15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’21 devam ediyor. Türkiye’nin önemli füze ve mühimmat geliştiricilerinden biri olan TÜBİTAK SAGE de bu fuarda ürünlerini sergiliyor.
Türkiye Hava Kuvvetleri’nin yurt dışından ithal ettiği havadan havaya füzeler, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından yürütülen GÖKTUĞ projesi ile yerlileştiriliyor. Bu kapsamda, Görüş İçi Hava Hava Füzesi BOZDOĞAN ve Görüş Ötesi Hava Hava Füzesi GÖKDOĞAN’ın geliştirme çalışmaları sürüyor. Benzeri sistemleri, bugüne kadar dünyada sadece 8 ülke geliştirdi. Test atışı başarıyla gerçekleştirilen BOZDOĞAN’ın 2022’de Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.
"Hava hava füzelerinin gerektirdiği teknolojiler çok farklı"
Sputnik’e açıklamalarda bulunan TÜBİTAK SAGE Genel Müdürü Gürcan Okumuş, bu füzeler hakkında şu bilgileri verdi:
Hava-hava füzeleri, füze teknolojisinde üst bir teknolojiyi ifade ediyor. Biz TÜBİTAK SAGE olarak 2000’li yıllardan sonra özellikle sistem projelerinde yoğun olarak çalışmalar yaptık. Güdüm kitleri, seyir füzeleri çalışmalarımız vardı. 2015’te hava-hava füzesi projesi başladı. Gerçekten çok iddialı bir projeydi, biz bu görevi üstlendik. Hava-hava füzesi dediğiniz zaman ses üzeri hareket eden bir platformdan, yine ses üzeri hareket eden ve kaçınma manevrası yapan bir platforma, bu uçak, seyir füzesi olabilir, angaje olmaya çalışıyorsunuz. Dolayısıyla gerektirdiği teknolojiler malzemesinden elektroniğine, yazılımına kadar çok farklı.
"Çok önemli bir ithalat kalemi ortadan kalkıyor"
Biz bunları kazandık, tamamladık ve projeyi son safhaya getirdik. Yer testlerini tamamladık. Uçuşlu testlere başladık, devam ediyor. Burada da önemli aşama kaydettik. Artık 2022 itibariyle hem projeyi tamamlayıp hem de ürünün teslimat yapılabilir hale gelmesini sağladık. Bu Türkiye’nin artık hava-hava füzesini yurtdışından alma ihtiyacını ortadan kaldırıyor olması açısından önemli olmakla beraber, çok önemli bir ithalat kaleminin ortadan kalkması bir tarafa ki almak istediğinizde de kolaylıkla alabildiğiniz bir ürün değil. Burada kazanılan teknolojilerle artık daha üst seviye ürünler, yeni füze teknolojilerine de geçişi sağlayacak kazanımları edindik.
"Üretimini de yapmayı planlıyoruz"
Okumuş, projenin gelecek safhalarına dair işe şu bilgileri paylaştı:
Bundan sonra hava-hava füzesinin çok hızlı bir şekilde etkin yerden atılan hava savunma füzesine dönüşmesiyle ilgili yol haritası, hava-hava füzelerinin artık farklı teknolojilerle, ramjet teknolojileriyle bir hava-hava füzesinin yapılabilmesinin de önü açıldı ki GÖKHAN projesini de biz bu anlamda üstlendik ve başladık. Ramjetli hava-hava füzesi de artık bunun üzerine bina edilecek. Burada edinilen kazanımların çok farklı projelere de yansıması olacak. Bu Türkiye için büyük bir teknoloji kazanım projesi de oldu. Yol haritası tam belli olmamakla beraber, GÖKTUĞ projesindeki füzelerin üretimini de yapmayı hedefliyoruz. Çok büyük adetlerde, yüksek sayılarda üretimler olmadığı için hava-hava füzelerinde biz bunların sınırlı sayıdaki üretimini de yapmayı hedefliyoruz.
"F-16 uçağı olan bütün ülkelere ihracat potansiyeli var"
İhracat noktasında baktığımızda, bizim hava-hava füzelerimiz F-16 uçakları için sertifiye edilmiş olacak. F-16 uçağı olan bütün ülkelere bunun ihracat potansiyeli var. Çünkü biz, projenin bir kısmı füzeyi geliştirmek, bu füzenin uçağa entegrasyonu da esasında füze geliştirmek kadar zor bir iş. Biz o tarafını da tamamlamış durumdayız. Dolayısıyla, F-16 uçağı kullanan ki belki başka uçaklar için de düşünülebilir, entegrasyon çalışması yapılması gerekecek. Ama yapıldıktan sonra ihracat potansiyeli olan, farklı ülkelere satabileceğimiz ürünler olarak görüyoruz.
Süpersonik ve hipersonik sistemler gündemde
“Savunma sanayisinde, Türkiye, 2000’li yıllardan sonraki çalışmalarıyla artık Süper Lig oyuncusu oldu” diyen Okumuş, gelecek vizyonlarına dair ise şu değerlendirmelerde bulundu:
Bundan sonra Şampiyonlar Ligi oyuncusu olmamız gerekiyor. Buna da yakınız. Bu noktada, biz TÜBİTAK SAGE olarak üstümüze düşeni yapıyoruz. Savunma sanayimiz diğer kuruluşlarımızla beraber bu atılımın içinde. Biz açıkçası şu anki ivmeyi devam ettirdiğimiz noktada kısa vadede Süper Lig'den çıkıp artık Dünya Şampiyonlar Ligi’nde bir savunma sanayi oyuncusu olacağız. Biz bu vizyon kapsamında, hep olmayan, zor teknolojilerin peşinde giden bir kurumuz. Daha çok Türkiye’nin yurtdışından almak zorunda olduğu teknolojileri hedefliyoruz. Bu noktada çalışmaya devam edeceğiz. Süpersonik ve hipersonik sistemler artık revaçta. Yeni oyun değiştirici dediğimiz sistemler bunlar. Biz de farklı platformların süpersonik ve hipersonik sistemlerde kullanılmasına yönelik çalışmalarımızı ve bunun dışında da Türkiye’yi yine savunma sanayinde teknolojik aşama kaydedecek projelerin peşinde olacağız.