Türkiye, F-16 savaş uçaklarını etkin kullanan ülkelerden... Envanterinde 240 civarında F-16 savaş uçağı bulunuyor. Türkiye'nin elinde farklı modellerde de çok sayıda uçak var. Filoların ise yaş ortalaması giderek yükseliyor.
Savaş uçağı filolarının mevcut durumda hem nitelik hem de nicelik olarak bir artışa ihtiyaç duyduğu da muhakkak. TRT Haber'e konuşan Savunma Sanayii Analisti Arda Mevlütoğlu, uçaklardaki sistemlerin teknolojideki gelişmelere paralel olarak yenilenmesi gerektiğini söylüyor:
"Savaş uçakları diğer askeri platformlar gibi çok ileri teknoloji içeren cihazları bünyelerinde bulunduruyorlar. Bunlar arasında radarlar, iletişim sistemleri, komuta kontrol, seyrüsefer sistemleri sayılabilir. Bu sistemler tabii teknolojideki gelişmelere paralel olarak ömürlerini dolduruyorlar. Yerlerine yenileri, daha kabiliyetli olanları geliştiriliyor. Eski olanların sökülüp yeni olanın takılması uçağa ya da platforma takılması gerekiyor."
Modernizasyon kiti nedir?
Türkiye, ABD'den F-16 B Blok 70 savaş uçaklarıyla beraber modernize kiti talep etti. Bu kitlerin mevcut uçaklara katkısı son derece önemli.
Mevlütoğlu, modernizasyon kitini şöyle açıklıyor:
"Bu yeni olan cihazların takılması ve çalışır halde uçağın yeni kabiliyetlere ulaştırılması işine modernizasyon diyoruz. F-16 blok 70 modernizasyon kitinin Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F-16'ları blok 70 seviyesine çıkartacak parça cihaz ekipmanlardan oluşan bir paket olduğunu söylememiz lazım."
"F-16 Blok 70 ara çözüm olabilir"
F-16 Blok 70 savaş uçaklarının ayrıca bir önemi daha var. Mevlütoğlu, Türkiye'nin Milli Muharip uçağının gökyüzünde göreve başlayana kadar ara çözüm olacağını düşünüyor:
"Milli muharip uçak hizmete girene kadar oluşabilecek kabiliyet açığını kapatmak için öte yandan da özellikle bölgedeki gelişmeler, bölge ülkelerinin hava kuvvetlerine, askeri havacılığa yaptıkları yatırımları göz önüne aldığımızda oluşabilecek kabiliyet açığını gidermek için en yeni kabiliyete, teknolojiye sahip F-16 modeline Türk Hava Kuvvetleri'nin ihtiyacı var. Bu anlamda aslında Milli Muharip Uçak hizmete girene kadar bir ara çözüm olduğunu söyleyebiliriz."
Modernizasyon kitleri, hem Türkiye'nin hem de NATO'nun güney kanadının korunmasına da katkı sağlayacak.
ABD ile F-16 görüşmeleri
Teknik heyetler arasındaki süreç hızlandı. Ankara-Washington hattında F-16 müzakereleri devam ediyor. İki ülke arasındaki ilk görüşme 2021'in aralık ayında Türkiye'de başladı. İkinci ve üçüncü toplantı da bu yılın şubat ve mart aylarında yine Türkiye'de gerçekleşti. Dördüncü toplantı için de Milli Savunma Bakanlığı'ndan teknik bir heyet 15 Ağustos'ta Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
Görüşmelerin ardından ABD yönetiminin hazırlayacağı kapsamlı raporun kongreye sunulması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD yönetimine "Sayın Biden kendinden emin, ben buna inanıyorum. Temennim odur ki dostluğumuza, dayanışmamıza yakın bir neticeyi çıkartalım." mesajını vermişti.
ABD Başkanı Joe Biden, göreve geldikten sonra Türkiye'ye F-16 savaş uçaklarını satmaları gerektiğini söylemişti.
ABD Kongresinin bu konudaki tutumu büyük önem arz ediyor.
Mevlütoğlu, Türkiye karşıtlarının ABD Kongresi'ndeki lobicilik faaliyetlerine dikkati çekiyor:
"Türkiye'nin hem Biden yönetimiyle, Beyaz Saray yönetimiyle hem de kongreyle ilişkileri anlamında F-16 çok önemli bir gündem maddesi. Çünkü özellikle Kongre'de çok güçlü bazı kongre üyelerinin de liderliğini çektiği güçlü bir grup, Türkiye'ye F-16 satışını engellemek için hatırı sayılır bir çaba gösteriyorlar. Kongre'deki Rum, Ermeni ve hatta Hint lobileri dahi bu anlamda ciddi lobi çalışmaları yürütüyorlar."
"Türk Hava Kuvvetleri çok ciddi meydan okumalarla karşı karşıya"
Bir diğer kritik husus da çevre ülkelerin kazanmaya başladığı imkan ve kabiliyetler. Yunanistan, İsrail ve Mısır da son yıllarda hava kuvvetlerine yatırım yapıyor. Türkiye'nin de mevcut filosunu güçlendirmesi ve yeni teknolojilerle donatması kaçınılmaz.
Mevlütoğlu, hem nitelik hem nicelik anlamında Türk Hava Kuvvetleri'nin çok ciddi meydan okumalarla karşı karşıya kaldığını söylüyor:
"Bu yalnızca askeri bir konu değil yalnızca askeri bir mevzu değil aynı zamanda Türkiye'nin hem Ege'de hem Doğu Akdeniz'de ulusal çıkarlarını koruyabilmesi, bu çıkarlar doğrultusunda hareket edebilmesi için çok güçlü hava kuvvetlerine ve çok güçlü deniz kuvvetlerine sahip olması gerekiyor. Eğer bu şekilde üstünlüğümüzü sürdüremezsek, diplomatik arenada ya da jeopolitik arenada daha da zorlanabiliriz. Bu bakımdan F-16 gibi geçici bir çözüm tabii bu bir kabiliyet açığını kapatacak olmakla birlikte Türkiye'nin kendi özgün, milli çözümlerine odaklanması bunlardan asla şaşmaması gerekiyor. En başta tabii milli muharip uçak olmaz üzere."
Kritik proje: Milli Muharip Uçak
Türkiye'nin Milli Muharip Uçağı Projesi adım adım ilerliyor. Uçağın motoru 2023 yılında çalıştırılacak. Türk Hava Kuvvetleri'nin gücüne güç katacak.
Mevlütoğlu da Milli Muharip Uçağı Projesi'nin çok kritik bir proje olduğunu vurguluyor:
"Milli Muharip Uçak Projesi'ne ben iki bakımdan çok önemsiyorum. Birincisi, ileri seviye kabiliyetlere sahip olan 5. nesil olarak nitelendirilen bir uçak olarak Milli Muharip Uçak, Türk Hava Kuvvetleri'nin vurucu gücüne, caydırıcı gücüne çok büyük bir katkı sunacaktır. Diğer önemi de harekat bağımsızlığı dediğimiz kavramda yatıyor. O da Türk Hava Kuvvetleri'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin herhangi bir dış baskı, yaptırım, engellemeye tabii olmaksızın kendi ulusal menfaatleri doğrultusunda, ulusal savunma ihtiyaçları doğrultusunda bu uçağı kullanabilmesi anlamına geliyor.
2030'lu yıllarda Milli Muharip Uçak hizmete girdiğinde tamamen yerli savunma sanayimizin ürünü silah ve sistemlerle de donatıldığında harekat bağımsızlığını Türkiye'ye sunacağı için bölgedeki hava gücü dengesini de Türkiye lehine çok büyük bir sıçrama kaydedecektir. Bu bakımdan çok kritik bir projedir."