İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi araştırmacıların 1963 yılında yüzey çalışmaları sırasında farkına varılan ören yerinde, en somut bulgular 1986'da tarlasını süren bir çiftçinin heykel bulmasıyla ortaya çıktı.
Buluna taşın değerli olduğunu düşünen çiftçi, duyarlılık göstererek bu heykeli Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi yetkililerine verdi. Önceleri ne olduğu pek anlaşılamayan heykel, müzede koruma altına alındı.
Sonrasında Hilvan'daki Nevali Çori'de kazı yapmak için şehire gelen ve müzede buluntuları gören Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt, bu heykellerin oldukça önemli olduğunu düşünerek ayrıntılı bir çalışma yapmaya başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan resmi izinle Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından Prof. Dr. Klaus Schmidt başkanlığında 1995'te bölgede kazı çalışmalarına başlandı. Kazılarda Neolitik döneme ait, boyları 3 ila 6 metre, ağırlıkları da 40 ila 60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" şekilli dçift taşlar bulundu.
Kazıda bunun yanı sıra, 8 ila 30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen biçimli, dünyanın en eski tapınak artıkları ve aşağı yukarı 12 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi, çeşitli tarihi eserler de gün ışına kavuştu.
Her yıl ünü giderek duyulan Göbeklitepe, aşağı yukarı 6 yıl önce UNESCO "Dünya Miras Geçici Listesi"ne alındı, geçen yıl temmuz ayında ise Bahreyn'de düzenlenen 42'nci Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda Dünya Mirası Listesine dahil edildi.
Her yıl, çoğunluklu olarak yerli ve yabancı turistin ilgiyle ziyaret ettiği ve "tarihin sıfır noktası" olarak isimlendirilen ören yeri, 2019'un "Göbeklitepe Yılı" olarak ilanının sonrasında daha fazla dikkat çekmeye başladı.
Özellikle mart ve nisan aylarında bölgenin turist akınına uğramasına vesile olan Göbeklitepe Ören Yeri, Ramazan Bayramı tatilinde 25 bin 700 yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildi.
Özellikle bayramın birinci gününden sonra yoğunluğun arttığı bölgede yetkililer, otoparkta yer kalmamasından kaynaklı, ziyaretçilerin araçlarını aşağı yukarı 2 kilometre mesafede park etmelerine imkân sağladı. Yerli ve yabancı turistler buradan ring araçlarla para ödemeden taşınırken, bu durum konukların rahatlamasını sağladı.
- "Rekor kırıldı diyebiliriz"
Göbeklitepe Kazı Başkanı Celal Uludağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ören yerinin uzun yıllardan beri ziyarete açık olduğunu belirterek, bu yıl ise rekor seviyede ziyaretçi ağırlamaya başladıklarına ifade etti.
Buradaki potansiyelin farkında olduklarını ve buna göre çalışma yürüttüklerini anlatan Uludağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019 yılını "Göbeklitepe Yılı" ilan etmesinin sonrasında yalnızca Şanlıurfa'da değil, bölgede çok ciddi bir turizm hareketliliğinin yaşandığını söyledi.
Celal Uludağ, Ramazan Bayramı tatilinde de birden fazla yerli ve yabancı ziyaretçinin Göbeklitepe'yi görmek için şehire geldiğini dile getirerek, "Özellikle bayramın ilk gününden sonra ziyaretçi sayımız daha da arttı. Tatil boyunca Göbeklitepe'de toplam 25 binin üzerinde ziyaretçi ağırladık. Geçen yıllarla kıyasladığımızda bu rakam son derece iyi. Bu anlamda rekor kırdık diyebiliriz. Umutluyuz, inşallah yaz tatiliyle birlikte yurt dışından da konuklarımız artacaktır. Bu anlamda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Göbeklitepe Yılı'nı en güzel biçimde değerlendirmek istiyoruz." diye konuştu.
- Ziyaretçiler memnun kaldı
İstanbul'dan ailesiyle gelen Tuba Arkan ise son günlerde Göbeklitepe'yi daha fazla duymaya başladıklarını ve dolayısıyla burayı tercih ettiklerini dile getirdi.
Tarihe meraklı olduğunu ve ören yerinden çok etkilendiğini aktaran Arkan, yerli yabancı hernet Göbeklitepe'yi görmesi gerektiğine inandığını söyledi.
Ukraynalı Dmitriy Wood ise Göbeklitepe başta olmak suretiyle şehirdeki çoğu yere hayran kaldıklarını ve ülkesine döndüğünde arkadaşlarına bölgeyi önereceğini sözlerine ekledi.
