İşte Koca'nın açıklamalarından satır başları;
Bu ziyaretlerle çalışma toplantılarının amacı birden fazladır. İlki salgınla mücadelede yerinde olmak. Şehirlerimizde devam eden sağlık yatırımlarımızı kontrol etmek ve yerinde takip etmektir. Size şehir şehir yaptığımız ziyaretlerin 3 sebebini saydım. 4. sebebi salgına karşı alınması elzem tespitleri buraya gelerek size anlatma ihtiyacı duymamızdır.
Önemli sebeplerden biri de maske mesafe ve temizlik kuralının yaygınlaşmasıdır.
Yaza nispetle oldukça riski olan sonbahar aylarına girdik. Önümüz kış. Artık vaktimizin çoğu kapalı alanlarda geçecek. Sonbahar ve Kış koronavirüs için fırsat ayları olacak.
Koronavirüs bir de girip üzerinden yayılırsa salgınla mücadele etmek zorlaşır. Aynı tedbirlerle ikisinden de korunabilirsiniz.
DÜNYADA KORONAVİRÜS VAKA SAYISI 39 MİLYONA ULAŞTI
Tüm dünyada hayatı tanınmaz hale sokan salgın geçen yılın Aralık ayında başlamıştı. Artık nerede başladığının anlamı yok. Eldeki bilgilere göre virüs bugüne denk en az 39 milyon kişiye bulaştı. Bunu unutmayın bu sayı en başta 1'di. 1 sayısı 39 milyona ulaştı. Bulaşma riski açısından baktığımızda tüm dünyada aktif vaka sayısı geçmiş aylara kıyasla katkat fazladır. 15 Ekim'de tüm dünyada günlük vaka 429 bin 122'dir. Tahmini dünyadaki aktif vaka sayısı 70 milyonun üzerindedir. İnsanlıkta koronavirüse karşı önemli başarılar elde etti. Her şeyden önce virüsün nasıl bulaştığı, alınması gereken önlemleri çok iyi biliyoruz. Radikal çözüme maalesef zaman var. Bu zaman boyunca virüse geçit vermemeliyiz. Bulaşma solunum yoluyla olduğu için maske vazgeçilmez bir tedbirdir.
TEDBİR UYARISI
Maskenin koruyuculuğu %90'ana ulaştığı kadar bilinmektedir. Bugünden itibaren bu tavizlerin riski artmaktadır. Lütfen evinizin dışındaki ortamlarda maske takmayı ihmal etmeyin. Sizin için bir risk rehberi olan HES uygulamasından mutlaka yararlanın. Maalesef Doğu'da HES uygulamasına ilgi düşük. Kalabalık mekanlar dışında işyerleri dikkat edilmesi gereken ortamlardır. İş ortamın kimsenin taşıyıcı olmama ihtimali yoktur. Sosyal mesafe virüse karşı ikinci tedbirdir. Aramızdaki mesafe ne kadar azalırsa virüs solunum yolu vasıtasıyla o kadar kolay bulaşmaktadır. El temizliği 3. tedbirimizdir. Bu konuda alışkanlığımızın ötesinde titizlik göstermeliyiz. Aşı bulunana kadar dünyayı zor günler bekliyor. DSÖ direktörü dün Avrupa'da ciddi önlemler alınmazsa ölüm oranlarının Nisan ayına göre 5 kat artabileceğini söyledi. DSÖ'nün endişesi boşuna değil. Ülke ülke baktığımızda umut kırıcı bir tablo var. Bazı ülkelerde kısıtlamalar geldi. Bazılarında katı kurallar konuldu.
ARTIŞ OLAN İLLERİ AÇIKLADI
Yaklaşık 1 ay önce Türkiye genelinde yayılımcı bir durum vardı. 1 ay öncesine göre kıyasla yayılımın önünü kestik. İstanbul, Bursa, Kocaeli, Denizli ve Kahramanmaraş'taki artık elbette ki bir risktir. Tedbirlere uymayan ve sorumsuz olarak davrananlara karşı denetim mekanizmaları var.
8 İLDE SON DURUM
Erzurum'da vaka ve poliklinik sayılarında 1 ay öncesine göre %60 düşüş görüyoruz.
Ağrı'da son 1 haftada vaka sayılarında önceki aya göre %75 oranında, Bingöl'de ise yarı yarıya bir düşüş söz konusu
Ardahan'da son 1 aya göre yarı yarıya düşüş
Erzincan'da vaka sayısı %65 oranında düştü.
Iğdır'da da yarı yarıya bir düşüş var.
Kars'ta yine geçen aya göre %25,
Tunceli'de %40 azalma görüyoruz.
Bu anlamda bugün değerlendirmelerini yaptığımız tüm illerde vaka sayıların azaldığını fakat rehavet olmaması gerekiyor.
FİLYASYON EKİPLERİNDE ARTIŞ
Erzurum'da son 1 ayda filyasyon ekip sayısını 248'e çıkardık. Ağrı'da bu sayı 70. Ardahan'da 40. Bingöl'de 63 filyasyon ekibimizi sahada görev yapıyor. Erzincan'da 60, Iğdır'da 30, Kars'a 72, Tunceli'de ise filyasyon ekibimizin sayısı 40.
1,500 yataklı Erzurum Şehir Hastanemizi tamamlayarak salgın başladığı dönemde hizmete aldık. Şehir hastanemizin salgın döneminde bölgemize çok büyük katkılar sağladığını gördük. Ağrı'da fizik tedavi hastanesi inşası devam ediyor.
SORU CEVAP
YÜZ YÜZE EĞİTİM
Kademelendirmenin nasıl yapılması gerektiği, hangi sınıfların nasıl açılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu'nun bir değerlendirmesi olacak, sanırım önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde.
YERLİ AŞI VE AŞI ÇALIŞMALARI
Dünyada faz 3 aşamasına gelmiş 6 aşı var. Bu aşılardan 2 tanesi gönüllü insanımıza yapılmasına başlandı. Biri Pfeizer'in, öbürü Çin aşısı, bir de Rusya'da faz 3 aşamasına gelen aşı var. Bununla ilgili faz 3 aşısı Türkiye'de yapmak istediklerini, ama dosyada tam tamamlanmadığını gördüğümüz için, tamamlanırsa önümüzdeki haftalar başlanabileceğini ifade etmek istiyorum. Aşıların bölgesel ve insandan insana farklı etki gösterebileceği, bizim insanımızda aşının gösterdiği etkiyi görmek istediğimiz şartıyla izin verildi. En geç 1-1.5 ay içerisinde bu aşıların sonuçlarını bilebilmiş olacağız. Bu firmalarla yakın iş birliği içerisindeyiz. Koruyuculuğunu, bağışıklık durumunu görmüş ve tatmin olmuş olursak bu aşıları da temin ederek kullandırmayı düşünüyoruz. Bu yıl şu an faz 3 çalışması yapılan aşılardan eğer vatandaşımıza uygulananlardan bağışıklığı olumlu sonuçlanan olursa bu yıl içerisinde vatandaşımıza uygulama imkanımız olabilir. Muhtemelen aralık ayı olabilir.
Öne çıkan başarılı olan çalışmaların önünü hızla açarak üretim safhasına getirmek istiyoruz. Bu aşılardan 4 tanesi mesafe almış durumda, 2 tanesi hayvan çalışması bitmiş durumda. Bir tanesinin de inaktif dediğimiz aşının da dolumu bitmiş oldu, yani üretimi ve dolumu da tamamlandı. Steril de çalışmaları uygulama öncesi steril olduğundan emin olmak gerekiyor. Dolayısıyla o safhadan geçmiş olması gerekiyor, 2 hafta gerekiyor. Bu arada gönüllülerin izolasyonu sağlanacak. Bu bittikten sonra gönüllülere uygulaması yapılmış, yani faz 1 çalışması başlamış olacak.
VAKA SAYILARI
Vatandaşımıza bilgilendirmediğimiz hiçbir şeyi DSÖ'ye bilgilendirmeyiz. Vatandaşımıza bilgilendirdiğimizde DSÖ'ye bildiririz.
SAHA ÇALIŞMALARI
Saha çalışmaları 153 bin kişiye uygulanmıştı ve onun sonuçlarını vatandaşımızla da paylaşmıştık. Bağışıklık haritasını çıkarmak amacıyla yapılan hem taşıyıcılık oranı hem de antikor düzeyi, koruyuculuk oranını tespit edilmek üzere yapılan bir çalışmaydı. Taşıyıcılık on binde yirmi altıydı, bağışıklık ise on binde seksen ikiydi. Biz bunu ayın 15'inden başlıyoruz demiştim. Bunu TÜİK'le birlikte yapıyoruz. İl bazında da bu dağılımı net bilmek istiyoruz. %95 oranında güvenilirliği olan bir saha taramasından bahsediyoruz. Bunu 1-1.5 ay arayla sürekli yapmaktan yanayız. Bu haneler tespit edildi ve önümüzdeki hafta itibarıyla bu başlamış olacak. 1 hafta 10 gün içerisinde tamamlanır. Onu da vatandaşımızla paylaşacağız, DSÖ'ye bildireceğiz.
Kesitsel çalışmaları da temmuz ayından beri, semptomu olmayan kişilere, hava alanlarında, OSB ve benzeri yerlerde, açılan okullarda, daha sonra gerekirse üniversitelerde olmak üzere yaygınlaştırmak istiyoruz. Hava alanlarında yapılan çalışmalarla ilgili 490 bin küsür yapılmış olan testin 1200'ün üzerinde pozitif vakamız olduğunu söylemiştim. OSB'lerde, cezaevlerinde, sporcularda yapılan testleri de vatandaşımızla paylaşıyor olacağız. DSÖ'ye de bildireceğiz. Bu çalışmalardan elde edilen pozitif vakalarla ilgili, yani bulgusu olmayan ama taşıyıcı olan kişileri de sahada boş bırakmıyoruz. Yanlış bir kanaat oluşuyor. Biz pozitif bulduğumuz, semptomu olmayan bütün vatandaşlarımızı izole ediyoruz. Ayrıca temaslılarını, yani filyasyonu da yapıyoruz. Temaslılarını da izole ederek 14 gün boyunca takip ediyoruz. Her gün çağrı sistemiyle de bu kişileri arıyoruz.
Çünkü salgında sizin semptomu olmasa bile taşıyıcı olan herkesin bulaştırıcılığını önlememiz gerekiyor. Gerekirse hekim gönderiyoruz bu kişilere. Böyle davranmamış olsak sonuç alma şansımız olmaz.
Bu anlamda bir sorun olmadığını, bu pozitif semptomu olmayan ama taşıyıcı olan kişileri ve bulaştırıcıları riskli görüp HES'e işliyoruz. Bu kişiler riskli oldukları için herhangi bir yere gitmeleri de mümkün olmuyor.
İLAVE TEDBİRLER SÖZ KONUSU MU?
Şu dönemde alınan tedbirlere ilave yeni bir tedbir düşünmüyoruz. Bu, hiç olmayacağı anlamına gelmez. Daha önce Gaziantep, Diyarbakır, Urfa, Batman'da 6 hafta önce ciddi yükselişler olmuştu. Bu yükselişlerin olduğu dönemde aldığımız tedbirlerle üzerimize düşen hassasiyeti göstermeye devam ediyoruz. Ücretsiz ilaç verme çabası içerisindeyiz. Böyle olduğu için zatürre oranları her geçen gün düşüyor. Bu, ilaç uygulamalarının sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
Uygulanmamış olsaydı 5 kat daha fazla zatürre oranı çıkabilirdi. Vatandaşımız maske ve kalabalık ortamlara girmeme oranında hassasiyet gösterirse ilave tedbire gerek kalmaz. Herkes üzerine düşen sorumluluğun gereğini yaparsa sonuç alabileceğimizden eminiz. Artık virüsü tanıyoruz.
Kış dönemine giridğimiz için viral enfeksiyonların daha da artacağını, influenzanın daha da artacağını biliyoruz. Güney Yarım Küre'de influenza neredeyse görülmeme noktasında. Maskenin, damlacık enfeksiyonuyla bulaşan bütün virüslerin üzerinde etkisi olduğunu belirten yayınlar var.
Bunu söyleyerek aşının etkisini zayıflatmak istemiyorum.
Ama etkili aşı çıkacak döneme kadar maskeyle birçok viral enfeksiyondan korunduğumuzu söylemek istiyorum. Herkes bu konuda hassasiyet gösterirse ilave tedbirler almadan bu dönemi atlatabiliriz. Avrupa'nın düştüğü duruma düşmeyiz.