her türlü ahlaksızlığı yapabilirler.
Hainlik ve şerefsizlik tedavi
edilemez bir hastalıktır.
Sonuna kadar savunduğum paylaşımı İnternet
sitelerine havale eden peçeli başkan; beni yıldıracağını mı zannediyorsun.
Yazık ...
Yazık...
Yel kayadan ne
alir..." ifadelerini kullandı.
SANA VERİLİNCE HAK, İNTERNET GAZETELERİNE VERİLİNCE PEŞKEŞ Mİ?
Bilgin, internet gazetecileri arasında büyük tepki çeken ilk paylaşımında ise internet gazetelerinin yasal statüye kavuşması ve Basın İlan Kurumu'nun resmi ilan havuzuna dahil edilmesine yönelik öfkesini şöyle ifade etmişti: "Kimin naylon kimin atık plastik olduğunu yakında göreceğiz. Şimdiye kadar etik ilkelerim nedeniyle kurum yapısı, yapılan hatalar , kurumun uğratıldığı zararlar konusunda kamu oyunda hiçbir tartışmaya girmedim. ARTIK YETER HODRİ MEYDAN Basın ilan gelirlerini peşkeş çektirmeyeceğim. İnternet için başka kaynak arasınlar." gibi ifadeler kullanmıştı.
30 yıllık gazeteciler cemiyeti başkanı Bilgin, bu sözleri ile Basın İlan'ın kendi gazetesi ile diğer basılı gazeteleri desteklemesini hak olarak gördüğünü, günümüz koşullarında gazetecilik misyonunu büyük ölçüde üstlenmiş olana internet gazetelerine bu kaynağın sağlanmasını ise peşkeş olarak gördüğünü itiraf etmişti. Üstelik Bilgin'in gazetesi gibi bir çok basılı yerel gazetenin yapılan son denetimde aslında Basın İlan Kurumu gelirlerinden yararlanmayı hak etmediği ve yıllardır basını desteklemek için oluşturulan Basın İlan Kurumu resmi ilan havuzundan haksız kazanç elde ettiği tespit edilmişti.
