1 MİLYAR 115 MİLYON TL’LİK SÜTAŞ YATIRIMI KENTİN KADERİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Yatırımın Bingöl ekonomisine ve sosyal yaşamına olumlu katkıları şimdiden hissedilmeye başladı. Bingöl ve çevresindeki altı ilde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin gelişmesinde önemli rol oynayacak yatırım, bir bölgesel kalkınma projesi niteliğinde.
SÜTÜN BEREKETİ BİNGÖL’E HAYAT VERİYOR
Sütaş’ın faaliyetlerine başlamasıyla birlikte bölgede; üretim teknolojisinde değişim, yenilikçilik kapasitesinde artış, kurumsal kapasitenin gelişmesi, işsizliğin azalması, işgücü niteliğinde gelişim, hane gelirlerinde artış, dışarıya göçün durması, hatta nitelikli nüfusun geriye dönmesi, gelir dağılımında dengelenme ve sosyal ve kültürel dönüşümün hızlanması gibi bölgeyi önemli ölçüde değiştirecek gelişmeler bekleniyor.
1 MİLYAR 115 MİLYON TL’LİK BİR YATIRIM
SÜTAŞ Ar-Ge ve Teknoloji Başkanı Murat Arat, tesisle ilgili şu bilgileri verdi: “İneklerimizin yediği yemden, tesislerimizin ihtiyacı olan elektriğe kadar her şeyi “Çiftlikten Sofralara” diye adlandırdığımız entegre bir iş modeli ile yönetiyor, kontrol ediyoruz. Bu model ile kurulmuş, Türkiye’de 3 entegre tesisimiz var; Marmara Bölgesi’nde, İç Anadolu’da, Ege’de… Ve şimdi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Bingöl’de. Toplam 1 milyar 115 milyon TL’ye mal olacak bu yatırımın ilk etabı 3 bin 200 dönüm büyüklüğünde bir arazide gerçekleştiriliyor. Arazinin yarısı tesisler için kullanılırken, diğer yarısı da yem bitkileri üretimi ve mera olarak değerlendirilecek.”
BİR FABRİKADAN ÖTESİ
“Doğu Güneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi Bingöl Entegre Tesisleri” yatırımı kapsamında; süt hayvancılığı eğitim merkezi ve eğitim çiftliği, damızlık süt sığırı çiftlikleri, düve yetiştirme çiftliği, besi çiftliği, yem bitkileri tarımı, yem fabrikası, süt ürünleri fabrikası, biyogaz elektrik üretim tesisi ve organomineral gübre tesisi bulunuyor. Ayrıca hayvan sağlığı ve nesil ıslah konularına odaklanacak bir Ar-ge merkezi yer alıyor.
BİNLERCE ÇİFTÇİ AİLE SÜT VE YEM ÜRETEREK DÜZENLİ GELİRE KAVUŞACAK
Bingöl’ün arazi varlığının %52’sini mera ve çayırlar oluşturuyor. Bu da hayvancılık sektörü açısından Bingöl’ün oldukça iyi bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Sütaş tesisinin kurulması ile süt üretimi ve onun yaratacağı geniş etki sayesinde bölge ekonomisi de şimdiden canlanmaya başladı. Sütaş Bingöl Entegre Tesislerinde bin kişinin çalışması planlanıyor. Ayrıca binlerce üretici aileye süt üretimi ve yem bitkileri üretimi için sözleşmeli modelde düzenli iş olanağı ve düzenli gelir sağlanacak. Yem bitkileri üretimi şimdiden başladı, bu senenin hasadı yapıldı ve ineklerin kışlık ihtiyacı için depolandı.
Bingöl’ü köy köy gezerek eğitimler veren Sütaş Bitkisel Üretim Uzmanı Ziraat Mühendisi Erdoğan Yener, “Eğitimlere 2018’de Sütaş yatırımıyla birlikte başladık. Çiftçilerimize destek olmak için 10 köyde, sözleşmeli üretimden damla sulama sistemlerine ve toprağın işlenmesine kadar birçok farklı konuda eğitimler verdik. Bir sezonda nasıl iki ürün alınabileceğinin bilgisini paylaştık. Bu doğrultuda geçen yıl sözleşme imzaladığımız 81 çiftçimizden 18 bin ton silajlık mısır alımı gerçekleştirdik. Bu yıl ihtiyacımızın daha da artacağını ve böylece çiftçilerimizden alımlarımızın da yükseleceğini öngörüyoruz.” dedi.
Sözleşmeli üretim kapsamında çiftçilere tohum, gübre, hasat ve nakliye desteği sağladıklarına da vurgu yapan Yener, “Bu hizmetlerimizi duyan gören çiftçi tarlasını sürmek, ekmek istiyor. Alım garantisi olduğu için çiftçilerimiz çiftçiliğe yöneliyorlar.”
KÖYLÜLER NE DİYOR?
Sütaş’ın gelişiyle bölgede binlerce üretici aile yem bitkileri ve süt üreterek, düzenli iş ve gelir sahibi olmaya başladı.
Mehmet Kavartkurt
“Ben uzun yıllar önce İstanbul’a göç etmiştim. Köyümüzde daha önce atadan dededen kalma yöntemlerle tarım yapılıyordu. Fazla verim alamadığımızdan biz de ekmiyorduk. Ama Sütaş Bingöl’e gelince her şey değişti. İstanbul’dan yeniden memleketime döndüm. Mühendislerimizden öğrendiklerimiz sayesinde bir yılda iki ürün almanın avantajını yaşıyoruz. Daha bilimsel bir şekilde çalışıyoruz.”
Hacı Gültekin
“150 dönüm arazisi olup da 20 yıldır ekmeyen köylüler vardı. Şimdi hepsi geri döndü. İki yıldır ekmeye başladılar. Hem mısır hem arpa ekiyor. Şimdi tarlanı sat desen kimse satmaz hatta kiraya dahi vermez.”
Ahmet Kaya
“Bu saatten sonra bu köyde tarla satacak insan ben göremiyorum. Niye satmaz. Çünkü artık Sütaş var, pazarımız var. Parası da peşin. Yüzümüz gülüyor çok şükür.”
BİNGÖL’ÜN EVLATLARI ARTIK BİNGÖL’DE ÇALIŞIYOR
Bölgenin en büyük tesisi sadece çiftçiler için değil kentin yetişmiş iş gücü için de fırsat oldu. 26 yıldır Sütaş’da çeşitli görevlerde bulunan Çetin Atala da Bingöllü. Bu proje ile birlikte tayini Bingöl’e çıktı. Seve seve memleketine döndü. Kendi deyimi ile tersine göçü yaşadı. Atala, “Bu proje gündeme geldiği andan itibaren en heyecanlı olan kişilerden biri benim. Çünkü başından beri projenin içerisindeyim. Sütaş’ın Bingöl yatırımını sadece bir fabrika, bir tesis olarak görmemek lazım. Bunu tabana yayılan bölgesel bir yatırım olarak görmek lazım. Bunun içerisinde çiftçisi var, esnafı var, lojistikçisi var, kamyoncusu var, lastikçisi var, otelcisi var, restoranı var. Yani sayamayacağımız aklına gelecek her türlü meslek grubunu tetikleyecek bir projedir. Ve devasa bir yatırımdır. 10 tane fabrikaya değer bir projedir.
BİNGÖL’LÜ GENÇLER BU PROJE İÇİN EĞİTİLDİ
Sütaş Bingöl Tesisleri Süt Fabrikası’nda takım lideri olarak görev yapacak Talha Süt Bingöllü. 6 yıl önce Sütaş bursu ile Karacabey Meslek Yüksek Okulu Süt Bölümü’nde eğitim almak üzere memleketinden ayrılmış. Okulu bitirdikten Sütaş’da çalışarak takım lideri olmuş ve şimdi Bingöl yatırımı ile memleketine dönerek bu projede çalışmaya başlamış. Talha Süt süreci şöyle anlatıyor. “Benim soyadım süt, Sütaş’ın sütçülük eğitimi bursunu duyunca etkilendim, heyecanlandım. Bingöl’den 6 yıl önce Karacabey’de sütçülük eğitimini almak için ayrıldım. Okulu bitirdikten sonra Sütaş’ın Karacabey ve Aksaray fabrikalarında eğitimler aldım. Sütçülüğü öğrendim. Şimdi de memleketim Bingöl’deki fabrikada üretim takım lideri olarak çalışıyorum. Mutluyuz heyecanlıyız.”
ÜSTELİK BU TESİSTE İNEKLER SADECE SÜT DEĞİL ENERJİ DE ÜRETİYOR
Sütaş tesislerinin süt fabrikası, yem fabrikası, çiftlikler, enerji, gübre hepsi bir arada güzel bir entegrasyon ve sürdürülebilirlik örneği oluşturduğunu vurgulayan SÜTAŞ Ar-Ge ve Teknoloji Başkanı Murat Arat, konuyu şöyle açıklıyor: “Burada hem çiftliklerimizin gübrelerini hem de fabrikalarımızın atıklarını işlediğimiz arıtma ve biogaz tesisimiz yer alıyor. Biogaz tesisimizde sıcak su, buhar ve tesislerimizin ihtiyacını karşılayacak elektriği üreteceğiz. Bu sistem güneş enerjisiyle de desteklenecek. Gübre ve atıklar biyogaz tesisinde işlendikten sonra çok kaliteli ve organik nitelikli gübre olarak geri kazanılıyor. Bu gübreler, sadece ürün verimliliğini artırmakla kalmıyor, toprağın organik yapısını da güçlendiriyor. Bunları ineklerimizin yemlerini yetiştiren çiftçilerimize dağıtacağız.
Sütaş’ın aşkı Türkiye aşkı dedik. Sözümüzü tuttuk. Sütün iyiliğini, sütün bereketini Bingöl’e getirdik. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize ve ülkemize, şimdiden hayırlı olsun.”