Türkgün Gündem Yargıda önemli değişiklikler! MHP'li Feti Yıldız tek tek açıkladı

Yargıda önemli değişiklikler! MHP'li Feti Yıldız tek tek açıkladı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yeni kanun teklifi ile hukuk sisteminde önemli değişikliklere işaret etti. Sürelerin eşitlenmesinden, adli para cezalarının sınırlarının artırılmasına kadar bir dizi yenilik içeren teklifin 01.04.2024 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini belirten Feti Yıldız, yapılan düzenlemeleri detaylı bir şekilde açıkladı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yeni kanun teklifi ile hukuk sisteminde önemli değişikliklere işaret etti. Sürelerin eşitlenmesinden, adli para cezalarının sınırlarının artırılmasına kadar bir dizi yenilik içeren teklifin 01.04.2024 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini belirten Feti Yıldız, yapılan düzenlemeleri detaylı bir şekilde açıkladı.

MUHABİR: Çiğdem Özkan

MHP Genel Başkan yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabı üzerinden hukuk sisteminde köklü değişiklik öngören yeni kanun teklifini açıkladı.

MHP'li Feti Yıldız, yeni kanun teklifiyle ilgili yaptığı açıklamalarda, kanuni sürelerin eşitlenmesi, itiraz, istinaf ve temyiz sürelerinde yapılan değişiklikler, adli para cezalarındaki sınırların artırılması ve infaz kanununda yapılan düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Yıldız, bu değişikliklerin 01.04.2024 tarihinden itibaren uygulanacağını belirtti.

KANUNİ SÜRELERDE EŞİTLEME

Yeni kanun teklifiyle kanuni süreler 2 haftaya çıkarılarak eşitlendi. CMK 268. Maddesindeki itiraz süresi ve diğer süreler de bu çerçevede revize edildi.

İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRELERİ

İstinaf ve temyiz süreleri artık hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren 2 hafta olarak belirlendi. Bu değişiklikle birlikte temyiz süreci tefhimi takip etmiyor.

ADLİ PARA CEZALARINDA DEĞİŞİKLİK

CMK 272/3. Maddesine göre, adli para cezalarında kesinti sınırı 15.000 TL'ye yükseltildi. Ayrıca, TCK 52/2. Maddesi uyarınca adli para cezası sınırı 100 TL ile 500 TL arasında değiştirildi.

TEMYİZ SÜRECİNDE SAVCININ ROLÜ

CMK 294/1. Maddesine eklenen bir cümle ile Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesindeki isteğin sanığın lehine veya aleyhine olduğunu açıkça belirtmesi gerektiği vurgulandı.

HAKARET SUÇLARI VE UZLAŞTIRMA YOLU

Hakaret suçlarında şikayet süresi 1 yıla çıkarıldı ve TCK 125/2. Madde uyarınca uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirlendi.

HAGB KARARLARI VE İTİRAZ YERİ

CMK 231. Maddesinde yapılan değişiklikle HAGB kararına karşı itirazın artık Bölge Adliye Mahkemelerine yapılabileceği ifade edildi.

İNFAZ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ

İkinci kez mükerrir olanlar için İnfaz Kanunu'nda şartla tahliye oranı (3/4) olarak belirlendi. Denetimli serbestlikle tahliye sürecinde cezaevinde geçirilmesi gereken süre oranı (4/5) olarak revize edildi ve en fazla 3 yıl denetimli serbestlik hakkı tanındı.

YÜRÜRLÜK TARİHİ

Yapılan tüm değişikliklerin 01.04.2024 tarihinden itibaren uygulanacağı belirtildi.

Bu değişikliklerle ilgili olarak MHP'li Feti Yıldız, hukuk sistemine getirilen yenilikleri detaylı bir şekilde açıkladı.

İşte MHP’li Yıldız’ın açıklamaları;

YENİ KANUN TEKLİFİ İLE GETİRİLEN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER;

-Kanun Teklifi ile tüm kanuni süreler “2 haftaya” çıkarılarak eşitlenmiştir.

-CMK 268. Maddesinde belirtilen itiraz süresi 7 günden, “2 haftaya” çıkarılmıştır.

-CMK 273. Maddesinde belirtilen İstinaf süresi 7 günden “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihinden itibaren 2 haftaya” çıkarılmıştır.

-CMK 291. Maddesinde belirtilen temyiz süresi 15 günden “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihinden itibaren 2 haftaya” çıkarılmıştır.

-İstinaf ve temyiz süreleri tefhimden değil, artık “hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren 2 hafta” olarak belirlenmiştir.

-CMK 272/3. Maddesinde belirtilen, adli para cezalarında hapisten çevrilenler hariç 3.000 TL ve altındaki adli para cezaları kesindi ve tekerrüre esas alınamıyordu, bu sınır “15.000 TL” ye çıkarılmıştır. 

-CMK 294/1. Maddesine cümle eklenerek, “Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.” Cümlesi eklenmiştir.

-Yeni kanun taslağında kararın tefhiminden itibaren temyiz kalktığından, CMK 295. Madde tamamen kaldırılmıştır.

-TCK 52/2. Maddesinde belirtilen adli para cezası sınırı 20 TL ile 100 TL arası miktar, “100 TL ile 500 TL arası” olarak değişmiştir.

-TCK 63/1. Maddesinde belirtilen adli para cezası mahsupta 1 gün 100 TL den iken, “500 TL üzerinden” mahsup yapılabilecektir.

-TCK 73. Maddesinde belirtilen şikayete bağlı suçlarda şikayet süresi 6 ay iken, Hakaret suçları açısından “suç tarihinden itibaren 1 yıla” çıkarılmıştır. Hakaret suçlarında TCK 125/2.md. uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirlenmiştir.

-CMK 231. Maddesinde belirtilen HAGB kararına karşı itiraz, Ağır Ceza Mahkemesine yapılır iken, artık “Bölge Adliye Mahkemelerine” yapılabilecektir. HAGB’ yi isteyip istememe şartı kaldırılmıştır.

HAGB’yi ilk defa BAM vermiş ise veya Yargıtay ilk derece mahkemesi sıfatıyla vermiş ise Temyize tabidir hükmü getirilmiştir.

-5275 sayılı İnfaz Kanunu 108. Maddesinde belirtilen, İkinci kez mükerrirlikte şartla tahliye uygulanmıyordu, ikinci kez mükerrir olanlara “(3/4) şartla tahliye oranı” getirilmiştir.

-5275 sayılı İnfaz Kanunu 105/A. Maddesinde belirtilen, Denetimli serbestlikle tahliyede, şartla tahliyeye 1 yıl süre kalma şartı aranıyordu.

Bundan vaz geçilerek koşullu salıverilme için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürenin (4/5)’ü oranı cezaevinde, (1/5)’ini ise Denetimli Serbestlikte geçirme şartı getirilerek, ayrıca denetimli serbestlikten en fazla 3 yıl yararlanma hakkı getirilerek, denetimli serbestlikten otomatik değil, cezaya göre belli bir oranla yararlanma hakkı getirilmiştir.

-Bu değişikliklerin yasa yürürlüğe girerse; “01.04.2024 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.





Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya BM'den BMGK'ya eleştiri: "Uluslararası hukuku savunamadınız"

BM'den BMGK'ya eleştiri: "Uluslararası hukuku savunamadınız"

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukuku savunmada yetersiz kaldığını belirtti. Ukrayna'da sivil kayıpların arttığını ve 13 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu vurguladı, acil yardım çağrısında bulundu.

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukuku savunmada yetersiz kaldığını belirtti. Ukrayna'da sivil kayıpların arttığını ve 13 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu vurguladı, acil yardım çağrısında bulundu.

KAYNAK: AA

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) sadece uluslararası hukuku savunmada yetersiz kalmadığını, bazı durumlarda zayıflamasına destek verdiğini ifade etti.

BMGK'de Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin oturum düzenlendi.

Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Fletcher, Ukrayna'da son haftalarda insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırıların sivil can kayıplarına yol açmaya devam ettiğine dikkati çekti.

Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yaşanan bu acımasız sivil ölümlerin ve yıkım döngüsünün artık sona ermesi gerektiğini vurgulayan Fletcher, "Bu korkunç savaşın en ağır bedelini siviller ödüyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 24 Şubat 2022 ile 31 Mart 2025 tarihleri arasında Ukrayna genelinde en az 12 bin 910 sivilin hayatını kaybettiğini, 682'si çocuk olmak üzere yaklaşık 30 bin 700 kişinin de yaralandığını teyit etti. Gerçek sayıların ise çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor." bilgisini verdi.

Fletcher, yaklaşık 3,7 milyon kişinin ülke içinde yerinden edilmiş durumda olduğunu ve özellikle ülkenin kuzeydoğusunda süren çatışmalar nedeniyle yeni göç dalgalarının yaşandığını belirtti.

Ukrayna'dan kaçan mülteci sayısının 7 milyona ulaştığını söyleyen Fletcher, bunların büyük kısmının Avrupa'da bulunduğunu dile getirdi.

Fletcher, Ukrayna'da kadınlar ve kız çocuklarının ise özel bir krizle karşı karşıya kaldığına, Şubat 2022'den bu yana gerçekleşen doğumların yaklaşık yüzde 50'sini erken doğumların oluşturduğuna dikkati çekerek, bu durumun hem anneler hem de yeni doğanlar için ciddi sağlık riski anlamına geldiğinin altını çizdi.

"Sadece uluslararası hukuku savunmada yetersiz kalmıyor, bazı durumlarda zayıflamasına destek veriyoruz"

Ukrayna genelinde yaklaşık 13 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu belirten Fletcher, bu kişilerin çoğunluğunu kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin oluşturduğunu söyledi.

Fletcher, enerji altyapısına odaklanan ateşkes ilanını ve Karadeniz'de güvenli seyrüseferi sağlamaya yönelik müzakereleri memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, "Ancak sivillerin en etkin şekilde korunması, bu savaşın sona ermesiyle mümkün olabilir." dedi.

BM Genel Sekreter Yardımcısı, BMGK ve uluslararası topluma iki çağrıda bulunmak istediğini, bunların Ukrayna ile sınırlı olmadığını belirterek şöyle dedi:

"İlk olarak, bu Konsey'in savunmakla yükümlü olduğu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde, çatışan tarafların sivilleri ve sivil altyapıyı koruma yükümlülüğünü bir kez daha hatırlatmam gerekiyor. Sivillere ve sivil hedeflere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar kesin şekilde yasaktır. Savaşın da bir sınırı olmalı. Bu Konsey ve üye devletleri, en iyi zamanlarında bu ilkeyi savundu, çünkü savaşın da kuralları vardır. Zaten burada olmamızın nedeni bu değil mi? Ancak Ukrayna'dan Gazze'ye, Sudan'dan Lübnan'a ve dün döndüğüm Myanmar'a kadar yaptığım ziyaretlerde bunun tam tersini görüyorum; sadece uluslararası hukuku savunmada yetersiz kalmakla kalmıyor, bazı durumlarda onun zayıflamasına destek veriyoruz."

Dünyanın siviller için her geçen gün daha tehlikeli hale geldiğini belirten Fletcher, bu dönemin artan saldırganlık, karşılıklı çıkara dayalı yaklaşımlar ve kendi kendini sabote eden milliyetçilik çağı olduğunu, dönemin bir de sivillere yönelik umursamazlık ve cezasızlıkla anılmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Fletcher, Konsey'e "Eğer sivillerin haklarının sistematik şekilde yok sayılmasına karşı açık ve tutarlı bir duruş sergileyemezsek, geriye neyin savunuculuğunu yapıyoruz? Gelecekte birilerinin daha iyi tercihler yapmasını nasıl bekleyebiliriz?" sorularını yöneltti.

İkinci çağrısının ise artan risklerin yaşandığı bu dönemde yaşam kurtarmak için gereken finansmanın sağlanması olduğunu söyleyen Fletcher, bunun aynı zamanda insani yardımlarda yapılan katı kesintilerin de telafisi olacağını dile getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *