Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul’da özel hastanelere haksız sevklerle ölümlere yol açtıkları iddia edilen “Yenidoğan Çetesi”ne yönelik 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada hazırlanan iddianameyi kabul etti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı 1399 sayfalık iddianameye ilişkin ilk duruşma 18 Kasım 2024’te gerçekleştirilecek.
İDDİANAMEDE ÖNE ÇIKAN DETAYLAR
İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan bazı kişilerle anlaşarak acil bebek hastalarını belirli özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettikleri, bu sevklerin ardından bebeklerin yaşamını yitirdiği iddia edilen sanıklara yönelik kapsamlı iddialar iddianamede yer aldı. Savcılık, sanıkların bu sevklerden haksız kazanç sağladıkları gerekçesiyle dava açılmasını talep etti.
47 SANIKTAN 22’Sİ TUTUKLU
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü’nün ise “suçtan zarar gören” olarak tanımlandığı kaydedildi. Sağlık şirketleri ve hastaneler ise “malen sorumlu” olarak iddianamede yer aldı. Davada sanık sayısı toplam 47 olurken, bunlardan 22’si tutuklu bulunuyor.
ÇETENİN ELEBAŞI FIRAT SARI
Sanıklardan Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında, 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından, her biri için 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Bir diğer sanık Gıyasettin Mert Özdemir içinse “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
HASTANELERE VE ŞİRKETLERE YÖNELİK TALEPLER
İddianamede, sanıkların, hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler aracılığıyla maddi menfaat sağladığı gerekçesiyle tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması talep edildi. Bu kapsamda, hastanelerin ve bağlı oldukları şirketlerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması da istendi.
Soruşturma sırasında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise bir hastanenin ruhsatı iptal edilmişti.