Kurum, Trabzon'da bir otelde düzenlenen "Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı" toplantısında yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin son yıllarda uluslararası gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri haline geldiğini söyledi.
Sanayi devriminden bu yana dünyanın ortalama sıcaklığının 1.1 derece arttığını belirten Kurum, eğer tedbir alınmazsa, bu yüzyılın sonunda ortalama sıcaklıkların yaklaşık 4-6 derece yükseleceğini ifade etti.
Kurum, 2100 yılında denizlerdeki su seviyesinin 5 metre yükseleceğinin beklendiğine işaret ederek, "Bu kötü senaryo gerçekleşirse, birçok adanın sular altında kalması, pek çok yerel kültürün yok olması ve buna bağlı olarak iklim göçü meydana gelmesi öngörülüyor. Yani, dünyada yaşayan insan nüfusunun üçte biri küresel ısınmadan etkilenecek gibi gözüküyor." diye konuştu.
"BALON VE ASLAN BALIĞI GİBİ İSTİLACI BALIKLARA RASTLANIYOR"
Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasında olan Akdeniz Havzası'nda yer aldığını belirterek, son yıllarda bu değişikliklerin olumsuz sonuçlarının yaşandığını söyledi.
Türkiye'deki kıyılardaki ölçümlerin deniz seviyesinin yıllık 6 milimetre civarında yükseldiğini gösterdiğini anlatan Kurum, deniz suyu sıcaklığının da arttığını, bu artışa bağlı olarak şiddetli ve sık yağışların meydana geldiğini dile getirdi.
Deniz çayırlarının yok olduğunu, Akdeniz'in çölleştiğini aktaran Kurum, bu süreçte tropikal canlı türlerinin Kızıldeniz üzerinden kıyılara geldiğini, daha önce Türkiye'nin sahillerinde bulunmayan balon ve aslan balığı gibi istilacı tür balıklara rastlandığını aktırdı.
Ormanlarda küresel ısınmaya bağlı yangın riskinin artığını belirten Kurum, son dönemde sıkça hortumlara şahit olunduğunu ve şiddetli dolu yağışının yaşandığını söyledi.
Kurum, iç bölgelerde de iklim değişikliğinin hissedileceğini, İç Anadolu Bölgesi'nde 2100 yılına kadar gereken önlemler alınmazsa kuraklığın artacağını ve tarım ürünü çeşitliliğinin azalacağını vurguladı.
"DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR ADIMI BUGÜN İTİBARIYLA ATMIŞ OLUYORUZ"
Bakan Kurum, Türkiye'nin çevreyi en az kirleten ve uluslararası platformda iklim değişikliğiyle ilgili mücadele noktasında da çaba sarf eden ülkelerden biri olduğunu ifade etti.
Başta Sıfır Atık Projesi olmak üzere deniz çöpleriyle mücadele için başlatılan Sıfır Atık Mavi Hareketi, Bisiklet Yolları, Millet Bahçeleri gibi çevreci hareketlerle iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya çalıştıklarını vurgulayan Kurum, 2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi ile çöpleri kaynağında ayrıştırarak, metan gazının şehirleri etkilemesini azaltmaya çalıştıklarını söyledi.
Bu projeyle 2023 yılında yıllık 4 milyar dolar tasarruf edileceğini bildiren Kurum, "Bugün yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliği ile artık tüm ülkemizde Sıfır Atık Projesi yaygınlaşmış hale gelecek. 2023 yılına geldiğimizde artık tüm illerimizde, ilçelerimizde Sıfır Atık Projesi uygulanmış olacak ve bu anlamda da dünyaya örnek olacak bir adımı bugün itibarıyla atmış oluyoruz." diye konuştu.
Ücretli plastik poşet uygulamasına değinen Kurum, "Türkiye'deki beş büyük market zincirinin verilerine göre geçen yılın ilk 6 ayında 2 milyar 54 milyon olan poşet sarfiyatı, bu yıl 464 milyona düştü. Buna göre plastik poşet kullanımında 2019 yılının ilk altı ayında yüzde 78 azalma gördük." dedi.
"HER BÖLGE İÇİN EYLEM PLANLARIMIZI KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ"
Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planı'ndan bahseden Kurum, deniz suyu sıcaklığının son 40 yılın en yüksek seviyesinde gözlenmesi, buna bağlı olarak yağışların artması, bölgenin engebeli yapısı nedeniyle afet riskinin artması, can ve mal kaybı yaşanmasından dolayı önceliği Karadeniz Bölgesi'ne verdiklerini söyledi.
Diğer bölgelerle ilgili çalışmalara süratle devam ettiklerini vurgulayan Kurum, şöyle konuştu:
"İnşallah önümüzdeki 6 ay içerisinde de hazırlıklarımızı tamamlayarak, her bölge için eylem planlarımızı kamuoyuyla, ilgili bakanlıklarımızla paylaşarak bu süreci ülkemizin 7 bölgesinde kararlı bir şekilde yürütmek istiyoruz. İçişleri, Ulaştırma ve Altyapı, Tarım ve Orman, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarımıza, tüm belediye başkanlarımıza, valilerimize, Çevre Komisyon Başkanlığımıza, AK Parti ve diğer partilerimizin çevreyle alakalı genel başkan yardımcılarına da çok teşekkür ediyorum. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemek ve bir dizi tedbirler almakla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu noktada en son Trabzon'da yaşadığımız sel felaketinden sonra çok hızlı şekilde, derelerin ve o dere yataklarında bulunan binalarla alakalı taşınma sürecini başlattık."