TÜRKGÜN ÖZEL HABERİ
DEZENFORMASYONA SON VEREN YASA, MUHALEFETİ ÇARESİZ BIRAKACAK
Ajansların güdümünde yeni açılımlar gerçekleştiren CHP ve İP, algı oluşturmak adına parti grup toplantılarında kürsüye yeni isimler çıkarmaya başladı. Sıradan vatandaş diye sunulan ve ‘açız’ açıklamalarıyla kürsüye çıkarılan isimlerin birçoğunun da, eğlence masalarında kadehini en üst seviyeye çıkaran kişiler olduğu çok geçmeden ortaya çıkıyordu.
Meral Akşener, son grup toplantısında sahneye, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu’nu eleştirmesi için Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’i çıkardı. Nazmi Bilgin, yıllardır gazetecilikten başka bir meslek yapmadığını ifade etti ancak, avukatlığa da soyunarak, daha ilk cümlesinde çıkarılan yasanın, ‘yasa tekniği’ açısından sıkıntılı olduğunu vurguladı, ‘sansür çorbası’ yakıştırmasında bulundu.
Algı yaratıyorlar
Nazmi Bilgin, “Bu yasa çıkarsa, önümüzdeki 6 ay içerisinde ziyaret edilecek gazeteci kalmayacak. Bu yasayla, ceza vermek için suç oluşturuluyor. ‘Halk arasında korku yaratmak saikiyle’ diye başlayan 29. madde. Daha kanun çıkmadan, İletişim Başkanlığından, Marmaris’teki yangınla ilgili açıklama var. Diyor ki; ‘bu yangınla ilgili, kamu kurumlarının dışındaki açıklamalara itibar etmeyin. Dezenformasyona dikkat edin’, demek istiyor ki, ‘sizi üç yıl hapse atarım.”
Nazmi Bilgin, yasanın son bir yıl içerisinde yürürlükte olması durumunda, bir kişinin “Gezi olaylarında camileri yaktılar” demesi durumunda, bunu söyleyen herkesin bir yıl ile üç yıl arasında yargılanacağını belirtti.
Kanunla ilgili bugüne kadar birçok isim, algı yaratmak ve ‘çamut at, tutmasa da izi kalır’ düşüncesiyle çeşitli iddialar ortaya atmıştı. CHP’li bazı isimlerin, ‘Basın İlan Kurumu (BİK), kamu bankalarına ait reklamları dağıtıyor’ iddiaları üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Bilgi eksikliğiniz var. Basın İlan Kurumu, kamu bankalarının ilanlarını dağıtmamaktadır” açıklaması yapmıştı.
Feti Yıldız cevap verdi
Kanunun mimarlarından MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yalan haberin ve sosyal medyadaki dezenformasyonların cezasız kalmaması için bu yasanın çıktığına işaret etti. Yıldız, Meral Akşener’in kürsüye çıkardığı Nazmi Bilgin’in iddialarına ise şöyle cevap verdi:
Kamuoyunda sosyal medya yasası olarak bilinen kanun teklifi, gelecek hafta Meclis Genel Kuruluna gelecek. Kırk maddelik kanun teklifi anlamsız bir şekilde, âdeta 29. maddeye hapsedildi.
29. madde: Sırf, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, ülkenin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili, gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozacak şekilde alenen yaymak suç olarak düzenlenmektedir.
Fiilin, “Ülkenin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeni ve genel sağlığı bozmaya” elverişli olması şartı aranarak, bu suçun tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır. Fail, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun, failin gerçek kimliğini saklamak suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde temel ceza yarı oranında artırılır.
Almanya örneğini verdi
Muhalefetin dilinden düşürmediği koşulsuz Batı sevdasına atıfta bulunarak, Almanya örneğini sunan MHP’li Feti Yıldız, şunları söyledi: Almanya’da, Netsdegi, yani Basın, İnternet ve Sosyal Medya Kanunu, yasa dışı içerik konusunda yeni suç türleri önermemekle birlikte, Alman Ceza Kanunu’na atıf yaparak, Alman Ceza Kanunu’nda bulunan 22 ayrı suç maddesinin yasa dışı içerik kapsamında uygulanacağını ifade etmektedir.
Yıldız, söz konusu maddelerin dört ana grupta toplandığını ifade ederek, bu suçları şöyle sıraladı:
Kamu güvenliği ve düzenini bozan, demokratik hukuk devletini ihlal eden suçlar
Cinsel içerikli suçlar
İnsan onurunu ihlal eden suçlar
Dinî değerleri ihlal eden suçlar.
Basın özgürlüğü koruma altında
Kamu barışına karşı işlenen suçların ortak hükümleri TCK’nin 218. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde de ifade edildiği gibi, haber verme sınırını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
Gerek, Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen ‘Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti’, gerekse, Basın Kanunu’nun, ‘Basın özgürlüğü’ başlıklı 3. maddesi ile koruma altına alınan, haber verme hakkının kapsamını aşmayan ve eleştiri amacı taşıyan ifadeler, kanun teklifinin 29. maddesinde düzenlenen suçu oluşturmayacaktır.