Türkgün Gündem Yargıtay'dan çok sert açıklama!

Yargıtay'dan çok sert açıklama!

Yargıtay’dan yapılan açıklamada "FETÖ/PDY'ye yönelik adli işlemler, hukuk çerçevesinde büyük bir titizlikle ve özenle yapılmaktadır. FETÖ ile mücadelesi bilinen Yargıtay üyelerine yönelik soyut ve mesnetsiz iddialar Yargıtay mensuplarının kararlı duruşunu etkilemeyecektir" ifadeleri kullanıldı.

Yargıtay Başkanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik adli işlemlerin, hukuk çerçevesinde büyük bir titizlikle ve özenle yapıldığı belirtilerek, "Geçmişi, görev anlayışı ve duruşu itibarıyla başından beri FETÖ/PDY Terör Örgütü ile mücadelesi bilinen Yargıtay üyelerine yönelik soyut ve mesnetsiz iddialar, bu konuda büyük bir fedakarlıkla görev yapan Yargıtay mensuplarının kararlı duruşunu etkilemeyecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Yargıtay Başkanlığından Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik mücadeleye ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Yargıtayın FETÖ'ye yönelik karar ve uygulamalarının bazı basın ve yayın organlarında değerlendirilme ve yorumlama şekli dikkate alınarak, kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasının zorunlu görüldüğü belirtildi.

Yargıtayın, "15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen akabinde, FETÖ/PDY Terör Örgütüne yönelik güçlü bir refleks gösterdiği, söz konusu örgüt ile iltisaklı üyelerini Yargıtaydan uzaklaştırdığı" belirtilen açıklamada, bu kapsamda, disiplin işlemleri sonucunda ilk aşamada, Yargıtay Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca 106 kişi hakkında en ağır disiplin cezası olan ve ihraç anlamına gelen "çekilmeye davet" yaptırımının uygulandığı vurgulandı.

İçlerinde firari olanlar, ceza soruşturması devam edenler ve kendi istekleriyle emekli olanlar da dahil bu süreçte toplam 141 kişinin Yargıtay ile ilişiğinin kesildiği hatırlatılan açıklamada, bunun dışında ceza soruşturmalarının da büyük bir titizlikle sürdürüldüğü aktarıldı.

Eski yüksek yargı üyelerine yönelik soruşturmalar kapsamında, 164 kişi hakkında fezleke düzenlendiği, bunlardan 163'ü hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde dava açıldığına işaret edilen açıklamada, bu davalardan 1 kişinin beraat ettiği, 3 kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 123 kişinin mahkum olduğu, 36 kişi hakkındaki yargılamaların ise devam ettiği kaydedildi. Halen 32 eski Yargıtay ve Danıştay üyesinden 5 kişinin adli kontrollü olarak, 27 kişinin ise firari olması sebebiyle yakalamalı olarak soruşturmalarının sürdürüldüğü belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:     

"Yargıtay Başkanlığına çeşitli kanallardan intikal eden tüm şikayet ve ihbarlar büyük bir titizlikle incelenmekte ve gereği yapılmaktadır. Son günlerde bazı medya kuruluşları tarafından dile getirilen yorumlarla ilgili olarak, söz konusu iddiaların Yargıtaya intikal etmesi üzerine, Yargıtay Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca gecikmeksizin muhakkik tayin edilerek tüm deliller toplanmış ve gerekli soruşturma yapılmış olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından anılan suçlara ilişkin Yargıtay içtihatları doğrultusunda yapılan incelemeler sonucu işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

FETÖ/PDY Terör Örgütüne yönelik adli işlemler, hukuk çerçevesinde büyük bir titizlikle ve özenle yapılmaktadır. Geçmişi, görev anlayışı ve duruşu itibarıyla başından beri FETÖ/PDY Terör Örgütü ile mücadelesi bilinen Yargıtay üyelerine yönelik soyut ve mesnetsiz iddialar, bu konuda büyük bir fedakarlıkla görev yapan Yargıtay mensuplarının kararlı duruşunu etkilemeyecektir."

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

Deprem sonrası kaygıyı azaltmanın yolu

İstanbul'da yaşanan son deprem, sadece fiziksel etkilerle değil, psikolojik travmalarla da gündeme geldi. Deprem sonrası birçok kişi, “hayalet deprem” algısı gibi ruhsal sorunlar yaşarken, nöroteknoloji alanındaki yenilikçi yöntemler, bu psikolojik etkilerle başa çıkmada umut veriyor.

MUHABİR: Sevda Yalçın

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almasının verdiği endişeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Fiziksel etkilerin yanı sıra, deprem sonrası yaşanan psikolojik sorunlar da büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle "hayalet deprem" algısı, anksiyete ve panik atak gibi ruhsal sarsıntılar, depremzedelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Ancak, nöroteknoloji alanındaki gelişmeler, bu zorlu süreci atlatmaya yönelik umut verici çözümler sunuyor.

Hayalet Deprem Algısı ve Beynin Alarm Durumu

Deprem sonrası yaşanan "hayalet deprem" algısı, aslında beyindeki bir alarm durumunun yansıması olarak açıklanıyor. Dr. Günet Eroğlu, bu durumu şöyle tanımlıyor: "Deprem anında, beynimizin hayatta kalma mekanizması devreye girer. Sarsıntı geçtikten sonra bile, beyin potansiyel bir tehlike arayışıyla çevreyi tarar. Dengeyi kontrol eden beyindeki aşırı aktivite, gerçekte olmayan sallanma hissi yaratır."

Nörogeribildirim: Deprem Sonrası Kaygıyı Yönetmek İçin Yeni Bir Yöntem

Nöroteknoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Nörogeribildirim (NGB), bireyin beyin dalgalarını izleyerek, bu aktiviteyi bilinçli bir şekilde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Dr. Eroğlu, NGB’nin deprem sonrası yaşanan stres, kaygı ve "hayalet deprem" hissinin yönetilmesinde etkili olduğunu vurguluyor. "NGB, beynin sakinleşmesini destekleyen frekansları güçlendirir, otonom sinir sistemini dengelemeye yardımcı olur ve yanıltıcı sallanma hissini azaltır."

Deprem Psikolojisi: Travmanın Etkileri ve Bilimsel Çözümler

Depremin fiziksel zararlarının yanı sıra, ruhsal etkileri de uzun süre devam edebilir. Deprem sonrası yaşanan anksiyete, stres ve travmalar, bireylerin psikolojik sağlığını tehdit eder. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bu psikolojik sorunlarla başa çıkmanın güçlü araçları olarak öne çıkıyor. Dr. Eroğlu, "Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını artırmak ve travmanın uzun vadeli etkilerini azaltmak için bu yenilikçi yöntemlerin önemi büyük," diyor.

Deprem Sonrası Psikolojik Hazırlık: Nöroteknoloji ve Yenilikçi Yöntemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem sonrası psikolojik hazırlık konusunda adımlar atmak zorunda. Nöroteknoloji ve nörogeribildirim gibi gelişmiş teknolojiler, bireylerin psikolojik iyileşme süreçlerini hızlandırabilir ve travmanın etkilerini minimize edebilir. Bu tür bilimsel temelli yaklaşımlar, gelecekte deprem psikolojisi için önemli bir araç olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *