Asya ve Avrupa’da seller, Uzak Doğu ve Amerika’da kasırgalar, Afrika’da kuraklık,
Avustralya, ABD, Sibirya ve Kanada’da önü alınamayan yangınlar…
İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha da sık görülüyor, İngiltere’nin Glasgow kentinde yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı öncesinde, New York’ta bulunan liderler küresel ısınmaya dikkat çekmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BM 76. Genel Kurulu'na hitabında, Paris İklim Anlaşması'nın önümüzdeki ay Meclis'in onayına sunulacağını açıklamıştı.
Kanun teklifi görüşülecek
Meclis’in açılışı ile birlikte süreç başladı. Paris İklim Anlaşmasının imzalanmasına yönelik teklif Meclis’e sunuldu.
Kanun teklifi haline" getirilecek anlaşma önce İhtisas Komisyonu’nda masaya yatırılacak.
Komisyonun ardından son sözü Meclis Genel Kurulu söyleyecek. Milletvekillerinin kabul etmesi halinde Türkiye, anlaşmanın tarafı haline gelecek.
Pre-Cop toplantısı kapsamında Milano'da bulunan Bakan Kurum da anlaşmaya taraf olma sürecini, "Bugüne kolay gelinmedi, gerçekten çok uzun bir müzakere süreci vardı" diyerek özetledi.
Türkiye'nin Ek1 listesinde yer alması nedeniyle iklim finansmanına erişim noktasında bir haksızlığın söz konusu olduğunu dile getiren Kurum, şöyle konuştu:
"Yapmış olduğumuz bu diplomasi trafiğiyle de yapılan müzakerelerle de hamdolsun bugün çok iyi bir noktaya geldik ve hem finansmana erişim noktasında hem de ülkemizin yeşil kalkınması çerçevesinde çok büyük fırsatlar var. Yeni bir kalkınma süreci tüm dünyada başlayacaktır ki biz de 84 milyonluk nüfusumuzla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu kalkınmada yerimizi alacağız ve en öndeki ülkelerden biri olacağız. Bütün sektörler adına bunun bir fırsat olduğunu düşünüyoruz."
"Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı ilk imzalayan ülkelerden"
Gelinen süreçte 2053 yılında net sıfır emisyona erişilecek adımları da atacaklarını belirten Kurum, "Paris Anlaşması'na taraf olma sürecini Meclisimizin onayına gönderdik, inşallah ekim ayında Gazi Meclisimiz Paris Anlaşması'na taraf olma sürecini tamamlayacaktır" dedi.
Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı ilk imzalayan ülkelerden olduğunu hatırlatan Kurum, "İnşallah 2021 yılında taraf olarak ülkemizin iklim değişikliği, yeşil kalkınma sürecindeki mücadelesine çok daha yeni fırsatlarla dahil olacağı bir başlangıca adım atıyoruz. Bu ülkemiz için çok önemli, hem ekonomik anlamda hem istihdam anlamında bütün sektörlerimizi etkileyen bir adım olacaktır" değerlendirmesini yaptı.
"Taraf olmakla birlikte taahhütlerimizi artık yazılı beyan ediyoruz"
Bakan Kurum, ekim sonunda İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferansı'na (COP26) ilişkin olarak da şunları kaydetti:
"İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız tüm dünya liderleriyle birlikte Glasgow'da olacak. Türkiye olarak, Glasgow'da iklim değişikliğiyle ilgili mücadelede Türkiye'nin samimiyetini ve kararlılığını net bir şekilde ortaya koyacağız. Zaten böyle bir sürecin içindeydik ve Paris Anlaşması'na taraf olmakla birlikte taahhütlerimizi artık yazılı beyan ediyoruz. Net sıfır emisyon hedefimize 2053 yılında inşallah erişileceğini tüm dünyaya ilan ediyoruz. Bunun dışında gençlerimizin, mazlum coğrafyaların bu noktada talepleri var. Biz bugüne kadar. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nerede yardıma ihtiyacı olan ülke varsa yardıma koştuk, elimizi uzattık. Aynı şekilde iklimle ilgili mücadelede de onların büyümesinde, gelişmesinde, sanayileşmesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak her türlü imkanı, bilgimizi, becerimizi, know how'umuzu onlarla paylaşacağımızı ilan edeceğiz. Dolayısıyla hem ülkemiz hem de tüm dünya milletleri adına bu karar çok önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız da tüm dünya ülkeleriyle, liderleriyle bu kararlılığımızı net bir şekilde ortaya koyacaktır."
Paris Anlaşması'nın hedefleri neler?
12 Aralık 2015'te, 195 ülke tehlikeli boyutlara ulaşan küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele için Paris İklim Anlaşması'nı kabul etti.
Yasal bağlayıcılığı olan ilk evrensel anlaşma, 22 Nisan 2016'da imzaya açıldı. 55 ülkenin onayının ardından 4 Kasım 2016'da da yürürlüğe girdi.
Anlaşmada küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutulması hedefleniyor.
Ayrıca, dünya genelinde karbon salınımının 2030'a kadar yüzde 50 azaltılması amaçlanıyor. 2050 yılına kadar ise sıfıra indirilmesi Paris İklim Anlaşması'nın hedefleri arasında.