Hepimizin mutfaklarında bir sürü gereksiz eşya bulunuyor. Senelerdir kullanılmamış saklama kapları, kenarı kırılmış bardaklar, nereden geldiği bilinmeyen eşi bile olmayan kaçıklar derken mutfaklarımızda gerçekten ihtiyaç duyduğumuz eşyaları koyacak yerimiz kalmıyor. Sizin için bu kalabalığı azaltmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları derledik. İşte hayatınızı kolaylaştıracak pratik fikirler…
Her gün kullanmadığınız eşyaları dolaba kaldırın. Ekmek kızartma makineniz tezgahın üzerinde güzel görünüyor olabilir ama en son ne zaman kızarmış ekmek yediğinizi hatırlıyor musunuz? Böyle eşyaları dolaplarda saklamanız hem mutfağın görünümü hem de tezgahın kullanım kolaylığı açısından daha iyi olur.
Hepimizin yaptığı bir şeydir. Büyük kutuları, geri dönüşüme atılması gereken plastik şişe vb. şeyleri unutmamak için çöpün yanına yere bırakırız. İlk bakışta masum görünen bu hareket kısa süre içinde mutfağın bir köşesinin kağıt, karton, plastik yığınına dönüşmesine neden olabilir. Bekletmeyin, işiniz biter bitmez kutuları, şişeleri geri dönüşüm kutusuna götürüp atın.
Bulgur, makarna, şeker, un gibi kuru gıdaları paketlerinden çıkarıp hava almayan bir örnek kavanozlara koyun. Böylece hem daha şık bir görüntü elde eder, hem de yiyeceklerin tazeliğini daha uzun süre korumuş olursunuz. Bu kavanozların büyüklüklerinin içine koyacağınız gıdayla uyumlu olmasına özen gösterin.
Buzdolabınızın kapağını seyahat anılarınızı sergileyecek bir alan olarak görmekten vazgeçin. Gittiğiniz yerlerden hatıra olsun diye aldığınız o mıknatıslı süsleri sevdiğinizi biliyoruz ancak buzdolabının kapağında bu süslerden çok fazla olması mutfakta dağınık bir görünüme neden olur. Hatıralarınızı başka bir yerde de sergileyebilirsiniz.
Gelen kredi kartı ekstresini, alt sokağa yeni açılan kebapçının menüsünü ve doğalgaz faturasını posta kutusundan alıp mutfağa getirip tezgahın ya da masanın üzerinde bırakmayın. Onun yerine gereksizlerden derhal kurtulun, gerekli postalar için de evde bir yer belirleyip zarfları oraya bırakın. Aynı şey mutfak masasının ve tezgahının üzerinde duran diğer gereksiz kalabalık için de geçerli.
Dolaplarınızı daha verimli kullanın. Gereksiz hacimli kutulardan kurtulmak, eşyaları düzenli bir biçimde yerleştirmek gibi basit müdahaleler dolaplarınızda yer açılması anlamına gelir. Bu açılan yere de ortalıktaki eşyaları koyduğunuzda mutfağınız kolayca derli toplu olabilir.
Evin her yerine dağılması en kolay mutfak eşyalarından biri bardaklardır. Her seferinde dolaptan yeni bardak çıkarıp evin diğer odalarına götürüp orada bırakmak çok sık yapılan bir hata. Bunun yerine ya aynı bardağı birkaç kez kullanmayı ya da kullandığınız bardağı hemen bulaşık makinesine koymayı veya yıkayıp kaldırmayı deneyin.
Bazı mutfak işlerini rutine bağlayın. Örneğin bulaşık makinesini gece yatmadan önce çalıştırıp, sabah kalktığınızda kahvaltıyı hazırlamadan önce boşaltmak gibi.
Tezgahın üzerinde duran yağ şişesi, tuzluk gibi ufak tefek şeyleri bir tepsinin ya da ayaklı kek tabağının üzerinde toplayıp daha derli toplu ve dekoratif görünmelerini sağlayabilirsiniz. Döner tepsiler de bu konuda çok faydalı olacaktır.
Sık sık misafir çağırın. Çünkü misafir evi derleyip toplamak için çok geçerli bir sebeptir. Tabii bu çağırdığınız grubun çok kalabalık olmamasına, işi büyük bir parti verme aşamasına taşımamaya da dikkat edin. Aksi takdirde ortalığı toplayacağım derken daha fazla dağıtabilirsiniz.
Bir eşyanın saklamaya değer olup olmadığından emin değilseniz, üzerine bir parça renkli bant yapıştırın. Tavaların sapları, elektrikli aletlerin kabloları bu iş için çok uygun yerler. Eğer o ürünü bantı yapıştırdıktan sonra kısa süre içinde kullanırsanız bantı çıkarabilirsiniz. 6 ay içinde hiç kullanmadığınız bantlı eşyalara veda etme zamanınız gelmiş demektir.
Başka odalara ait olan şeyler mutfakta durmasın. Örneğin mutfak masasının üzerinde duran zarflar, yatak odasından oraya nasıl geldiğini bir türlü bilemediğiniz makas, çocukların oyuncakları vb. eşyaları koymak için bir sepet edinin. Mutfağı toplarken bu başka odalara ait eşyaları bu sepete atın. Daha sonra sepetle oda oda gezip her şeyi yerine kolayca yerleştirebilirsiniz.
90/90 kuralını duymuş muydunuz? Minimalistlerin çok sık kullandığı bu kuralı uygulamak için kendinize iki soru sorun: Ben bu eşyayı son 90 günde kullandım mı? Sorunun cevabı ‘hayır’ ise ikinci soruya geçin: Önümüzdeki 90 günde kullanacak mıyım? Bu sorunun da cevabı ‘hayır’ ise o eşyadan kurtulun. Tabii burada sadece belli mevsimlerde kullandığınız karpuz dilimleyici, dondurma makinesi gibi eşyalardan bahsetmiyoruz.
Mutfağınızdaki bütün kalabalıktan bir anda kurtulacaksınız diye bir kural yok elbette. Bunun yerine kendinize önce kısıtlı bir alan seçin. Örneğin sık kullandığınız tabakların durduğu dolapla işe başlayın, daha sonra yavaş yavaş diğer dolaplara geçin. Böylece hem işin büyüklüğünden gözünüz korkmaz hem de kademeli başarılarınızla mutlu olabilirsiniz. Nereden başlayacağınızdan emin değilseniz bir liste de bunun için yapın.
Özellikle alışveriş öncesi listeler yapmak hem işinizi kolaylaştırır hem de kafa karışıklığı yaşamanızı önler. Ancak bu listeler mutfağın çeşitli yerlerine dağılmış kağıtlar halindeyse kafa karışıklığı gerçek bir karışıklığa dönüşebilir. Onun yerine telefonunuzdaki not uygulamalarını kullanarak daha derli toplu listeler hazırlayabilirsiniz.
Mutfağınızdaki eşyalara “En iyi mi? En sevdiğim mi? Gerekli mi?” gözüyle bakmayı deneyin. Bu tahta kaşık çekmecenizdekilerin en iyisi mi? En çok sevdiğiniz kaşık bu mu? Her işe yarayan gerekli bir kaşık mı bu? Eğer öyleyse saklayabilir, değilse gönderebilirsiniz.
Küçük ev aletlerinizin kablolarını kontrol altına alın. Su ısıtıcı, tost makinesi, kahve makinesi, meyve suyu sıkacağı derken bütün kablolar birbirine girip tezgahınızın üzerinde dağınık bir görüntüye neden olabilir. Bu kalabalıktan kurtulmak için kabloları askılara takabilir ya da saç tokası, cırtcırtlı bant vb. yardımcılarla toparlayabilirsiniz.
O ekmek yapma makinesini 3 yıl önce “Ben de ekmek yapacağım” hevesiyle alıp bir kere kullandıktan sonra bir daha kullanmadığınızı siz de biliyorsunuz ama bu gerçeği kendinize itiraf etmekten kaçınıyorsunuz. Onun yerine bu gerçekle yüzleşip makineyi de gerçekten kullanacak birine hediye etmeye ne dersiniz?
Eğer yeni bir şey aldıysanız, o şeyin eskisinden kurtulun. İki tane tost makinesine, iki tane el blender’ına ihtiyacınız olmadığı ortada. Eskisi halen kullanılabilir durumdaysa ihtiyacı olan başka birilerine hediye etmeyi de düşünebilirsiniz.
Yerlerine demişken, mutfağınızda her şeyin bir yeri olmalı. Bu buzdolabının üstü de olabilir, fırının altındaki çekmece de olabilir. Her neresi olursa olsun her şey için bir yer bulmalısınız.
Çekmecelerinizin ve dolaplarınızın içi için birkaç separatör almanız işinizi kolaylaştırır. Böylece örneğin kaşık çekmecesinde her şeyi birbirinden ayırıp ihtiyacınız olduğunda daha kolay ulaşabilirsiniz. Arzu ederseniz bu separatörleri tahta parçalarını kullanarak kendiniz de yapabilirsiniz.
Tezgahın üzerinde ya da evyenin içinde kirli tabak çanak bırakmamaya çalışın. Kirlileri doğrudan bulaşık makinesine kaldırın. Yıkadıktan sonra da makinede ya da tezgahın üzerinde bırakmayın, hemen yerlerine yerleştirin.
Sandalyelerinizi masanın ya da mutfak adasının altına iyice sokun. Dışarıda duran sandalyeler hem dağınık görünür hem de mutfakta yer kaplarlar.
Ivır zıvırları koyacağınız bir çekmeceniz olsun. Paket lastikleri, bantlar vb. aklınıza gelebilecek bütün ufak tefek şeyleri bu çekmeceye koyabilirsiniz. (Hürriyet)