MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Beyoğlu'nda gerçekleşen bombalı saldırı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
"İstanbul’da, PKK-YPG terör örgütü tarafından yapılan hain saldırının sonrasında ortaya çıkan tablo ne yazık ki en az bu saldırı kadar kalleşçedir. Saldırının hemen ardından görüldü ki PKK, FETÖ ve Zillet İttifakı ortakları hedef saptırmak için adeta yarışa giriştiler." ifadesini kullanan Ataman, "İP’in bu konularda sabıkalı bir genel başkan yardımcısı “Bu kadının terörist olarak tanımlanabilmesi için elde ne delil var bilemiyorum.” sözlerini aktardı.
Açıklamanın tam metni şu şekide;
"İstanbul’da, PKK-YPG terör örgütü tarafından yapılan hain saldırının sonrasında ortaya çıkan tablo ne yazık ki en az bu saldırı kadar kalleşçedir. Saldırının hemen ardından görüldü ki PKK, FETÖ ve Zillet İttifakı ortakları hedef saptırmak için adeta yarışa giriştiler.
Bayatlamış FETÖ taktikleri ve sosyal medya manipülasyonlarıyla, “seçimler yaklaştı” söylemini ortaya atarak terör örgütü PKK-YPG'yi masumlaştırmaya, milletimizin zihnini bulandırmaya, Türkiye Cumhuriyeti devletini alçakça zan altında bırakmaya çalıştılar.
Bazı batılı medya kuruluşlarının da ortaklığı ile Zillet cephesinin algı operasyonu bununla da kalmadı! Önce bir takım sosyal medya hesapları, saldırganın uyruğu üzerinden kasıtlı söylemler üreterek teröre karşı oluşacak tepkiyi farklı tarafa yönlendirmeye çalıştı."
YPG-PKK ismi geçmedi!
"Ardından 6+1 zillet masası, terörü lanetlemek için yayınladığı bildiride sanki terörün nereden geldiği belli değilmiş gibi PKK-YPG demekten kaçındı. Sözde muhalefet liderlerinin imzası ile servis edilen bildirinin tek bir yerinde bile terör örgütü; YPG-PKK ismi geçmedi!
Terörist, ifadesinde saldırı emrini PKK-YPG’den aldığını itiraf etmesine rağmen Zillet İttifakı, PKK-YPG’yi lanetleyemediği bildirisiyle adeta eli kanlı terör çetelerinin yalanlarına ortak olarak bu kirli algı operasyonunun bir parçası oldu."
Zillet cephesi tüm paydaşlarıyla bu kirli algı operasyonunun bir parçası olmuş...
"Bütün bunlar yetmezmiş gibi Zillet İttifakı ortaklarından İP’in bu konularda sabıkalı bir genel başkan yardımcısı “Bu kadının terörist olarak tanımlanabilmesi için elde ne delil var bilemiyorum.” diyerek sorumsuz bir açıklama yaptı ve teröriste ne yazık ki terörist diyemedi!
Zillet cephesi tüm paydaşlarıyla bu kirli algı operasyonunun bir parçası olmuş ve sanki PKK hariç herkes suçluymuş gibi davranarak terör örgütü ile söylem birliği yapmaktan ve teröristleri masumlaştırmaya çalışmaktan geri durmamıştır.
Taksimdeki hain saldırı aziz milletimize bir kez daha Türkiye karşıtı cephede kimlerin olduğunu açıkça göstermiştir. Maskeleri bir bir düşen zillet ortakları yine Türk milletinin canına kast eden alçak teröristlerin safında kendilerini göstermişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugüne kadar milletinden aldığı güçle her türlü teröre karşı birliğini ve beraberliğini korumuştur. Ellerini ovuşturarak bekleyenler bir kez daha görecektir ki hiçbir fitne odağı milletimizin varlığını ve birliğini bozmaya yetmeyecektir."