Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük seçimi, YKS’den iki gün önce ortaya atılan Katarlı öğrencilerin sınavsız tıp eğitimi aldıkları yalanı, yurt bulamayan öğrencilerin sokakları mesken tutmaları derken şimdi de KPSS’deki şaibeler üzerinden gençleri tahrik ederek sokakları hareketlendirmek istediler. Sosyal medya üzerinden yayılan iddialara FETÖ’cü hesaplarda birçok yalan ekleyerek destek verdiler. Hükümetin kısa bir süre içinde meseleye müdahale etmesi ve soruşturmanın hızla derinleştirilmesiyle tahrik kampanyasından medet umanların hevesleri kursağında kaldı.
Boğaziçi’ni tahrik ettiler
Boğaziçi Üniversitesi rektörlük seçimi bahanesiyle yapılan protestolarda öğrenci olmayan ve çeşitli sol örgütlerle bağı bulunanlar kullanılmış, bölücü terör örgütünün sözde marşıyla halaylar çekilmiş ve devlet aleyhine sloganlar atılmıştı. Boğaziçi Üniversitesinde görev yapan bazı öğretim üyeleri de rektör atanmasına karşı çıkmış ve ayakta durma eylemi başlatmıştı. Protestoların ilk gününden itibaren öğrenci dahi olmayan protestoculara CHP ve HDP de destek vermişti.
Ancak çok geçmeden, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylar nedeniyle gözaltına alınan 159 şüpheliden 102'sinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmadığı, bunlardan 15'inin ise üniversite düzeyinde eğitim görmediği tespit edilmişti.
Boğaziçi Üniversitesi önünde Kâbe fotoğrafının yere serilmesine İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu twitter hesabından "Tuzağa düşmeyin" diye tepki gösterdiği için paylaşımına twitter'dan sansür gelmişti.
Devreye girdiler
Türkiye-Katar arasında imzalanan ve 25 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan protokol T24'ün de aralarında bulunduğu çok sayıda haber sitesinde "Katarlı gençlere Türkiye’de sınavsız tıp eğitimi hakkı verildi" şeklinde haberleştirilmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da T24'ün tweetini referans göstererek paylaşımda bulunmuştu.
Söz konusu haber, bilinçli bir şekilde tam da YKS öncesinde yayınlanmıştı. CHP'lilerin destek verdiği yalan haber ailelerin moralini bozmuş, birçok öğrenci bu haberi gerçek zannederek tepki göstermişti. Ancak çok geçmeden haberin yalan olduğunun ortaya çıkmasıyla paylaşımda bulunan haber siteleri özür dilemek zorunda kalmışlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise özür dilemek yerine yalanı tekrar etmişti. YKS’den önce bilinçli olarak yayınlanan bu haber de başını CHP’nin çektiği gençleri tahrik etme girişiminin örnekleri arasında yerini aldı.
Sokaklarda yattılar
Geçtiğimiz Eylül ayında öğrenci yurdunda yer bulamadıkları ve yurt ücretini pahalı bulduklarını gerekçe gösteren bir grup "Barınamıyoruz Hareketi" ismiyle protestoya başlamış ve İstanbul Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı'nda sabahlamışlardı. Protestoya destek veren ve İstanbul'da olmayan üniversite öğrencileri ise bulundukları illerden bu harekete destek vermeye başlamışlardı. Konuyla ilgili açıklama yapan Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu muhalefetin yalan üzerinden siyaset yaptığını belirterek, “Yurtlarımızdan 720 bin öğrenci faydalanıyor. Son 4 yıla baktığımızda, 2017-2018 döneminde başvuru yapan öğrencilerimizin yüzde 90'ı, 2018-2019'da yüzde 89'u, 2019-2020'de yüzde 88'i yurtlara yerleşirken, 2020-2021'de ise salgın nedeniyle öğrenci almadık. 2021-2020'de yeni bir süreç başladı. O süreç geçen hafta tamamlandı ve akabinde yerleştirmelerimiz başladı" açıklamasında bulunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, yüksek kira ve yurt fiyatlarına yönelik protestolara katılanların 2 bin 243 kişi olduğunu ve bunların sadece 310'unun öğrenci olduğunu tespit ettiklerini, bunların da tamamına yakınının yurt başvurusunun bulunmadığını açıklamıştı. CHP’nin gençleri tahrik etmeye çalıştığı bir provokasyon daha bu şekilde son bulmuştu.
Şaibeyi basamak yapacaklardı
KPSS’deki şaibeler üzerinden gençleri tahrik etmeye çalışan muhalefetin hevesi yine kursağında kaldı. Konunun muhataplarının görevden alınması ve detaylı bir soruşturmanın başlatılması başta CHP olmak üzere diğer ortaklarının hoşuna gitmedi. Gençler üzerinden yeni bir istismar konusunun büyümeden kapanması muhalefetin sokakları hareketlendirme hayalini suya düşürdü. Sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddiaların FETÖ’cü hesaplar tarafından abartılarak yayılması üzerine harekete geçen CHP henüz olayın iç yüzü aydınlatılmadan çeşitli iddialar ile gençleri tahrik etmeye başladı.
Sadece KPSS’de değil diğer sınavlarda da usulsüzlükler olduğunu, birebir aynı olduğu iddia edilen soru sayısının 20 değil daha fazla olduğu, en az 3 bin kişiye soruların verildiğini, değişik tarikat ve cemaat yapılanmalarının işin işinde olduğu gibi birçok iddiayı sahiplenerek soruşturmanın sonuçlanmasını beklemeden gençlerin kafasını karıştırmayı, onları umutsuzluk ve güvensizliğe sevk etmeyi tercih etti. Ancak hükümetin kısa bir süre içinde hiçbir karanlık noktanın bırakılmaması için seferber olması CHP’nin başını çektiği ittifakın kirli niyetini bozdu.
Açıklanan ön raporda 13 soru üzerinde şaibe bulunduğu ve bunlardan sadece 3 sorunun birebir aynı olduğunun ortaya çıkması iddiaların ne denli abartılarak kamuoyunun tahrik edilmek istendiğini gösterdi. Şaibeleri aydınlatmak ve suçluların üzerine kararlılıkla gidildiğini perdelemek isteyenler meseleyi asılsız iddialar üzerinden sulandıramaya çalıştılar.
