23 Kasım 2024
weather
16°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem Teröriste erzak temini terörizmin finansmanı suçu olacak

Teröriste erzak temini terörizmin finansmanı suçu olacak

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, terör örgütü PKK mensuplarına erzak ve yaşam malzemesi veren köylülerin eylemlerinin, "terörizmin finansmanı" suçunu oluşturduğuna hükmetti.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Teröriste erzak temini terörizmin finansmanı suçu olacak

Ankara

Kahramanmaraş'ın Nurhak ve Elbistan ilçeleri kırsalında 2010'da güvenlik güçlerine teslim olan bir terörist, örgüt içinde bulunduğu dönemde kendilerine yardım edenlerı gösterebileceğini belirterek itiraflarda bulundu.

Teröristin gösterdiği bölgedeki köylerde, yer gösterme prosedürü yapıldı, terörist köylülerle yüzleştirildi.

Teslim olan terörist, diğer terör örgütü üyeleriyle civar köylerdeki evlere gidip yiyecek, içecek türü erzak aldıklarını, her hafta erzak almak için uğrayacaklarını ifade ettiklerini, köylülerin de itiraz etmediğini beyan etti.

Yer gösterme ve yüzleştirme sonrası, üç köylüye "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan dava açıldı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıklar, hal ve sıfatlarını bilerek örgüte erzak, giyim malzemesi ve aynısı malzemeler vermek suretiyle örgüte yardım ettikleri gerekçesiyle çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine, dosya o dönemde terör suçlarına bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesine geldi.

Daire, 2013'te sanıklar ile ilgili hükümden sonra 5 Temmuz 2012'de TCK'nin ilgili maddesinde değişiklik yapan kanunun yürürlüğe girmesi sebebiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.

Bozma sonrası dosyayı tekrar görüşen yerel mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak sanıkların eylemlerinin, terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğuna karar verdi. Yerel mahkeme, sanıklara 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunu'nun 4/1. maddesi gereğince hapis cezası verdi.

Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya 2016'da Yargıtay 16. Ceza Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını onadı.

Başsavcılık itiraz etti
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise daire kararına itiraz etti. İtirazda, 16. Ceza Dairesi ile başsavcılık arasındaki uyuşmazlığın, "sanıkların eyleminin örgüte yardım suçunu mu, yoksa terörizmin finansmanını sağlama suçunu mu oluşturduğuna dair" olduğu ifade edildi.

Başsavcılığın itirazında, itirafçı teröristin ifade ve teşhisinde, "Sanıklardan un, tereyağı, şeker, çay, ekmek ve aynısı malzemeleri istedik, kendi rızalarıyla verdiler. Bu şahısların evine daha sonra da gittik. 10 kilo un, 3-4 kilo peynir, süt, bulgur, tuz, çamaşır deterjanı gibi malzemeler aldık. Şahısları tehdit etmedik, konuşarak ikna ettik." biçiminde beyanlarda bulunduğu aktarıldı.

Terörizmin finansmanın önlenmesine dair uluslararası sözleşmenin Türkiye tarafından da kabul edilip iç hukukun bir parçası haline geldiği belirtilen başsavcılık itirazında, 6415 sayılı Kanun'un da 7 Şubat 2013'te TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.

Başsavcılığın itirazında, "sanıkların eyleminin örgüte bilerek, isteyerek yardım suçunu oluşturduğu, 6415 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince terörizmin finansmanı suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu belirtildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, itirazı yerinde görmeyerek dosyayı Yargıtay 1. Başkanlığına gönderdi.

Bunun üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca ele alındı.

Ceza Genel Kurulu son sözü ifade etti
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını reddetti.

Kurulun gerekçesinde, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu'na göre "fon"un, para ya da değeri parayla temsil edilebilen birçok değer ya da menfaat olduğu, bu nedenden dolayı maddi değeri olan her şeyin fon olabileceği ifade edildi.

Gerekçede, bu bakımdan fonun, para ya da eşya olmasının zorunlu olmadığı, "alacak hakkı gibi" bir ekonomik değeri ihtiva etmesine rağmen eşya niteliği taşımayan şeyler olmasının da mümkün bulunduğu vurgulandı.

Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkında Kanunun terör örgütlerine ya da bir teröriste fon sağlanması ya da toplanmasını yasakladığı ve yaptırıma bağladığı aktarılan gerekçede, "Terörizmin finansmanı suçundan ceza verilebilmesi için fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmamakta, fonun sağlanması ya da toplanması yeterli kabul edilmektedir. Terörizmin finansmanı suçunun manevi unsuruu bilme ve isteme ibaret olan kasttır. Terörizmin finansmanı suçu, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun özel bir hali olmasından bu suçun suçlusu terör örgütünün kurucusu, yöneticisi veya üyesi olmayan her gerçek kişi olabilir." tespiti yapıldı.

Silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve para temin etme eyleminin hukuksal niteliğinin irdelendiği gerekçede, Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamalarına göre örgüt mensuplarının geçici olarak barındırılması, evde yemek ikram edilmesi, örgütün verdiği parayla ihtiyaç listesindeki malzemelerin temin edilmesi gibi eylemlerin fon sağlama kapsamında değil silahlı terör örgütüne yardım suçu kapsamında değerlendirildiği ifade edildi.

"Terör örgütü mensuplarına fon sağlama"
Silahlı terör örgütü mensuplarına erzak ve yaşam malzemesi temin etme eyleminin, örgüt üyeliği suçunun işlenmesini basitleştirdiği vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Bir teröriste ya da terör örgütüne yapılan bu nitelikte yardımlar devletin birliğini ve tümlüğünü cebri tekniklerle bozmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda bombalama, kasten öldürme, ağır yaralama gibi suçlar işleyen terör örgütü mensuplarının faaliyetlerini idame ettirmelerine, bu yolla mevcudiyetini devam ettiren terör örgütünün de eylem kapasiteni yükseltmesine katkı sağlamaktadır. Buna göre, terör örgütüne ya da mensuplarına bilerek ve isteyerek erzak, yaşam malzemesi ve para temin edilmesinin fon sağlanması niteliğinde olduğu ve eylemin bu haliyle terörizmin finansmanı suçunu oluşturacağı anlaşılmaktadır.

Somut olayda, örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarına, sanıklardan birinin 2009 yılı bahar aylarında iki kez ekmek ile diğer erzak ve yaşam malzemesi, diğer sanığın 2009 Mayıs ayında un, tereyağı, şeker, çay ve ekmek, 2010 yılı nisan ayında 10 kilogram un, 3-4 kilogram peynir, 4 kilogram bulgur ve deterjan gibi erzak verdiği, diğer sanığın da 2009 yılına kadar yiyecek, koyun, kitap, 2 dijital kamera ve 3 bin lira temin ettiği olayda sanıklar tarafından temin edilen para ve diğer eşyaların niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun'da tanımlanan 'fon' kapsamında olduğu bundan dolayı sanıkların, terör örgütü mensuplarına fon sağlamaları biçiminde yapılan eylemlerinin aynı Kanun'un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gereklidir."

Terörizmin finansmanı suçu
6415 sayılı Kanun'un, "terörizmin finansmanı suçu" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrası, "3. madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde bütünüyle ya da kısmen kullanılması amacıyla ya da kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste ya da terör örgütlerine fon sağlayan ya da toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren diğer bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünü içeriyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Bayramda 185 bin trafik personeli ile denetim sağlanacak

Bayramda 185 bin trafik personeli ile denetim sağlanacak