Kadir Yıldız / TÜRKGÜN
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya üzerinden estirilen yalan terörüne yönelik eleştirilerinin ardından kapsamlı bir düzenleme için düğmeye basıldı.
TBMM’nin açılmasıyla birlikte gündeme alınacak olan düzenlemenin içeriği ise netleşmeye başladı. Bireysel hak ve özgürlüklerin koruma altına alınacağı yasaya göre yalan haber yapıp yayana 5 yıla, hakaret edenlere ise 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Sosyal medya sağlayıcılarına paylaşımları kaldırmaları için 24 saat süre tanınması, aksi hâlde 5 milyon liraya kadar para cezası verilmesi bekleniyor. Sosyal medya düzenlemesinde hangi suçların soruşturma kapsamında olacağı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün 2. fıkrası kapsamındaki kriterlere göre belirlenecek.
Buna göre güvenliği tehdit eden, kamu düzenini bozan, suçu ve suçluyu öven, başkalarının kişilik halklarına saldırıda bulunanlara, itibar suikastı yapanlara ceza ve yaptırım gelecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, sosyal medya düzenlemesiyle ilgili parti MYK’sına sunduğu bilgi notunda “İktidarın, kurulacak Sosyal Medya Başkanlığı ile sosyal medyada muhalefete yönelik cadı avı başlatmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Kaldı ki henüz ortada dezenformasyonun nasıl ve neye göre tanımlanacağı da belli değildir” dedi.
CHP VE İP RAHATSIZ
Geçtiğimiz yıl hazırlanan ve sosyal ağ sağlayıcılarına temsilci bildirme zorunluluğu getiren yasa teklifine de karşı çıkan CHP, yeni düzenlemeyle birlikte yalan ve provokasyondan beslenenlere getirilecek ceza yaptırımına da karşı çıkıyor. CHP’nin sansür olarak tanımladığı düzenlemeye karşı çıkması sosyal medya üzerinden işlenen suçların görmezden gelinmesi anlamına geliyor.
Son dönemlerde Suriyeli sığınmacılar üzerinden yapılan provokasyon girişimi, orman yangınlarında yayılan yalan haberler ve Afgan göçmenler üzerinden sürdürülen organize yalanların tamamının fitili sosyal medyada ateşlenmişti. 2020 yılında kabul edilen sosyal medya yasasına CHP’nin ardından İP de karşı çıkmıştı.
Partisi adına açıklama yapan İP Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Kişisel özgürlükler ve ifade özgürlüğünün önüne engel koymakta hiçbir beis görmeyen AK Parti'nin, insanların nefes almak için son kale olarak baktığı sosyal medyayı kapattığını” öne sürmüş ve "Bu, Türkiye'nin karanlıklara koşuşunun miladıdır. Bunu milletimiz not etsin. Bundan sonra hiçbir şey Türkiye'de eskisi gibi olmayacak" diye konuşmuştu.