Türkgün Gündem Nöbetçi noterlerden yoğun mesai

Nöbetçi noterlerden yoğun mesai

Hafta sonu nöbet tutan noterliklerde en çok araç alım satım işlemi yapıldı.

Ankara
Hafta sonu nöbetçi olarak hizmet veren noterliklerde en çok yapılan işlem, 17 bin 903 ile araç alım satımı olurken, toplam işlem sayısı 26 bin 231'e yükseldi.

Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliğinin çalışmasıyla ülke genelinde hafta sonları nöbetçi noterlik uygulamasına geçildi.

Bu kapsamda, 6 Nisan Cumartesi ve 7 Nisan Pazar günlerinde saat 09.00-17.00'de, 81 ilde belirlenen noterler, nöbet mesaisine başladı. İlk hafta sonu nöbetinde noterliklerde toplam 6 bin 450 işlem yapıldı.

Noterlikler, ikinci hafta sonu nöbetinde de mesaiye devam etti. İkinci hafta sonunda, ilkine göre işlem sayısında yaklaşık yüzde 50 oranında artış yaşandı. Bu kapsamda, 13 Nisan Cumartesi ve 14 Nisan Pazar günleri nöbet tutan noterliklerdeki işlem sayısı 9 bin 418 oldu.

Nöbetçi noterlik uygulamasının üçüncü haftasına denk gelen 20-21 Nisan'da ise ilgi daha da arttı. Bu 2 günde yapılan toplam işlem sayısı 10 bin 363 olarak belirlendi. Böylece nöbetçi noterliklerde yapılan toplam işlem sayısı 26 bin 231'e ulaştı.

Araç satış işlemi sayısı 18 bine yaklaştı
Noterler, nöbette en çok araç alım satım işlemi yaptı. Uygulama kapsamında yapılan toplam ikinci el araç satış işlemi sayısı, 17 bin 903'e yükseldi. Araç satışını, vekaletname ile sıfır araç tescil işlemleri takip etti.

Hafta sonları nöbetçi olarak belirlenen noterler, 09.00-17.00 saatlerinde hizmet veriyor. Bu çerçevede İstanbul'da 4, Ankara ve İzmir'de 2'şer, diğer illerde ise birer noter nöbet tutuyor. Nöbetçi noterlikler, Türkiye Noterler Birliğinin internet sitesinden öğrenilebiliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *