Türkgün Gündem Türkiye'den BAE'ye uçak bombası!

Türkiye'den BAE'ye uçak bombası!

Türkiye'nin önde gelen savunma şirketlerinden ASSAN Group, Birleşik Arap Emirlikleri'nin EDGE Group ve iştiraki LAHAB ile çeşitli alanlarda işbirliği anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalar arasında uçak bombası satışı ve mühimmat üretim hattı kurulumu gibi stratejik konular da bulunmaktadır. Bu işbirliği sayesinde taraflar arasında savunma sanayii alanında önemli gelişmeler yaşanması beklenmektedir.

KAYNAK: AA

Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul'un düzenlediği SAHA EXPO, İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) destekleriyle düzenlenen fuar, Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında 26 Ekim'e kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

120'den fazla ülkeden 1478 firmanın katıldığı fuarda, şirketler teknolojilerini sergiliyor. ASSAN Group da fuarda ürünlerini tanıtan firmalar arasında.

BİRÇOK SÖZLEŞME İMZALANDI

ASSAN Group Genel Müdürü Gürcan Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SAHA EXPO'ya büyük bir stantla katıldıklarını belirterek, birçok ürünlerini fuara getirme imkanı bulduklarını söyledi.

Ana odaklarının seri üretim olduğunu anlatan Okumuş, "Başta mekanik seri üretimden gelen bir geleneğimiz var. Bunu 7-8 yıldır savunma sanayisine de aktarmış durumdayız. Çok çeşitli mühimmatların mekaniksel üretimlerini yapıyoruz. Gerede'de yeni kurulan altyapımızda da artık enerjik malzemeler dediğimiz patlayıcı dolumlarını da gerçekleştiriyoruz. Başta MK serileri olmak üzere çeşitli kara mühimmatları, havanlar, topçu mühimmatları konusunda da yatırımlarımız devam ediyor." diye konuştu.


Okumuş, SAHA EXPO'da çok önemli görüşmeler yaptıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halihazırda yüzde 90 ihracat çalışan bir firmayız. SAHA EXPO'da da BAE'nin EDGE Group ve iştiraki LAHAB firmasıyla önemli sözleşmeler imzaladık. İmzalanan sözleşmeler hem MK serisi uçak bombalarının satışı hem de ortak ürün geliştirmeleri ve anahtar teslim mühimmat üretim hattının kurulmasını kapsıyor. Bizim bir yeteneğimiz de anahtar teslim hatların mühendislik ve kurulum hizmetlerini de sağlıyoruz. Bu konuda sözleşmemiz oldu. SAHA EXPO dışında da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Azerbaycan Nahçıvan tarafında yine bir MK serisi hat kurulumuyla ilgili çalışmamız olacak."

EDGE Group ile 3-4 yıldır çalıştıklarını dile getiren Okumuş, "Şimdiye kadar on binlerce uçak bombasının satışını gerçekleştirdik. BAE ve EDGE Group ile farklı işbirliklerimiz var. Yakın ilişkilerimizi hem ciro hem de stratejik anlamda çok daha yukarı seviyeye taşıyacağımızı öngörüyoruz." dedi.


"ÇEŞİTLİ ÜRÜNLERİN İHRACATI NOKTASINDA GÖRÜŞMELERİ SÜRDÜRÜYORUZ"

Çeşitli ürünlerin ihracatı noktasında çok sayıda görüşmeyi de sürdürdüklerine işaret eden Okumuş, "SAHA EXPO'da farklı olarak MK serilerinin Rus versiyonu olan FAB ve OFAB bombalarının da örneklerini getirdik. Bu konuda da imzaladığımız sözleşmelerimiz, aldığımız siparişler var. Üretim kabiliyetimiz doğrultusunda kolaylıkla yapabildiğimiz ürünler. Dünyada Rus uçağı kullanan başta Afrika olmak üzere, Orta Asya, Türk cumhuriyetlerinden bu ürünlere talep var." ifadelerini kullandı.

Okumuş, birçok yerli, yabancı talep ve ihaleleri de takip ettiklerine değinerek şunları kaydetti:

"Her ne kadar yoğun olarak şu an ihracat çalışsak da önceliğimiz her zaman kendi savunma sanayimiz, kendi ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamak. Bunun dışında kalan kapasitemizi de ihracat yaparak dolduruyoruz. SAHA EXPO'da oldukça hareketli, yoğun bir fuar geçiyor. Birkaç gün önce TUSAŞ'ta yaşanan elim olaydan dolayı üzüntülerimizi ve baş sağlığımızı da iletiyoruz. Bunlar bizi yıldıramayacak, çok daha güçlü, çok daha hırslı, daha yüksek motivasyonla işlerimize dört elle sarılarak devam edeceğiz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *