Kastamonu'da üretilen ve Türkiye genelinde bilinen siyez buğdayı, Taşköprü sarımsağı ve Tosya pirincinin ekim alanları ile üretiminde artış yaşanıyor
Tarım ve Orman Müdürü Osman Yaman: "Diğer illerimiz siyez buğdayı tarımını bırakırken, Kastamonu buradaki kaliteyi ve damak tadını görmüştür. Bu yüzden siyez ekimini bırakmamış ve uzun yıllardan beri sürdürmektedir. 10 bin yıldır bu tohum elden ele dolaşarak, günümüze gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Kastamonu Tarım ve Orman Müdürü Osman Yaman, dünyaca tanınmış ve "buğdayın atası" olarak nitelendirilen siyezin, Taşköprü sarımsağı ve Tosya pirincinin ekim alanlarının gün geçtikçe arttığını belirterek, "Diğer illerimiz siyez buğdayı tarımını bırakırken, Kastamonu buradaki kaliteyi ve damak tadını görmüştür." dedi.
Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Siyez buğdayı üretiminde son dönemde önemli artış var. İlimizde yıllardır siyez buğdayı tarımı yapılmaktadır. Bundan 10 sene önce yalnızca İhsangazi ilçesi ve merkezde ekim yapılırken, bu yıl 10 ilçede ekilmeye başlandı. 10 sene evvel 5- 6 bin dekar alanda siyez ekimi yapılırken, bugün 40 bin dekarlara yaklaşılmış durumda. Ortalama verim ise dekara 250 kilogram civarında." şeklinde konuştu.
Kastamonu'nun siyez üretimini hiç bırakmadığını anlatan Yaman, şöyle dedi:
"Diğer illerimiz siyez buğdayı tarımını bırakırken, Kastamonu buradaki kaliteyi ve damak tadını görmüştür. Bu yüzden siyez ekimini bırakmamış ve uzun yıllardan beri sürdürmektedir. 10 bin yıldır bu tohum elden ele dolaşarak günümüze gelmiştir. Kastamonu bu kültürü yaşatmıştır."
Siyezin farklı biçimlerde değerlendirildiğini belirten Yaman, "İlimizde yıllar önce siyezin yüzde 80'i hayvan yemi, yüzde 20'si bulgur ve un olarak değerlendiriliyordu. Şimdi durum tersine döndü. Artık yüzde sekseni bulgur, un, ezme, ekmek olarak kullanılmakta. Büyükkentlerden çok büyük talep var, istekleri karşılamakta zorlanıyoruz." şeklinde konuştu.
Buğdayın geçmişinin 10 bin yıl öncesine dayandığını ve "Buğdayın atası", "Hitit Buğdayı" olarak anıldığını belirten Yaman, siyez buğdayının genetiği değişmeyen özel bir ürün olduğunu kaydetti.
Taşköprü sarımsağı
Taşköprü sarımsağının da ülke genelinde tanındığını aktaran Yaman, "İlimizde Hanönü, Taşköprü ve merkezde sarımsak tarımı yapılmaktadır. Esas merkezi Taşköprü olduğu için Taşköprü sarımsağı olarak anılır. Bu yıl 3 ilçemizde aşağı yukarı 27 bin dekar alanda sarımsak üretimi yapıldı. Ürün verimi de dekara bir ton civarında." dedi.
Yaman, "Taşköprü sarımsağı adeta bir ilaçtır. İçindeki selenyum miktarı son derece fazladır. Ağzımıza aldığımızda bunu çok fazla hissediyoruz. O nedenle bu özel ürünün tadına bakanlar bir daha bırakmıyor. O nedenle ülkenin her noktasına Taşköprü sarımsağını pazarlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Tosya pirinci
Tosya'nın pirinç üretiminde özel bir yere sahip olduğunu da anlatan Yaman, "Çeltik üretimi Hanönü ve Tosya olmak suretiyle 2 ilçemizde yapılıyor ancak Tosya ön planda. Türkiye'nin ilk çeltik işleme fabrikası 1927 yılında Tosya'da kurulmuş. Burada ekim alanlarından çıkan saplarla enerji elde edilerek sistemin kendi kendini çevirmesi sağlanmış. Tosya'da 9 bin dekar alanda ekim yapılıyor. Her geçen gün de ekim alanları artıyor." şeklinde konuştu.