Harp sahasında gösterdikleri performans, dünyada ilk kez denenen kullanım şekilleri, sahip oldukları mühimmatlarla uyumları… Türkiye’nin yerli ve milli SİHA’larının başarılarına dair bugüne kadar çok farklı açıklamalar, değerlendirmeler, analizler duyduk…
Kırılma noktası
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Yakında Avrupa semalarında Bayraktar'ların ANKA'ların uçtuğunu göreceğiz” açıklaması ise Türk SİHA’ları için çok önemli bir kırılma noktasına işaret ediyor.
Öyle ki, bugüne kadar genellikle askeri teknolojiler açısından nispeten düşük seviyelerdeki ülkelere satış yapan Türkiye, NATO’nun adeta karargahı olan Avrupa kıtasına insansız hava araçları satmanın eşiğinde…
Peki ama Avrupalı ülkeler neden Türk SİHA’larını tercih ediyor? Hangi ülkeler söz konusu platformlarla ilgileniyor? Ankara’nın bu yönde bir satış yapabilmesinin muhtemel sonuçları ne olur? Bu soruların yanıtını ve daha fazlasını Savunma Analisti Hakan Kılıç, TRT Haber'e anlattı.
Geldiğimiz seviyeyi göstermesi açısından önemli
Hakan Kılıç’a göre, Türkiye’nin havacılık teknolojisinde ABD ve Rusya’dan sonra gelen Avrupa’ya SİHA ihraç edilme ihtimalinin konuşulması, geldiğimiz seviyeyi göstermesi açısından önemli.
Ukrayna’ya daha önce TB-2 ihraç edildiğini hatırlatan Kılıç, teyit edilmemiş savunma sanayi dedikodularına göre TUSAŞ’ın ANKA-S ve Aksungur modellerinin yanı sıra Baykar Savunma tarafından üretilen TB-2 SİHA’lara farklı Orta Avrupa ülkelerinin ilgisi olduğunu söyledi.
İngiltere’nin Aksungur ve TB-2, Polonya, Sırbistan gibi bazı küçük Orta Avrupa ülkelerinin de TB-2 ile ilgilendiği iddialarını anımsatan Kılıç, Orta Avrupa’dan TB-2’ye müşteri çıkacağı inancında...
“Ancak İngiltere kısmı biraz zor ihtimal” diyen Kılıç’a bunun sebebini soruyoruz:
“Aslında S-400 olayında benzer bir süreç vardı. Bu nedenle ABD’nin İngiltere’ye baskı yapamasa da fiyat kırarak ricacı olabileceği kanaatindeyim. ABD’nin S-400 tepkisinin esas sebebinin sanılanın aksine uçak izleri ya da NATO sistemleri olduğuna inanmıyorum. TSK silah alımı konusunda dünya genelinde referans bir ordu. Bu nedenle Ankara’nın S-400 tercihi dünya genelinde çok sayıda ülkeyi de etkiliyor ve onlar da ‘Madem Türkler alıyor, biz de bir bakalım’ diyorlar. Nitekim Türkiye’den sonra 10’dan fazla ülke S-400 ile ilgilendiğini açıkladı. Bu durum otomatik olarak ABD yapımı hava savunma sistemlerinin pazarının daralmasına sebep oluyor.”
Çok öndeyiz!
Hakan Kılıç, ABD’nin son derece pahalı bir SİHA olan MQ-9 Reaper platformuna sahip olduğunu hatırlatarak, “Reaper’lar ve taşıdığı Hellfire tanksavar füze ikilisinin İngiltere tarafından kullanılması son derece başarılı ve operasyonel olabilir. Ama aynı şeyi maliyet/etkinlik açısından söyleyemeyiz” dedi.
MQ-9 Reaper’in, ANKA-S ya da TB2 ile fiyat/performans açısından rekabet edemeyeceğini söyleyen Kılıç, şöyle konuştu:
“İngilizler bir Türk SİHA’sına sahip olmaları durumunda Afganistan, Suriye gibi gayri nizami harp sahalarında neler yapabileceklerini iyi biliyor. Bu durumun en önemli etkenlerinden biri genel savaşta düzenli ordulara karşı mücadelede kesin olarak iddia etmek zor olsa da asimetrik unsurlara karşı mücadelede ABD SİHA’ları ile yapacakları görevi Türk SİHA’ları ile kat kat daha ucuza yapabilme kabiliyetine erişecek olmaları. ABD’nin SİHA’ları ile Türkiye’nin SİHA’ları arasında fiyat bakımından da adeta bir uçurum var. Dolayısıyla İngiltere Hava Kuvvetleri Komutanı muhtemelen TUSAŞ ve Baykar Savunmanın tesislerini ziyaret ederken bunları da bizzat gördü. İngiltere’nin, yeni Reaper siparişi verdiğini ve Türkiye’den sonra Avrupa’nın sayısal olarak en geniş ikinci SİHA filosuna sahip olduğunu hatırlatmak isterim.”
ABD fiyat düşürmek zorunda kalabilir
Türk SİHA’larının İngiltere gibi referans bir ordu tarafından alınmasının ticari sonuçlarına da değinen Kılıç, “Böyle bir satış, en büyük SİHA üreticisi ABD’nin hoşuna gitmeyecek ve çok pahalı olan ABD SİHA’larında fiyatları etkileyecektir. Diğer yandan Orta Avrupa’daki muhtemel alıcı ülkelere TB-2 satışı gerçekleşirse bu çok büyük bir reklam olur” bilgisini paylaştı.
Uzak Doğu kapısı açıklabilir
Hakan Kılıç’ın tam bu noktada vurguladığı konu aslında gelecek dönemler için önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. Kılıç’a göre Türk yapımı SİHA’ların Ortadoğu ve Azerbaycan gibi ülkelerin ardından Avrupa’ya ulaşması gelecek dönemde Uzak Doğu’ya ihracat kapısını aralayacak bir rüzgar oluşturabilir.
Neden Türk SİHA'lar?
Dünyada farklı ülkelerin SİHA yaptığını ama son dönemlerde hemen herkesin Türk SİHA’larını konuştuğunu hatırlattığımız Savunma Sanayi Analisti Hakan Kılıç, bu durumun sebeplerini şöyle açıkladı:
“Avrupa ülkelerinin çoğunun şimdilik SİHA değil daha çok İHA ihtiyacı var. Yani platform SİHA olsa bile savaş olmadığı için daha çok sınır gözetleme, deniz gözetleme yani keşif-gözetleme aracına ihtiyaç duyuyorlar. Çünkü terörist gruplar ve çok yoğun göçmen akını sebebiyle Avrupa’da sınır ve deniz güvenliği büyük sorun. Türk SİHA’ları bu amaçlar için maliyet-etkinlik yönü ile rakip ABD ve Çin SİHA/İHA’larının çok önünde, yani ucuz. Özellikle Bayraktar TB-2’nin maliyet-etkinliği ile rekabet edecek bir ABD, Çin SİHA’sı yok gibi.
Ellerinde böylesi yok
Gayri nizami harp veya terörle mücadele gibi operasyonlar için kullanan İngiltere gibi ülkelerin bile ANKA-S/MAM-L veya TB-2/MAM-L mühimmatı gibi ucuz ve etkili bir alternatifi yok. Eğer 3-5 tane terörist veya bir hedef taşıtı ya da bir zırhlı muharebe aracını vurmak isterlerse Reaper-Hellfire-Brimstone üçlüsü kullanmak zorundalar. Oysa aynı işi biz Bayraktar TB2-ROKETSAN/MAM-L ikilisi ile çok daha ucuza yapıyoruz… Ya da MAM-C, CİRİT, TEBER gibi yeni mühimmatların ilavesi ile tüm SİHA’larımızı çok daha ucuza aynı görevleri yapabilecek seviyeye getiriyoruz. Özellikle Aksungur irtifa sınırı, taşma kapasitesi ve havada kalış süresi ile İngiltere gibi büyük hava gücü olan ülkeler için ideal maliyet-etkinlik sunuyor."
Savaşta test edildi, onaylandı
Hakan Kılıç’a göre Türk SİHA’ların son dönemlerde bu kadar sükse yapmasının bir diğer sebebi de sahada kendilerini kanıtlamaları. “Dünyada ABD yapımı SİHA çeşitlerinden başka sahada kendini kanıtlamış, ‘Combat Proven/savaşta test edilmiş’ olmanın ötesine geçip bu denli başarılı oranlara ulaşmış nadir ülkelerden biri Türkiye” diyen Kılıç, şunları söyledi:
“Ayrıca Suriye’nin kuzeyine yapılan harekatlar ile Dağlık Karabağ savaşında Türk yapımı SİHA’lar hava savunmanın bastırılması ve anti-tank görevleri gibi SİHA tarihinde ilkleri başardı. Bunlar henüz başka bir ülkenin SİHA’sına nasip olmadı.”
Türkiye güçlü bir rüzgar yakaladı
Akıncı'nın henüz test aşamasında olduğunu, Aksungur’da seri üretimin başladığını anımsatan Kılıç, Akıncı’nın da seri üretime geçtiğinde aynı şekilde farklı ülkelerden talep göreceğine dikkati çekti. “Ukrayna ile Baykar Savunmanın yakın iş birliğini düşündüğümüzde Akıncı’nın ilk ihraç müşterisinin Kiev olacağını tahmin etmek hiç zor değil” diyen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer Türkiye, SİHA’larını farklı Avrupa ülkelerine ihraç edebilirse bu yeni bir dönüm noktası olur. Ülkemiz söz konusu platformlarda çok güçlü bir rüzgar yakaladı. Kıta Avrupa’sına satılacak her SİHA orta ölçekli havacılık teknolojisi gelişmemiş birçok Avrupa ülkesinin talip olması sonucu doğurur. Eğer İngiltere gibi büyük bir ülke alıcı olursa, Katar’dan sonra diğer Orta Doğu ülkeleri ve hatta Uzak Doğu’nun kapısı ardına kadar açılabilir.”