TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Tören Salonu'nda Meclis personeli ile bayramlaşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
TBMM Hazırlık Komisyonunun, İstanbul'da polise yumruklu saldırıda bulunan DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar verdiği hatırlatılarak değerlenmesi sorulan Şentop, her şeyin, milletin gözü önünde cereyan ettiğini söyledi.
"Bu süre içerisinde zaman aşımı işlemiyor"
Dokunulmazlık müessesesinin, milletvekillerinin şahsını korumak, milletvekillerine suç işleme kolaylığı veya özgürlüğü tanımak için getirilmediğini dile getiren Şentop, "Dokunulmazlık müessesesi yasama, parlamento faaliyetlerini korumak için var. Parlamentoda daha özgür tartışma yapabilmek ve oylamalar başta olmak üzere faaliyetlerin aksamasını engellemek için getirilmiş. Sürekli de değil; parlamenterlik, milletvekilliği bittikten sonra zaten dokunulmazlığı da kalkmış oluyor ve bu süre içerisinde zaman aşımı işlemiyor" dedi.
Dokunulmazlığın kaldırılması diye de bir müessese olduğuna işaret eden Şentop, "Bazı suçlar bakımından ve bu şekilde bir prosedür içerisinde Genel Kurulca dokunulmazlığın kaldırılması suretiyle yargılamanın önünün açılması müessesesi de var. Burada tabii suçların ağırlığı vesaire gibi hususlar da dikkate alınıyor" diye konuştu.
"1 Ekim'den sonra Genel Kurulda görüşülür"
Şentop, Aydeniz'in, asayişi, düzeni, güvenliği sağlamakla görevli bir polise karşı davranışı ve fiili olduğunu, bunun kamuoyunda infial uyandırdığını vurguladı.
Konuyla ilgili sürecin başlatıldığını hatırlatan Şentop, "Daha sonra benzer yani güvenlik görevlilerine karşı eylemlerden oluşan dosyaların bulunduğu ve bunların birlikte değerlendirildiğini görüyoruz. Her şey milletimizin gözü önünde, herkesin tavrının, tutumunun milletçe takip edildiğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Hazırlık Komisyonunun, Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin raporunu 18 Temmuz'da sunacağını söyleyen Şentop, "Karma Komisyonun da toplantı için 22 Temmuz'da bir planlaması var. Çünkü Karma Komisyon, Meclis tatildeyken de çalışmak için izin istemişti. Genel Kurulda da bu kabul edilmişti. Bu süreç devam edecek" bilgisini paylaştı.
"Süreç, Meclis tatildeyken tamamlanırsa Genel Kurul olağanüstü toplantıya çağrılıp oylama yapılabilir mi?" sorusuna ise Şentop, "Genel Kurul şüphesiz usulüne göre toplantıya çağrılabilir ama bu süreç devam edecekti. Tahmin ediyorum 1 Ekim'den sonra herhalde Genel Kurulda görüşülür" karşılığını verdi.
"Milletvekilliğinin düşürülmesi ancak kesin hükümle olabilecek bir şey"
Meclis Başkanı Şentop, öldürülen PKK'lı teröristle fotoğrafları basına yansıyan ve TBMM tarafından yasama dokunulmazlığı kaldırılan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in devamsızlığı hatırlatılarak, "Başkanlık Divanı'nı bu konuyla ilgili toplayacak mısınız?" sorusunu da yanıtladı.
Bu konuda TBMM İçtüzüğüne göre bir sürecin bulunduğuna işaret eden Şentop, şöyle konuştu:
"Önce devamsızlıklar ile ilgili bir tespit yapılıyor. Daha sonra bu tespitler ilgili milletvekillerine bildiriliyor. Onların itirazları olması halinde bu itirazların da değerlendirileceği ve bu konuya yönelik yapılacak işlemlerle ilgili karar almak üzere Başkanlık Divanı toplanıyor. Şimdi o süreç içerisindeyiz. Şüphesiz bunu çok yanlış buluyorum. Devamla ilgili tartışmalar bir yana ama bir milletvekilinin sürekli devamsızlık halini içerecek şekilde bir tavırda olması, hiç devam etmemesi ve bu şekilde de milletvekili özlük haklarından yararlanması beni rahatsız ediyor. Bunu çok açık söyleyeyim. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili bir durum söz konusuydu. Milletvekilliğinin düşürülmesi ancak kesin hükümle olabilecek bir şey. Yargılama devam edecekti. Meclise devam etmemek suretiyle milletvekili özlük haklarından yararlanmak çok yanlış, bunu çok açıkça yapmak yanlış bir şey. Bu bakımdan bu süreç İçtüzükte görülen süreler dikkate alınmak suretiyle devam edecek."
"Hekimlere yalnızca sağlığımızı değil canımızı da emanet ediyoruz"
Şentop, son dönemde sağlık çalışanlarına karşı şiddetin önlenemediği ifade edilerek, buna karşı ne yapılması gerektiğinin sorulması üzerine, mayıs ayı sonunda sağlık çalışanlarına yönelik eylemlerin tutuklama nedeni sayıldığı ve cezaların arttırılacağı yönünde kanuni düzenleme yapıldığını anımsattı.
Bu konuda ciddi bir hassasiyetin kamuoyunda oluşmasını beklediğini ifade eden Şentop, "Biz sadece sağlığımızı değil, kendi canımızı emanet ediyoruz hekimlere. Üzerine de büyük bir kararlılıkla gidiliyor, gidilecek. Şüphesiz sadece cezalarla olacak bir husus değil. Yapılabilecek başka bir şey varsa, biz her zaman ben de buradaki eminim ki parlamentodaki arkadaşlarımız da dahil gereken her adımı atmak, bu olayları, vakaları sonlandıracak adımları atmak için kararlılık içerisindeyiz. Bunu destekliyoruz her zaman" diye konuştu.
Şentop, İstanbul Valiliğinin, idarenin yabancı misyonlarla görüşmelerinde izne tabi olması konusunda bir genelgesi olduğu belirtilerek, konuya yaklaşımının sorulması üzerine, gerek merkezi yönetim, gerekse yerel yönetimlerde görev yapanların yabancılarla temasları halinde belli kuralla riayet edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Büyükelçilerle, yurt dışından gelenlerle kendilerinin de görüştüğünü ancak bunların Dışişleri Bakanlığı ile irtibat halinde yapıldığını anlatan Şentop, Türkiye'nin ülkelerle ve onları temsil eden kişilerle belli konular çerçevesinde oluşmuş ilişki biçimi bulunduğunu ve bunu bozmayacak, zaafa uğratmayacak, deforme etmeyecek bir tavır içerisinde hareket edilmesi gerektiğini kaydetti. Şentop, "Temsil makamında olanların yabancı misyonlarla görüşmelerinin devletin bilgisi ve onun sunacağı destek çerçevesinde olması lazım. Türkiye'nin devlet olarak bir teması söz konusu yurt dışındaki ilişkilerinde, bunu bozmayacak hareket içinde bulunmak lazım" değerlendirmesini yaptı.
"Bazı Meclis personelinin korumaya tabi tutulduğu" yönündeki eleştirilere cevap verdi
Şentop, muhalefetin, Meclisten geçen torba kanundaki düzenleme ile "bazı Meclis personelinin korumaya tabi tutulduğu" yönündeki eleştirilerine ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"O eleştirilerin bilgisizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Tabii yorum farklılıklarına sonuna kadar tahammülümüz olur. Herkesin görüşü farklıdır ama bilgi yanlışlıkları, eksiklikleri söz konusuysa o zaman bunu açıkça ortaya koymamız lazım. Bu düzenleme Meclis personeli için yapılmış değil. Daha önceki zamanlarda zaten bu bir atıfla gerçekleştiriliyor torba kanunda, daha önce bütün bakanlıklarda çalışan üst düzey bürokratlarla ilgili böyle bir düzenleme yapılmış. İşte genel müdür düzeyinde veya başka üst düzeylerde görev yapan bürokratlarla ilgili görevden alınmaları halinde atanacakları yerler makamla ilgili bir düzenleme yapılmış. Bu düzenleme yapılırken TBMM'de çalışanlar, benzer üst düzey pozisyonlarda bulunanlar buna dahil edilmemiş, muhtemelen unutulmuş bir husustur bu. Biz onu tamamlıyoruz ve daha önceki o düzenlemelere atıf yapıyoruz. Bu sırf Meclis personeli ile ilgili bir durum değil. Dediğim gibi daha önce bütün üst düzey bürokratlarla ilgili yapılmış bir düzenlemede eksik kalan Meclis personeli ile ilgili kısmı da eklemiş ve tamamlamış oluyoruz. Bu sebeple hani yeni yapılmış, sırf Meclis personeli için yapılmış gibi bir yanlış bilgiden hareketle yapılan yorumların hepsi bence yanlış, kasıtlı, suistimal edilmiş yorumlardır."